34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
2.836,84%0,10
4.835,00%0,20
19.341,00%0,20
9.389,62%-0,33
3146535฿%3.95049
EKONOMİK ARAŞTIRMALAR
ABD 2,40 3,70 0,25 3,80 129,00 5,33
Euro Bölgesi 0,50 5,22 -2,05 6,40 91,50 4,50
Birleşik Krallık 0,60 6,70 0,40 4,30 -5,50 5,25
Çin 6,30 0,10 4,50 5,20 -7,40 3,45
Japonya 1,60 3,20 -3,77 2,70 263,90 -0,10
Güney Afrika 1,60 4,80 -1,60 32,60 67,40 8,25
Rusya 4,90 5,20 5,40 3,00 17,20 13,00
Kanada 1,12 4,00 -0,22 5,50 107,00 5,00
Veri Kaynağı: EquityRT MacroAnalytics
Türkiye 3,84 61,53 3,08 9,20 31,15 30,00
· ABD’de siyasetçiler,
hükümete ek ödenek
sağlanması konusunda
anlaşma sağlarken olası
kapanma senaryoları
şimdilik 17 Kasım tarihine
ertelendi.
· ABD istihdam verileri
piyasaları şaşırtmaya
devam etti.
Her şeye rağmen resesyona karşı mücadelesini bırakmayan ABD
ekonomisi piyasaları şaşırtmaya devam ederken Euro Bölgesi bu
mücadelede çok güçlü gözükmüyor.
ABD’nin ulusal borcu ilk kez 33 trilyon doları aşarken hükümet
kapanması riski Eylül ayına damga vurdu. ABD’de siyasetçiler, hükümete
ek ödenek sağlanması konusunda anlaşma sağlarken olası kapanma
senaryoları şimdilik 17 Kasım tarihine ertelendi.
ABD’de üst üste 12 ay geriledikten sonra Temmuz ayında yönünü
tekrardan yukarı çeviren tüketici enflasyonu, Ağustos’ta aylık %0,6 artış
kaydederken yıllık bazda %3,2’den %3,7’ye yükseldi. Çekirdek
enflasyondaki düşüş piyasaların moral noktası olsa da ABD’nin üretici
enflasyonu da aylık %0,7 ve yıllık %1,6 ile beklentilerin üzerinde artış
kaydetti. Bununla birlikte Fed’in (Amerikan Merkez Bankası) takip ettiği
önemli verilerin birisi olan kişisel gelirler ve kişisel harcamalar
Ağustos’ta %0,4 artış ile beklentilere paralel gerçekleşti. Gıda ve enerji
hariç fiyatlarda yıllık artış %4’ün altına geriledi. Enerji fiyatlarındaki
yükseliş enflasyon görünümü için tehdit oluştururken Bej Kitap’a göre
fiyat artışları ülke genelinde yavaşladı ve pandemi nedeniyle yapılan
birikimler tükenerek borçlanmaya yönelimde artış kaydedildi.
Bizler bu raporu hazırlarken İsrail-Filistin arasındaki gerginlik savaş haline dönüşerek birçok ölüm ve yıkımı
beraberinde getirmeye başlamıştı. Maalesef şu an yaşanan gelişmeler çok yeni ve durumun hangi aşamaya
evrileceğini sizler gibi biz de merak ediyoruz. Bu savaş, kısa sürede çözülse bile siyasi, ekonomik ve sosyolojik
açıdan etkileri uzun bir müddet devam edeceğe benziyor. Şimdiden Hindistan’ı Orta Doğu ve Avrupa’ya
bağlayacak ticaret koridorunun akıbeti tartışılırken ülkemiz, pozitif ayrışabilir.
İşin farklı disiplinlere etkilerini uzmanlar açıklayadursun gerek İsrail gerekse de Filistin önemli sayılabilecek
ticari partnerlerimiz arasında yer almıyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde yaşanan gelişmelerin siyasi etkisi
ağırlık kazanırken ekonomik etkilerini daha orta/uzun vadede görebileceğiz. Ancak tansiyonun Ortadoğu’da
olası genişleme senaryosu başta enerji fiyatlarına yansıyacakken global enflasyon görünümünde kalıcı
bozulmayı beraberinde getirebilir.
· Fed üyelerinin birçoğu bu
yıl için bir faiz artışı
yönünde hevesli olduğu
gözlemlendi.
· Almanya’da enflasyon
yıllık %4,5 ile Ukrayna
savaşının başlamasından
bu yana en düşük seviyeye
indi.
· Resmi PMI, Çin imalat
sektörünün 6 aydır ilk kez
genişlediğine işaret etti.
ABD’nin sanayi üretimi Ağustos’ta %0,4 ile beklentilerin üzerinde artış
kaydetti. Eylül ayına ait ISM İmalat PMI 47,6’dan 49’a yükselerek imalat
sektöründe beklenti üzeri bir iyileşmeye işaret etse de eşik değerin
altında kalmayı sürdürdü. ISM Hizmet PMI ise 53,6 olarak ölçüldü. ABD
istihdam verileri ise piyasaları her açıdan şaşırtmaya devam etti. Ağustos
ayında açılan iş sayısı 9,61 milyon ile beklenti üzeri olurken Eylül ayına
ait kritik tarım dışı istihdam verisi 170 binlik beklentilerin oldukça
üzerinde, 336 bin olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı ise %3,8’e yükseldi.
