8 Mart Dünya Kadınlar Günü: 1857'de çıkan eşitlik ateşi halen sönmedi

167 yıl önce New York'ta binlerce kadın işçinin 'eşit işe eşit ücret' talebiyle başlattığı grev ve sonrasında çıkan yangın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün temelini atmıştı. Dünya Bankası'nın son raporuna göre, aradan geçen bunca yılda hiçbir ülkede halen eşit ücret politikasına ulaşılamadı. UN Women'ın verilerine göre her 3 kadından 1'i psikolojik ve fiziksel şiddete uğruyor, Türkiye'de 4 kadından 1'i gece yürürken güvende hissetmiyor... Kadınlarla erkeklerin tam anlamıyla eşit bir hayata ulaşması için en az 131 yıla ihtiyaç var... Habertürk'ten Merve Elmacı'nın haberi...

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün temeli 1857 yılında New York'ta 40 bin kadın tekstil işçisinin daha iyi çalışma koşulları talebiyle çıkan yangında atıldı…

'Eşit işe eşit ücret' talebiyle başlayan o grevde fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi çıkan yangında hayatını kaybetti. Bundan yıllar sonra fabrikada hayatını kaybeden kadın işçileri anısına 1910 yılında Kopenhag'da gerçekleşen toplantıda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü uluslararası mecrada kabul edildi. Aradan geçen 167 yılda dünya genelinde kadınlar halen 'eşit işe eşit ücret' talep ediyor, bunun da ötesinde 'yaşanabilir' bir hayat istiyor.

REKLAM

Yıllar içinde yaşanan onca savaş, barış, bilinç, teknolojik gelişme ve zamana rağmen dünyada hala kadınlar partnerleri, yakınları ya da herhangi biri tarafından öldürülüyor. UN Women'ın verilerine göre, 2022 yılında 48 bin 800 kadın tanıdıkları biri tarafından öldürüldü, dünya çapında 736 milyon kadın (bu da her 3 kadından 1'i anlamına geliyor) fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddete uğradı.

Türkiye'de kadına yönelik şiddet sonucu ölen kadınların anısını yaşatmak için Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun kurduğu Anıt Sayaç verilerine göre, 2024'e girdiğimiz günden bu yana Türkiye'de 71 kadın öldürüldü. Acı bir şekilde 27 Şubat günü 24 saat içinde 7 kadının öldürülmesi ulusal basının yanı sıra uluslararası basının da manşetlerine taşındı.

KADINLAR SOKAKTA YÜRÜRKEN KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR

Kadın cinayeti haberleri maalesef Türkiye gündeminden eksik olmazken, uzun zamandır kadınlar sokakta yürürken de kendilerini güvende hissetmiyor. TÜİK'in geçtiğimiz günlerde sonuçlarını paylaştığı Yaşam Memnuniyeti araştırması sonuçları da bu gerçeği gözler önüne seriyor.

REKLAM

Yaşadığı çevrede gece yürürken 'çok güvenli' hissedenlerin oranı yüzde 11,3. Bu oran erkeklerde yüzde 14,6 kadınlarda ise yüzde 8,2. 'Ne güvenli ne güvensiz', 'güvensiz' ve 'çok güvensiz' hisseden kadınların oranı yüzde 43,6'yı buluyor.

DÜNYADA KADINLAR İÇİN EN GÜVENLİ ÜLKE HANGİSİ?

'Güvende hissetme' kavramı pek çok faktöre göre değişiklik gösterse de yapılan bazı araştırmalar kadınların kendilerini daha güvende hissettiği ülkeleri ortaya çıkarıyor. Elbette bu kadından kadına değişiklik gösteren de bir kavram. Ancak genel olarak kadınların güvenliğini sağlayan faktörler arasında kadın haklarına saygı, cinsiyet eşitliği, yasal koruma, cinsel taciz ve şiddetle mücadele politikaları gibi unsurlar yer alıyor.

Bu kapsamda, Georgetown Üniversitesi ve Uluslararası Barış Enstitüsü tarafından hazırlanan Women, Peace and Security (Kadınlar, Barış ve Güvenlik) endeksi, 177 ülkeyi kadınların adalet ve güvenlik açısından puanlıyor ve sıralıyor.

Bu endekse göre kadınlar için listenin birinci sırasında Danimarka yer alıyor. Danimarka'yı sırasıyla İsviçre, İsveç, Finlandiya, Lüksemburg, İzlanda, Norveç, Avusturya, Hollanda ve Yeni Zelanda takip ediyor.

