35,0979$% 0.15
36,5352€% 0.32
2.924,59%0,16
4.774,00%0,41
19.130,00%0,43
9.765,12%-1,52
3453357฿%-5.79104
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu, Silivri’de yaptığı konuşmada CHP’yi hedef aldı. Anlatma ve aydınlatma toplantısında konuşan Aksu, “Milletimiz bugün iki ayrı siyaset tarzıyla karşı karşıyadır” dedi. MHP’den CHP’ye: CHP Türk Milletinin Tarihiyle Çatışıyor!
Bir yanda cumhur ittifakı eser ve hizmet siyaseti ile Türkiye’yi küresel güç yapma mücadelesine devam ederken; diğer yanda CHP, İP ve 6+1 masa bileşenlerinin iftira ve yalan siyaseti gittikçe derinlik kazanmaktadır.
Türkiye’nin büyümesinden, gelişmesinden, gücüne güç katmasından rahatsız olanların nasıl bir zafiyete, nasıl bir zillete düştüğü fazla söze gerek bırakmayacak ölçüdedir.
Şu hale bakınız ki; yüce Peygamberimizin fethini müjdelediği, en büyük Türk kenti İstanbul’da; CHP’nin; il başkanı, devlete seri katil diyen, asılsız ermeni soykırım iddialarına sahip çıkan, domuz etini hızlı yemekle övünen, Atatürk’e Atatürk demeyen; büyükşehir belediye başkanı ise 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında, onca saygıdeğer sanatçımız varken bu günü sözde Pontus soykırımı olarak kabul edenlerin sözcülüğünü yapan bir sözde sanatçıya İstanbul’da konser verdirerek bu iftiraya destek olan birisidir.
Bunlar Ayasofya’nın müslüman gönüllerle buluşmasına da karşı çıkanlardır.
Atatürk’ü ağzına almaya yüzü olmaması gereken bu zihniyet sahiplerinin, bir de Atatürk havaalanı üzerinden Atatürk’ü istismar etmeye kalkmaları iki yüzlülük, yapılacak millet bahçesine çevrecilik adına karşı çıkmak ise tam bir tutarsızlıktır.
İstanbul’a hizmet için seçilen belediye başkanı, her zor gününde İstanbul’u yüz üstü bırakıp gitmiş, gizli ve siyasi gündemlerin peşinden sürüklenmiştir. Bunun neresi İstanbul’a hizmetle ilgilidir ve neresi ahlakidir.
İstanbul büyükşehir belediyesinin konsolide bütçesi 104,5 milyardır. Bu devasa bütçesi ve geliri ile Büyükşehir Belediyesi üç yılı aşkın süredir bir yatırıma imza atmamış, İstanbulluların hizmetine bişey sunmamış, Silivri’li çiftçimize destek olmamıştır.
Yaptığı sadece, hükümetin İstanbul’luların refahı için hizmete koyduğu dünya çapındaki yatırımlara kara çalmak, partizanca yaklaşarak işçileri işten çıkarmak, insanların ekmeğiyle, aşıyla oynamak, yerlerine de PKK’lıları işe almak olmuştur.
Bugün geldiğimiz noktada CHP; takip ettiği siyasetle, Türk Milletinin egemenlik ve tarihsel haklarıyla bütünüyle çatışan hale bürünmüştür.
Muhalefet demek, Türkiye’ye karşı cephe açmak, ayağımıza pranga vurmak değildir.
Siyaset, hükümet gitsin de ülke yanarsa yansın diyerek devlete düşmanlık yapmak hiç değildir.
Son olarak CHP Genel Başkanı, İstanbul il başkanı hakkında kesinleşen yargı kararını tanımadığını belirterek il başkanının görevinin başında olduğunu açıklamış, Anayasayı çiğnemiştir.
Kılıçdaroğlu bu tavrı ile Türk devletine seri katil iftirasının yanında yer almış, Türkiye Cumhuriyeti devletinin alenen aşağılanmasına destek olmuştur.
Suçu ve suçluyu korumuştur.
Siyaset suçun ve suçlunun himaye edileceği bir alan değildir.
Kim suç işlemişse bunun bedeline katlanmak durumundadır.
Kılıçdaroğlu grup toplantısında ayrıca “yolunu kaybeden bir MHP var” diyerek bulunduğu yerin, baktığı pencerenin şifrelerini bir kez daha açık etmiştir.
Kamu Kurumlarına yeni atamalar: Yüzlerce Şoför Uzman Denetçi İşletmen gibi görevlere getirildi