Fed Eylül ayındaki toplantısında faizleri %5,50’de sabit tutsa da Fed
üyelerinin birçoğunun bu yıl için bir faiz artışı yönünde hevesli olduğu
gözlemlendi. Karar metninde istihdamın yavaşladığı ve ekonomik
aktivitenin güçlü olduğu belirtilirken enflasyonun yüksek olmaya
devam ettiğinin altı çizildi. Fed’in 2024 ve 2025 yılları için medyan
tahminlerinde 50’şer baz puan faiz artışı yapması ise 2023 yılında faiz
indirimi yapılmayacağını teyit etmiş oldu.
Euro Bölgesi zor zamanlardan geçerken parasal sıkılaşma sürecinin
etkileri hissedilmeye başlandı. Bölgenin Temmuz ayına ait sanayi
üretimi aylık %1,1, yıllık %2,2 ile beklentilerin üzerinde daralma
yaşarken Eylül ayına ait öncü PMI rakamları gerek hizmet gerekse de
imalat sektöründe alarm vermeye devam etti. İmalat PMI 43,4 ile
beklenti altı kalırken hizmet PMI verisi 48,4 ile hafif iyileşme gösterse de
daralmanın devam ettiğini gösterdi. S&P, işgücü piyasasındaki seyrin
Euro Bölgesi’ni resesyona itebileceği konusunda uyarıda bulunurken
Ağustos ayında bölgenin işsizlik oranı %6,4 olarak ölçüldü ve işsiz sayısı
107 bin azaldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB), kötü gelen makro
ekonomik verilere rağmen enflasyona karşı duruşunda kararlı olduğunu
ispatladı ve 25 baz puanlık artış ile ana faiz enstrümanını %4,5’e
yükseltti. ECB, 2023 enflasyon beklentisini %5,4’ten %5,6’ya yükseltirken
2023 büyüme tahminini %0,9’dan %0,7’ye indirdi. Bununla birlikte Euro
Bölgesi’nde Ağustos ayında en geniş para arzı olan M3, yıllık bazda %1,3
ile beklentilerin üzerinde daraldı. Tüketici enflasyonuna baktığımızda
ise Eylül ayında TÜFE, yıllık bazda %5,2’den %4,3’e geriledi ve beklenti
altı geldi. Almanya’daki enflasyon ise yıllık %4,5 ile Ukrayna savaşının
başlamasından bu yana en düşük seviyeye indi.
Çin’in büyüme verisinde bol revizeli bir ay…
Çin’de tüketici fiyatları Ağustos’ta yılık %0,1 artış kaydetti. Üretici
fiyatları ise yıllık %3 düşüş gösterdi. Resmi PMI, Çin imalat sektörünün 6
aydır ilk kez genişlediğine işaret etti. İmalat PMI Eylül ayında 49,7’den
50,2’ye yükseldi. Hükümet büyüme hedefine ve ekonomik aktiviteyi
canlandırmak için birçok politikayı eş zamanlı kullanırken Çin Merkez
Bankası da zorunlu karşılık oranını 25 baz puan düşürdü. Canlandırıcı
hamleler, birçok kurumun tahminlerinde revizeler yapmasına neden
oldu. Nomura, Çin’in 2023 büyüme beklentisini %4,6’dan %4,8’e
çıkarırken Citigroup da 2023 tahminini %4,7’den %5’e yükseltti.
Beklentilerin %4,80 olarak şekillendiği TÜFE, beklentilerin altında %4,75
oranında artış gösterirken, yıllık bazda yılın en yüksek seviyesine
ulaşarak %61,53 olarak gerçekleşti. ÜFE ise aylık bazda %3,40 artış
gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %49,41 seviyesinden %47,44
seviyesine gerilemiş oldu. En yüksek artış yüzde 92,48 ile lokanta ve
otellerde görülürken, en düşük artış ise %20,16 ile konutta oldu. Gıda
enflasyonu yıllık bazda %75,14 seviyesine yükselirken, çekirdek
enflasyon ise %68,93 seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz yıl ÜFE tarafındaki
sert yükselişlerin zaman içerisindeki geçişkenlikle TÜFE tarafına
yansıdığını görüyoruz. Özellikle eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla
eğitim ücretleri ve eğitime dair materyallere gelen zamlara ek olarak
alkol ve sigara gibi ürünlere de gelen zamlar Eylül ayında enflasyonu
tetikledi. ÜFE tarafına baktığımızda enerji maliyetlerinin artması ve 1
Ekim 2023 tarihi itibariyle sanayi grubunun kullanacağı elektriğe %20
zam yapılması Ekim ayı için risk teşkil ederken, yılbaşında personel
ücretlerine yapılacak olası zamlar ve kur ile ilgili yükseliş beklentisi
ÜFE’nin yüksek seyretmesine sebep olabilir.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI Eylül ayında 49,6 değerini
aldı. Söz konusu değer üst üste üçüncü ay 50,0 eşik değerinin altında
kaldı. Bir önceki veri ile kıyaslandığında imalat sektörünün
performansında ılımlı düzeyde bir yavaşlama oldu. Eylül ayında üretim
ve yeni siparişlerdeki düşüşün yavaşlamasıyla birlikte Türk imalat
sektörünün faaliyet koşullarındaki bozulma çok daha hafif gerçekleşti.