REKLAM

Listenin 21. sırasında Almanya, 23. sırasında Japonya, 24. sırasında Fransa, 26. sırasında İngiltere, 37. sırasında ABD, 56. sırasında Rusya, 82. sırasında ise Çin bulunuyor. Türkiye ise 177 ülke arasında 99. sırada.

KADINLARIN YAŞAMI İÇİN EN KÖTÜ ŞARTLARIN BULUNDUĞU 10 ÜLKE

Endekse göre kadınların yaşamı için en kötü şartların bulunduğu ülkeler sırasıyla şöyle; Afganistan, Yemen, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan, Burundi, Suriye, Eswatini, Somali ve Irak.

NEDEN DANİMARKA EN İYİ, AFGANİSTAN EN KÖTÜ?

Endekse katkıda bulunan araştırmacılardan biri olan Elena Ortiz, raporun ardından yaptığı bir açıklamada listenin ilk sırasında neden Danimarka’nın son sırasında neden Afganistan'ın bulunduğuna dair şu yorumda bulundu;

"Danimarka, tüm kadınların banka hesabına erişebildiği 13 ülkeden biri; tamamen toplumsal cinsiyet eşitliğine sahip yasal mevzuata sahip 14 ülkeden biri; ve kadınların adalete erişiminde en yüksek puanı alıyor.

REKLAM

Afganistan'da ise kadınlar ortalama 3 yıldan az bir süre okula gidiyor; kadınların yüzde beşinden azının kendi banka hesabına erişimi var; Kadınların yüzde 90'ından fazlası silahlı çatışmaların yakınında yaşıyor. Afganistan'ın anne ölüm oranları dünyadaki en kötü 10 ülke arasında yer alıyor."

"TAM EŞİTLİK İÇİN 131 YIL"

Bu verileri değerlendirirken listenin başındaki ülkelerin Global Gender Gap (Küresel Cinsiyet Uçurumu) raporuyla kısmen orantılı olduğunu söylemek yanlış olmaz. World Economic Forum (Dünya Ekonomik Forumu) tarafından 2006 yılından bu yana hazırlanan ve sonuncusu Haziran 2023'te paylaşılan rapora göre, cinsiyet eşitliğine ulaşmak için yavaş da olsa adımlar atıyor. Rapor, mevcut ilerleme hızıyla kadınlar ve erkekler arasında tam anlamıyla eşitliğe ulaşmanın 131 yıl alacağını ortaya koyuyor.

WEF raporunda kadınların ekonomik hayata katılımı, eğitime erişimi, politikada temsiliyeti gibi kriterler öncelikli olarak ele alınıyor.

Bu listenin de ilk sıralarında İzlanda, Norveç, Finlandiya, Yeni Zelanda, İsveç ve Almanya bulunuyor. Türkiye, 146 ülkenin puanlandığı bu listede 129. sırada.

REKLAM

"HİÇBİR ÜLKE EŞİT ÜCRET POLİTİKASINA ULAŞAMADI"

Son olarak Dünya Bankası'nın (World Bank) hazırladığı yeni rapora göre, dünyadaki hiçbir ülke kadınlara işgücünde erkeklerle aynı fırsatı sunmuyor. Raporda, aradaki farkın kapatılmasının küresel gayri safi yurt içi hasılayı yüzde 20'den fazla artırabileceği belirtiliyor.

Dünya Bankası, ilk kez 190 ülkede çocuk bakımı ve güvenlik politikalarının kadınların işgücü piyasasına katılımı üzerindeki etkisini araştırdı. Bu iki faktör dikkate alındığında, kadınların ortalama olarak erkeklerin sahip olduğu yasal korumanın yalnızca yüzde 64'üne sahip olduğu, bunun önceki tahmin olan yüzde 77'den daha düşük olduğu ortaya çıktı

95 ülke eşit ücrete ilişkin yasalar çıkarırken, yalnızca 35'inde ücret farkının giderilmesini sağlayacak önlemlerin olduğu görüldü. Dünya çapında kadınlar, erkeklerin kazandığı her 1 doların yalnızca 77 sentini kazanıyor.

Tüm bu veriler göz önüne alındığında 2024 yılına geldiğimizde henüz hiçbir ülkenin tam olarak cinsiyet eşitliğini sağlayamadığı bir kez daha çarpıcı bir şekilde gözler önüne serildi. Ve 1857'de New York'ta eşitlik talebiyle çıkan yangının ateşinin hala sönmediği ve uzun süre de sönmeyeceği anlaşılıyor…

*Haberin görselleri ShutterStock tarafından servis edilmiştir.