Sabih Kanadoğlu kimdir? Sabih Kanadoğlu neden öldü? Sabih Kanadoğlu 28 Şubat’ta ne yaptı? Sabih Kanadoğlu 367 garabeti 367 krizi…

Son dakika… Başsavcı Sabih Kanatoğlu 84 yaşında hayatını kaybetti. 367 krizini tetikleyen isim Sabih Kanadoğlu da 28 Şubat’ta Başsavcılık görevini yürüttü. 367 Kanadalı ülkeyi uçurumun kenarına getirdi. Sabih Kanadoğlu kimdir? Sabih Kanadoğlu neden öldü? Sabih Kanadoğlu 28 Şubat’ta ne yaptı? Sabih Kanadoğlu 367 garabeti 367 krizi…

Sabi Kanadoğlu öldü

Eski Başsavcı Sabih Kanadier hayatını kaybetti. Kanadalıoğlu, ” 367 olan yeterli sayıda karar alınmadan meclis toplanmış sayılamaz” diyerek 2007 yılında meclis’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin iptalinin önünü açan isim oldu.

 

367 KRİZİNİN SORUMLUSU KİM?

20 Mayıs 1938’de Menemen’de doğdu. İzmir’den mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 1959’da oradan mezun oldu. Barda yedek subay, teğmen ve piyade teğmeni olarak görev yaptı. Mesleğine Burhaniye hakim adayı olarak başlayan Kanadoğlu, Orhaneli ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, Bingöl Sulh Ceza Hakimliği, Tokat ve Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, İzmir Ağır Ceza Hakimliği ile Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargı Komisyonu görevlerinde bulundu.

“Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu” adlı eserinin yanı sıra çeşitli yerlerde makaleleri yayınlanan ve 1984 yılında Yargıtay üyeliğine seçilen Sabih Kadanoğlu, 1994 ve 1998 yıllarında iki kez Yargıtay On Birinci Ceza Dairesi başkanlığına seçildi. Yargıtay On Birinci Ceza Dairesi Başkanı iken, 19 Aralık 2000 tarihinde Yargıtay Büyük Genel Kurulu adayları arasından Cumhurbaşkanı tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçildi.

20 Mayıs 2003’te emekli oldu. 22 Mayıs 2012’de Türk Hukuk Kurumu Başkanlığına seçildi. Yüksek Mahkeme, Cumhuriyetin Onursal Avukatıdır.

 

367 KRİZ

2000 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 10. dönemi 16 Mayıs 2007’de sona erdi. İLK seçim günü 27 Nisan’dı. Seçim dönemi başörtüsü ve laikleşme ile gelmişti. Ülkenin farklı bölgelerinde “cumhuriyet mitingleri” adı altında büyük bir katılımla gösteriler düzenlendi ve iktidar partisinden cumhurbaşkanı için kendi siyasi çizgisinden bir isim seçmesi istendi. AK parti’nin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül seçildi.

Seçimin kaderi dört ay önce yapılan 367 tartışma ile belirlendi.

anayasanın 102. cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk iki tur oylamada nitelikli çoğunluk (367 oy), sonraki iki tur oylamada ise salt çoğunluk (276 oy) gerekiyordu.

Eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun 26 Aralık 2006 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan makalesinde 367’nin sadece karar nisabı değil, karar nisabı olduğu görüşünü benimsemiştir. Oylamaya en az 367 milletvekilinin katılması gerektiğini, aksi takdirde sonucun geçersiz olacağını iddia etti.

 

 

Abdullah Gül cumhurbaşkanı adayı olunca ilk tur oylama 27 Nisan 2007’de yapıldı. Toplam 357 oy kullanıldı, Abdullah Gül 352 oy aldı. Genelkurmay internet sitesinde, daha sonra e-muhtıra olarak adlandırılacak olan bir basın açıklaması yayınlandı.

Açıklamada seçimlerde laikliğin tartışıldığı ve Genelkurmay’ın bu konuda taraf olduğu belirtildi. Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs’ta 367 itirazla ilk tur seçimleri geçersiz ilan etti. Bu nedenle, 6 Mayıs’taki her iki ankette de 11’den bu yana yeterli sayıda toplantı (367) bulmak mümkün olmadı. Başkan seçilmedi. Oylamanın hemen ardından CHP, seçimi “367’nin altında iddia” ile Anayasa Mahkemesi’ne getirdi.

1 Mayıs’ta AIM, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında en az 367 milletvekilinin meclis genel kurulunda yer almasına karar vermiş ve ilk tur oylamayı iptal etmişti. Ülke sandık başına gitti. Seçimlerden yüzde 47’nin ezici çoğunluğuyla çıkan AK Parti, 367’nin meydan okumasıyla bir kez daha karşı karşıya kaldı ve bu da partiye şaşırtıcı bir destekle sonuçlandı. “MHP kimi isterse aday gösterebilir. Parlamentoya giriyoruz, 367 sorun olmayacak.” 3. turda 448 milletvekili yer aldı ve Gül 339 oyla 11. cumhurbaşkanı seçildi.