Merkezi yönetim 2023 Haziran ayında 51,3 milyar TL fazla verirken, faiz
dışı fazla 138,4 milyar TL olarak gerçekleşti. TCMB’nin Temmuz ayı için
açıkladığı verilere göre konut fiyat endeksi aylık %7,3 artarken, yıllık
%94,7 artış kaydetti. TUİK’in açıkladığı veriler ise konut satışlarının
Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,1 azalarak 122 bin 91
olduğunu gösterdi. Konut satışları Ocak-Ağustos döneminde bir önceki
yılın aynı dönemine göre %15,5 azalışla 797 bin 418 olarak gerçekleşti.
Yabancı ziyaretçi sayısı Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre %5,55
oranında bir artış göstererek 6.660.770 oldu. Ticaret Bakanlığı 2023
Ağustos dış ticaret verilerine göre ihracat geçen yılın aynı ayına göre 0,3
oranında artarak 22,67 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise 14,1
oranında azalarak 27,65 milyar dolar oldu. Bu rakamların ardından dış
ticaret açığı 4,98 milyar dolar olarak gerçekleşti. S&P, Türkiye’nin kredi
notunu “B” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “negatif”ten
“durağan”a çevirdi. Türkiye ekonomisine dair büyüme tahminlerini ise,
2023 için %3,5 ve 2024 için ise %2,3 olarak açıkladı. OECD ise Türkiye
için 2023 büyüme tahminini %3,6’dan %4,3’e yükseltirken, 2024 büyüme
tahminini de %3,7’den %2,6’ya düşürdü.
Para politikasına baktığımızda ise TCMB, faizi beklentilere paralel olarak
500 baz puanlık faiz artışı ile bir haftalık vadeli repo faiz oranını %30
seviyesine yükseltti. TCMB parasal sıkılaştırmaya devam ederken,
enflasyon baskılarının arttığını ve gerekli görüldüğünde gerektiği kadar
faiz arttıracağına yönelik güçlü sinyal verdi. TCMB’nin aldığı karara
genel olarak bakacak olursak, beklentilere paralel gelen karar sonrası
piyasanın çok rahatsız olmadığını söyleyebiliriz. Sadeleşme sürecinin
devam etmesi ve ekonomi yönetimi ile ortak dilin kullanılması da
programa olan güveni arttırmaya devam ediyor. Bu süreçte özellikle
ihracat pazarlarımızda oluşan bozulma ve global merkez bankalarının
faizlerinin daha uzun süre yüksek seyredeceğine yönelik oluşan beklenti
bizim adımıza zorlayıcı olmayı sürdürecektir.
· Eylül ayında TÜFE aylık
%%4,75, yıllık ise %61,53
olarak gerçekleşti.
· Türkiye İmalat PMI Eylül
ayında 49,6 ile üst üste 3 ay
eşik değerin altında
seyredip ılımlı daralmaya
işaret etti.
· TCMB, politika faizini 500
baz puan arttırarak %30
olarak belirledi.
Eylül ayına 1940 dolar ile giren ons altın, 1848 dolardan yaptığı kapanış
ile %4,71 seviyesinde değer kaybetti. Bu süreçte gram altın ise, kurdaki
yükselişe rağmen ons altındaki sert düşüşün etkisiyle 1663 ile girdiği ayı
1627 seviyesinden kapatarak %0,63 değer kaybetti. Petrol kısmına
baktığımızda ise 86,83 dolar seviyesinden girdiğimiz Eylül ayını 92,09
dolar seviyesinden kapattık. Fed’in Eylül ayındaki toplantıda faiz
artırımı yapmaması petrol fiyatlarını desteklerken, özellikle arz
tarafında Rusya’nın ve Suudi Arabistan öncülüğünde OPEC ülkelerinin
yapmış olduğu kesintiler yukarı yönlü hareketleri desteklemeyi
sürdürüyor. Eylül ayının sonuna dek bu gelişmeler yukarı yönlü
fiyatlamada öncü olmayı sürdürürken, Çin’deki büyüme beklentilerinin
düşmesi ve ABD hükümetinin borç krizi de aşağı yönlü baskı unsuru
oluşturdu. Brent Petrol Eylül ayında 86 ile 96 dolar arasında hareket etti.
Eylül ayında da Ağustos ayına benzer şekilde fiyatı destekleyen faktörler
önemli ölçüde varlığını arttırsa da, Asya tarafından gelen haberler ve
global talebin azalma endişesi fiyatı baskılayan en önemli unsurlar
olmayı sürdürdü. ABD’ye baktığımızda veriler Fed’in soğumaya yönelik
adımlarının görece başarılı olduğunu gösterdiğini söyleyebiliriz. Ancak
hem Eylül ayında yüksek seyreden enerji fiyatları hem de talebin tam
anlamıyla sınırlanamamış olması ciddi anlamda risk olmayı sürdürüyor.
Buna Çin ve Avrupa gibi enerji tüketimi yüksek olan ülkelerin düşük
seyretmesi beklenen büyümelerini de ekleyecek olursak petrol
fiyatlarındaki arz ve veri bazlı fiyatlamaların yakın dönemde de benzer
şekilde varlığını sürdüreceğini belirtebiliriz.
Ons altın 1952 ile 1846 arasında hareket ettiği bir ayı geride bırakırken,
Eylül ayında volatilitenin yüksek olduğu bir ayı geride bıraktı. Eylül
ayında yılın başından beri elde ettiği tüm kazanımlarını kaybeden ons
altın, ABD tahvil faizlerinin yüksek seyri sebebiyle negatif performans
ortaya koydu. Bunun dışında Fed’in faiz arttırmamasına rağmen şahin
ton seçmesi ve Powell’ın da bunu teyit etmesi kıymetli maden tarafında
satış baskısını da arttırdı. ABD tarafında enflasyon verisinin kritik
olacağı bir Ekim ayı geçireceğimizi düşünüyoruz. Her ne kadar beklenti
Fed’in 2023 sonuna kadar bir faiz artışı yapmayacağına yönelik olsa da
bizim ağırlıklı olarak beklentimiz şahin tonun devam edeceği noktasında
şekilleniyor.
· Eylül ayına 1940 dolar ile
giren ons altın, 1848
dolardan yaptığı kapanış
ile %4,71 seviyesinde değer
kaybetti.
· Eylül ayında yılın başından
beri elde ettiği tüm
kazanımlarını kaybeden
ons altın, ABD tahvil
faizlerinin yüksek seyri
sebebiyle negatif
performans ortaya koydu.
· Brent Petrol 85 dolar ile
girdiği Eylül ayını 92 dolar
seviyesinden kapatarak
%6,92 değer kazandı.
Ons Altın Sepet Kur Brent Petrol
-6
-3
0
3
6
9
-4,71
1,30
6,92
*Veri Aralığı: 31 Ağustos 2023 – 29 Eylül 2023
Türkiye gösterge tahvil faizi 22,78 ile girdiği Eylül ayını 23,97 ile kapattı.
10 yıllık tahvil faizi ise Eylül ayında 542 baz puan yükselişle 27,18’den
kapanış gerçekleştirdi. TCMB, sadeleştirme süreci kapsamında KKM
hesaplarından asgari faiz zorunluluğunu kaldırarak TL cinsi mevduatı
desteklerken tahvil piyasalarının cazip hale gelmesi biraz daha vakit
alabilir. Gerek enflasyon gerekse de parasal sıkılaşma ile güçlü faiz
artışları, tahvil piyasalarında satıcılı bir seyre yol açsa da ilerleyen
dönemlerde enflasyona yakınsayan bir faiz bandı, alış fırsatı yaratabilir.
TCMB’nin yayınladığı menkul kıymet istatistiklerine baktığımızda ise
yurt dışı yerleşik kişiler Eylül ayının 22’sine kadar nette 446 milyon
dolarlık devlet iç borçlanma senedi alımı gerçekleştirdi. Tahvil/bono
içeren kamu iç borçlanma fonları ile standart fonlar için beklentimizin
kısa vade için sınırlı olmaya devam ederken bu süreçte bu fonlar yerine
Temkinli Değişken Fonuna daha pozitif bakıyoruz.
ABD 10 yıllık tahvil faizi Eylül ayında 49 baz puan artışla 4,58
seviyesinden kapanış gerçekleştirdi. 2 yıllık tahvil faizi ise Eylül’de 5,2
seviyelerini test edip 5,05 seviyesinden ayı kapattı. Fed’in faizleri uzun
süre sınırlayıcı noktada tutacağı ve ilave faiz artışı ihtimali ABD 10 yıllık
tahvil faizinin 16 yılın en yüksek seviyesinden işlem görmesine neden
oldu. BofA Global Research verilerine göre ise 20 Eylül haftasında
küresel tahvil fonlarına 2,5 milyar dolar giriş gerçekleşti.
· Türkiye tahvil
piyasalarının cazip hale
gelmesi biraz vakit alabilir.
· Tahvil/bono içeren kamu
iç borçlanma fonları ile
standart fonlar için
beklentimiz kısa vadede
sınırlı olmaya devam
ediyor.
· Fed’in faizleri uzun süre
sınırlayıcı noktada tutacağı
ve ilave faiz artışı ihtimali
ABD 10 yıllık tahvil
faizinin 16 yılın en yüksek
seviyesinden işlem
görmesine neden oldu.
5,47 5,07 3,68 3,80 16,45 30,71
5,05 4,90 3,21 3,44 13,15 27,83
4,80 4,62 3,05 3,23 12,30
4,60 4,51 2,77 3,17 12,75 26,31
4,61 4,32 2,71 3,20 13,06
4,57 4,44 2,84 3,42 12,93 25,52
4,71 4,90 3,03 3,94
29.09.2023
Kaynak: EquityRT – THE Ekonomik Araştırmalar.
**Y: Year – Yıl
Dolar/TL kuru Eylül’de hafif alıcı bir seyir izledi. Eylül sonu itibariyle TL
karşısında 27,38 seviyesinden işlem gören Amerikan Doları %2,67
civarında değer kazandı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan,
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda KKM’den (Kur Korumalı Mevduat)
çıkışın zaman içerisinde sakin, kararlı bir şekilde, rezervler güçlendikçe,
TL enstrümanları geliştikçe dengeli bir şekilde yapılacağına yönelik
açıklama gerçekleştirirken TL dönüşümlü KKM hesaplarında asgari faiz
zorunluluğu kalktı. Gerek faiz artışı gerekse de TL’nin cazip hale
getirilmesi dolarizasyon sürecini zayıflatacaktır. Nitekim KKM
hesaplarında biriken tutarlar düşerken yurtiçi yerleşiklerin döviz
mevduatı da 1 Eylül’de 178 milyar dolar iken 22 Eylül’de bu rakam 175
milyar dolar seviyelerine kadar geriledi. TCMB’nin brüt rezervleri 22
Eylül haftasında 4 milyar dolar artışla 125,5 milyar dolar ile 6 ayın
zirvesine yükseldi.
ABD’de açıklanan makro verilerin ekonominin dirençli olduğuna
yönelik işaretler vermesi ve Fed üyelerinin birçoğunun bu yıl için bir
faiz artışı yönünde açıklamaları dolar endeksini 10 ayın zirvesine taşıdı.
Eylül ayında %2,18 değer kazanan dolar endeksi 105,85 seviyesine çıktı.
ABD Doları Eylül ayında 34 para biriminin 24’ü karşısında değer
kazanırken 10 para birimi karşısında değer kaybetti.
· Eylül sonu itibariyle TL
karşısında 27,38
seviyesinden işlem gören
Amerikan Doları %2,67
civarında değer kazandı.
· Gerek faiz artışı gerekse de
TL’nin cazip hale
getirilmesi dolarizasyon
sürecini zayıflatıyor.
· Eylül ayında %2,18 değer
kazanan dolar endeksi 10
ayın zirvesini test etti.
ABD DOLARI – PAKİSTAN RUPİSİ
ABD DOLARI – NORVEÇ KRONU
ABD DOLARI – İSVEÇ KRONU
ABD DOLARI – KANADA DOLARI
ABD DOLARI – KOLOMBİYA PESOSU
ABD DOLARI – MISIR POUNDU
ABD DOLARI – ÇİN YUANI
ABD DOLARI – RUS RUBLESİ
ABD DOLARI – MALEZYA RİNGİTİ
ABD DOLARI – GÜNEY KORE WONU
ABD DOLARI – GÜNEY AFRİKA RANDI
ABD DOLARI – JAPON YENİ
ABD DOLARI – EURO
ABD DOLARI – DANİMARKA KRONU
ABD DOLARI – TÜRK LİRASI
ABD DOLARI – MEKSİKA PEZOSU
ABD DOLARI – İSVİÇRE FRANGI
ABD DOLARI – ÇEK CUMHURİYETİ KORUNASI
ABD DOLARI – İNGİLİZ STERLİNİ
ABD DOLARI – PERU NUEVO SOLU
ABD DOLARI – ŞİLİ PEZOSU
ABD DOLARI – POLONYA ZLOTİSİ
-8 -6 -4 -2 0 2 4 6 8
-5,19
-0,31
-0,23
-0,08
0,01
0,01
0,22
1,12
1,48
1,88
1,88
2,22
2,59
2,65
2,67
2,93
3,28
3,78
3,82
4,63
6,16
6,39
*Veri Aralığı: 31 Ağustos 2023 – 29 Eylül 2023
ABD hisse senedi piyasalarındaki ivme kaybı Eylül ayında da devam etti.
Fed’in faiz arttırmamasına rağmen 2024 ve 2025 yılları için medyan
tahminlerinde 50’şer baz puan faiz artışı yapması, 2023 yılında faiz
indirimi yapılmayacağını teyit etmiş oldu. Şahin açıklamalar ve medyan
beklentilere paralel olarak bir sonraki toplantı için beklenti 25 bp faiz
artırımı yönünde oluştu. Karar sonrası ilk etapta piyasalarda yatay bir
seyir görsek de Powell’ın şahin basın toplantısı sonrası ABD hisse senedi
piyasalarında satış baskısı arttı. Eylül ayında Nasdaq %5,81, S&P500 ise
%4,87 değer kaybetti. Bank of America’nın derlediği rapora göre küresel
hisse senedi fonlarından 20 Eylül’de sona eren haftada 16,9 milyar dolar
çıkış yaşandı. ABD hisse senedi fonları çıkışa öncülük ederken, Avrupa
hisselerinden sermaye çıkışı ise bu sürede 28 haftaya ulaştı. Eylül ayının
tamamına baktığımızda ise ABD tahvil faizlerinin yüksek seyri ve faizin
daha uzun süre yüksek seyredeceği beklentisi risk iştahını önemli ölçüde
etkiledi. Buna ek olarak ABD hükümetinin kapanma söylentileri de
özellikle ayın sonuna doğru satışlarda etkili oldu. Hali hazırda Fed’in %2
enflasyon hedefinin devam etmesi, enflasyonun yüksek seyri ve
enflasyonu tetiklemesi muhtemel olan enerji fiyatları tüm ekonomiler
için risk olmayı sürdürürken, talebin güçlü kalmaya devam etmesi de
merkez bankaları için soru işareti olmayı sürdürüyor. Bu sebeple hisse
piyasalarında baskının bir müddet daha sürmesi beklenebilir.
Yurtiçine baktığımızda ise Borsa İstanbul 7917 ile girdiği Eylül ayını 8334
seviyesinden bir kapanış gerçekleştirerek %5,27 değer kazancı ile kapattı.
Endeks Eylül ayında 7644 ile 8403 aralığında hareket ederek zirvesine
yakın bir kapanış sergiledi. Aynı zamanda 3. çeyreğin sonu olarak da
bakacak olursak Borsa-İstanbul’un getirisi %44,7 olarak gerçekleşti. Kredi
derecelendirme kuruluşu Fitch’in not görünümünü pozitif anlamda
değiştirmesinin ardından S&P’nin de görünümü negatiften durağana
yükseltmesi Türkiye’ye bakış açısının olumlu anlamda geliştiğini
söyleyebiliriz. Buna paralel değerlendirdiğimizde Sayın Mehmet Şimşek
Ekim ayında yurtdışında yoğun bir şekilde yatırımcılar ile bir araya
gelecek. Enflasyondaki görünümün ve alternatif yatırım araçlarının
performansına paralel olarak hisse senedi piyasası bilanço sezonunda
açılmasıyla Ekim ayında da pozitif performans sergileyebilir.
Fonlarımıza bakacak olursak, yabancı hisse senedi pozisyonu olan Karma
fon ve Teknoloji fon gibi fonlarımızın orta ve uzun vade için portföylerde
bulundurulmasına yönelik görüşümüzü sürdürüyoruz. Buna ek olarak
Türkiye ile ilgili gelen olumlu raporlar sebebiyle hisse içeren fonlarımızın
da sepetlerde bulunmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
· Borsa İstanbul 7917 ile
girdiği Eylül ayını 8334
seviyesinden bir kapanış
gerçekleştirerek %5,27
değer kazancı ile kapattı.
· Eylül ayında Nasdaq %5,81,
S&P500 ise %4,87 değer
kaybetti.
· Bank of America’nın
derlediği rapora göre
küresel hisse senedi
fonlarından 20 Eylül’de
sona eren haftada 16,9
milyar dolar çıkış yaşandı.
Nasdaq 100 S&P 500 DAX Shangai Compasite FTSE 100 BIST 100
-6
-3
0
3
6
-5,81
-4,87
-3,51
-0,30
5,27
Seçili Borsa Endekslerinin Aylık Getirileri
*Veri Aralığı: 31 Ağustos 2023 – 29 Eylül 2023
Sektörün fon büyüklüğü BES ve OKS dahil Eylül’de aylık %2,56 artışla
666 milyar TL seviyesine ulaşırken yılbaşından Eylül ayına kadarki
büyüme oranı %53,83 oldu.
Borsa İstanbul’da fiyat oynaklığı Eylül’de artış gösterse de S&P Global’in
ülkemizin kredi görünümünü iyileştirmesi, yabancı yatırımcı beklentileri
ile birlikte Bist-100 endeksi ayı %5,27 yükselişle kapattı. Bu yükseliş
katılım dahil hisse senedi fonlarına Eylül ayında ortalama %4,32 getiri
olarak yansırken yılbaşından Eylül ayına kadarki getiriler ortalama
%63,38 olarak gerçekleşti.
Fed’in uzun süre faizi yüksek tutacağına yönelik beklentiler nedeniyle
ABD tahvillerinde sert satışlar yaşandı ve faizler tarihi seviyeleri test etti.
Bu nedenle ons altın Eylül’de %4,71 kayıp yaşarken katılım dahil altın
fonları kur faktörü ile aylık ortalama %1,55 düşüş gösterdi.
Yabancı hisse senedi yatırımları ile ön plana çıkan değişken-yabancı ve
karma fonlar, fon türü bazında getirilerde ikinci sıraya gerilerken yerli
hisse senedi yatırımları ile ön plana çıkan endeks fonlar yılbaşından
Eylül ayına kadarki dönemde %88’e yakın getiri ile takipçileri arasındaki
farkı açtı. Eylül ayında ise endeks fonlar %5,81 getiri sundu.
BEFAS tercihlerinde uzun bir süredir altın ve kıymetli madenler
fonlarına yönelen ilginin azaldığını gözlemlerken hisse senedi ve
değişken fonlara güçlü girişlerin gerçekleştiğini görmekteyiz. Eylül
ayının son haftasında kıymetli maden fonlarında 2,5 milyon TL’ye yakın
çıkış göze çarptı. Karma fonlarda ise çıkışlar uzun bir zamandır devam
etti.
· Katılım dahil hisse senedi
fonlarına Eylül ayında
ortalama %4,32 getiri
sundu.
· Yerli hisse senedi
yatırımları ile ön plana
çıkan endeks fonlar
yılbaşından Eylül ayına
kadarki dönemde %88’e
yakın getiri ile takipçileri
arasındaki farkı açtı.
· BEFAS platformunda
karma fonlardan çıkışlar
uzun bir zamandır devam
ediyor.
Global tarafta ve yurtiçinde enflasyon odak noktasında olmayı
sürdürürken, jeopolitik riskler ve enerji güvenliği gibi konular tekrar
yüksek sesle tartışılmaya başlandı. Özellikle Suudi Arabistan
öncülüğünde OPEC’in geri adım atmaması bu anlamda öngörülebilirliği
azaltıyor. Buna Ortadoğu’da tansiyonun artmasını ve olası enerji
piyasasına etkilerini düşünecek olursak bu alan için yeni bir RusyaUkrayna etkisi meydana gelebilir. Şu an itibariyle Rusya ve Çin için
gelen yavaşlama emarelerinin etkisi ile fiyat sınırlı kalsa da arz
konusundaki isteksizlik girdi maliyetlerinin yüksek seyretmesine sebep
oluyor. Bu perspektifte global aktörler yenilenebilir enerji ve enerji
bağımsızlığına dair programlarını daha da hızlandıracak bir davranış
biçimine girebilirler.
ABD tarafında enflasyonu tetiklemesi muhtemel olan petrol fiyatlarının
aşağı yönlü hareket etmesi avantaj gibi görülürken sürpriz gerginlik
buradaki rüzgârı tekrar tersine çevirebilir. Yumuşak iniş senaryolarının
güçlendiği bu dönemde özellikle son toplantıda Powell’ın ‘’yumuşak iniş
baz senaryonuz mu?’’ sorusuna verdiği ‘’Hayır’’ cevabı aslında Fed’in
önceliğinin enflasyon olduğunu net bir şekilde tekrar ortaya koydu. Bu
süreçte pozitif reel getiri vadeden ABD tahvillerinin bu seviyelerden
yatırımcı çekmesi oldukça doğal görünüyor. Bu durum özellikle kıymetli
maden yatırımcısı için negatif durum olmayı bir müddet daha
sürdürecek.
Yurt içine baktığımızda ise sadeleşme sürecinin devam etmesi ve
ekonomi yönetimi ile ortak dilin kullanılması programa olan güveni
arttırmaya devam ediyor. Uluslararası raporlarda gelen pozitif yorumlar
ve uygun koşulların ortaya çıktığına dair söylemler sermaye akışının
hızlanması adına pozitif görünüyor. Kısa ve orta vade için yurtiçindeki
en önemli risk enflasyon olmayı sürdürürken, talep tarafındaki güçlü
seyirde bu anlamda işleri zorlaştırıyor. Rezervlerdeki artış olumlu seyrini
sürdürürken bu perspektifte baktığımız ihracat ve turizm verileri de
olumlu seyrediyor. En büyük pazarımız olan Avrupa’da daralmanın
sürmesi ve buna ek olarak maliyetleri Dolar, gelirleri ise Euro olan
ihracatçımız için dolar lehine olan konjonktür ise risk teşkil etmeyi
sürdürüyor.
· Global tarafta ve yurtiçinde
enflasyon odak noktasında
olmayı sürdürürken,
jeopolitik riskler ve enerji
güvenliği gibi konular
tekrar yüksek sesle
tartışılmaya başlandı.
· Fed’in önceliğinin
enflasyon olduğunu
Başkan Powell net bir
şekilde ifade etti.
· İhracatçımız için dolar
lehine olan konjonktür risk
teşkil etmeyi sürdürüyor.
VEL-Para Piyasası TYJ-İkinci Yaşam
TJY-Üçüncü Yaşam
Döngüsü
VEU-Temkinli
Değişken
TML-Birinci Yaşam
VER-Katılım Katkı
VES-Borçlanma
Araçları
VGB-Katılım Standart
ZHG-Katılım
Temkinli
ZHF-Katılım Temkinli
Değişken
VEK-Standart
VGY-Standart
HHB-BIST-30 Dışı
Şirketler Hisse Senedi
HHG-Kamu Dış
Borçlanma Araçları
(ABD Doları 0-5 Yıl
Vadeli)
HHN-Katılım Dinamik
Değişken
HHY-Karma
TBJ-Teknoloji Sektörü
Hisse Senedi
VEB-Katılım Dengeli
Değişken
VEG-Birinci Değişken
VEI-Katkı
VET-Kamu Dış
Borçlanma Araçları
VEY-Katılım Dinamik
Değişken Grup
VGD-Kıymetli Maden
Katılım
VGE-Dinamik
Değişken Grup
VYB-Katılım Hisse
Senedi
ZHB-Sürdürebilirlik
Hisse Senedi
HHE-Agresif
Değişken
HHM-Katılım
Agresif Değişken
VEE-Dinamik
Değişken
VEH-Hisse Senedi
VGA-Altın Katılım
VEH
HHE
ZHB
HHB
VEE
TBJ
VGE
ZHE
HHY
VET
HHG
TML
VEG
TYJ
VEI
VEK
TJY
VES
VEU
VEL
ZHG
BIST 100
Eurobond
Altın
Döviz Sepeti
Mevduat
Repo
KYDTUM:KBX
0
50
100
150
200
186,26
183,50
174,62
166,56
138,57
131,82
131,70
131,56
107,92
70,30
64,11
62,88
57,28
55,78
55,69
51,10
47,74
36,03
34,60
25,40
12,70
164,86
77,30
67,58
54,85
21,51
11,51
-20,59
HHY
TBJ
HHE
VEH
ZHB
VEE
ZHE
TML
VET
HHG
TYJ
HHB
TJY
VGE
VEG
VEI
VES
VEU
VEL
VEK
ZHG
Eurobond
BIST 100
Altın
Döviz Sepeti
Mevduat
Repo
KYDTUM:KBX
-40
-20
0
20
40
60
80
69,44
61,91
61,66
61,07
58,59
58,41
58,23
51,67
50,75
49,83
48,38
46,50
41,28
40,36
39,18
29,00
27,82
19,80
19,42
15,39
-0,17
56,19
51,29
50,37
46,01
17,02
8,93
-28,10
VYB
HHM
HHN
VEY
VEB
VGA
VGD
VER
ZHD
ZHF
VGB
Katılım Hisse
Altın
Katılım Hesabı
Kira Sertifikası
0
30
60
90
120
150
180
210
167,51
165,82
147,57
145,99
88,61
67,27
62,84
58,21
56,76
49,30
48,59
174,30
67,58
16,96
4,36
HHM
HHN
VYB
VEY
ZHD
VGA
VEB
VGD
VER
ZHF
VGB
Katılım Hisse
Altın
Katılım Hesabı
Kira Sertifikası
0
20
40
60
80
64,07
59,04
57,74
56,43
51,46
47,45
46,49
43,70
32,14
21,74
20,67
54,51
50,37
12,07
-1,72
Fon ve Piyasa Performansları 29 Eylül 2023 (Son 1 Yıllık)
Fon ve Piyasa Performansları 30 Aralık 2022 (Yılbaşından İtibaren)
Faizli Plan Fonları ve Piyasa (%) Faizsiz Plan Fonları ve Piyasa (%)
Faizli Plan Fonları ve Piyasa (%) Faizsiz Plan Fonları ve Piyasa (%)
VKJ-Başlangıç
VKE-Başlangıç
Katılım
VED-OKS
Muhafazakar Katılım
Değişken
VEP-OKS Temkinli
Değişken
VGG-OKS Dengeli
Katılım Değişken
VGK-OKS Katılım
Standart
VGZ-OKS Standart
VEO-OKS Agresif
Katılım Değişken
VEV-OKS Dengeli
Değişken
VGC-OKS Dinamik
Değişken
VGH-OKS Atak
Katılım Değişken
VGF-OKS Agresif
Değişken
VGF
VGC
VEV
VEP
VGZ
VKJ
VEO
VGH
VGG
VGK
VED
VKE
30
60
90
120
150
180
210
181,77
163,47
135,92
57,55
52,61
29,97
166,94
134,05
92,09
52,45
31,03
29,54
VGF
VGC
VEV
VEP
VKJ
VGZ
VEO
VGH
VGG
VGK
VKE
VED
10
20
30
40
50
60
70
61,28
59,08
53,76
45,71
22,96
18,28
58,84
53,34
44,16
23,25
22,95
21,24
29 Eylül 2023 – Son 1 Yıllık (%) 30 Aralık 2022 – Yılbaşından İtibaren (%)
Altın-Emtia 29.09.2023 Son 1 Ay (%) Son 3 Ay (%) Son 6 Ay (%) Son 1 Yıl (%) Yılbaşı (%)
Altın USD/ONS 1848,31 -4,71 -3,40 -6,08 11,32 1,31
Altın TL/Gram 1640,78 -0,63 2,19 34,21 67,58 50,37
Brent Petrolu 92,20 6,92 26,98 15,41 7,86 7,65
Hisse Senetleri
BIST100 8334,94 5,27 44,73 73,18 164,86 51,29
Katılım Hisse Endeksi 8887,41 5,08 48,95 78,04 174,30 54,51
Gelişen Ülkeler Ort. 1029,32 -2,41 -3,24 -2,23 11,54 0,77
G7 Ülkeler Ort. 2105,24 -4,54 -2,48 1,84 18,12 8,81
Döviz
USD/TL 27,4260 2,67 6,02 42,93 47,95 46,41
Euro/TL 29,0828 0,04 3,11 39,27 61,97 45,63
EUR(USD) 1,0584 -2,35 -3,44 -2,65 8,29 -1,07
Sepet Kur 28,2036 1,30 4,50 41,02 54,85 46,01
Faiz(Baz Puan)
Türkiye 2 Yıl 27,83 925,00 1457,00 1641,00 1330,00 1810,00
Türkiye 10 Yıl 25,52 707,00 918,00 1521,00 1387,00 1565,00
ABD 10 Yıl 4,57 48,00 80,30 108,10 76,70 74,00
Almanya 10 Yıl 2,84 36,70 47,30 52,80 72,90 27,60
Temkinli Dengeli Atak Agresif
VEU-%9
0
VGD-%
10
ZHE-%50
VGD-%20
HHY-%20
TBJ-%1
0
VEE-%40
VET-%1
0
HHY-%20
TBJ-%10
VGD-%10
ZHB-%
10
VEE-%35
VET-%10
HHY-%
15
TBJ-%15 VGD-%10
ZHB-%15
VEU – Temkinli Değişken %90
VGD – Kıymetli Madenler %10
ZHE – Dengeli Değişken %50
VGD – Kıymetli Madenler %20
HHY – Karma %20
TBJ – Teknoloji Hisse %10
VEE – Dinamik Değişken %40
VET – Kamu Dış Borçlanma %10
HHY – Karma %20
TBJ – Teknoloji Hisse %10
VGD – Kıymetli Madenler %10
ZHB – Sürdürülebilir Hisse %10
VEE – Dinamik Değişken %35
VET – Kamu Dış Borçlanma %10
HHY – Karma %15
TBJ – Teknoloji Hisse %15
VGD – Kıymetli Madenler %10
ZHB – Sürdürülebilir Hisse %15
Temkinli Dengeli Atak Agresif
ZHF-%9
0
VGD-%
10
VEB-%50
VGD-%20
ZHD-%30
HHN-%50
ZHD-%30
VGD-%
10
HHM-%35
VYB-%2
0
ZHD-%30
VGD-%1
5
ZHF- Katılım Temkinli Değ. %90
VGD – Kıymetli Madenler %10
VEB – Dengeli Değişken %60
VGD – Kıymetli Madenler %20
ZHD – Kamu Dış Kira Sertf. %30
HHN – Katılım Dinamik Değ.%50
ZHD – Kamu Dış Kira Sertf. %30
VGD – Kıymetli Madenler %20
HHM – Katılım Agresif Değ. %35
VYB – Katılım Hisse %20
ZHD – Kamu Dış Kira Sertf. %15
VGD – Kıymetli Madenler %15
Yeni Opel Corsa kaç lira?