34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
2.836,84%0,10
4.835,00%0,20
19.341,00%0,20
9.389,62%-0,33
3141121฿%3.49473
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun Değerli Başkan ve Üyeleri,
Kıymetli İş insanları,
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bizleri bir araya getiren ve bu istişare iklimine destek veren TİSK’e teşekkür ediyorum.
Sözlerimin başında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum.
Kıymetli Katılımcılar,
Ekonomi ve çalışma hayatının paydaşlarıyla buluşmalarımızı, yatırım ve üretim ekosistemimizi güçlendirmek için fırsat olarak değerlendiriyoruz.
Bununla birlikte görüş ve önerilerinizi doğrudan almaya imkân buluyor, politikalarımıza yansıtıyoruz.
Ekonomide yol haritamızı yine sizlerle fikir birliği içinde belirlemekteyiz.
Cumhurbaşkanımız 21 yıldır daima iş aş üreten, ülkemiz için taş üzerine taş koyan iş dünyamızın yanında olmuştur.
Sizler de salgın döneminden yaşadığımız deprem felaketlerine; ülkemizin varlığını birliğini hedef alan badirelere kadar gayretlerimizde bizi yalnız bırakmadınız.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na insanımız için daha büyük umutlar ve daha büyük hedeflerle girerken yine sizlerle omuz omuzayız.
Özellikle Orta Vadeli Plan hazırlıkları çerçevesinde son dönemde iş dünyamızın temsilcileriyle istişareyi sıklaştırmıştık.
Eylül ayında OVP ile üç yıllık makroekonomik çerçeveyi ortaya koyduktan sonra uzun vadeli bir perspektifle hazırladığımız On İkinci Kalkınma Planı ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimizin meclis görüşmelerine başladık.
Bu dönemde temel önceliğimiz depremle yıkılan şehirlerimizi daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldırmak, geleceğe dönük afet risklerini azaltmaktır.
Bir diğer temel önceliğimiz mali disiplini esas alan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefine katkıda bulunmaktır.
Tüm politikalarımızı yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, bütüncül ve kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımıyla tasarlıyoruz.
Türkiye Yüzyılı Vizyonu doğrultusunda, sizlerden aldığımız kıymetli dönüşlerle birlikte çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Kıymetli Katılımcılar,
Günümüzde siyasi çalkantılar, insani krizler ve belirsizlikler, yatırımı, istihdamı, çalışanları ve sermaye dolaşımını doğrudan etkilemektedir.
Böylesi bir ortamda çalışma hayatını oluşturan tüm paydaşların proje bazlı değil uzun vadeli iş ve fikir birliği içinde olması elzem hale gelmiştir.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 3 altın anahtar olarak nitelendirdiği “hükümet, işçi ve işveren” taraflarının, kalkınma ve yönetişimi birlikte güçlendiriyor olması önemlidir.
İstihdam, ücretler ve mesleki gelişimde fırsat eşitliğinin tam olarak sağlandığı, iş-yaşam dengesinin aktif işgücündeki tüm bireyler için tesis edildiği, sosyal güvenlik sistemlerinin etkin işleyişiyle dünyada örnek gösterilen bir Türkiye’ye ulaşmak hepimizin arzusudur.
Nitelikli ve yüksek istihdam ile gelir dağılımının iyileştirilmesi ve kapsayıcı sosyal koruma ile krizlere dayanıklı bir toplum yapısı için çalışıyoruz.
Güçlü ekonomik aktivitenin istihdam oluşturma kapasitesi üzerindeki olumlu etkileriyle, istihdamımız 2023 yılının ikinci çeyreğinde tarihi yüksek seviyelerine ulaşmıştır.
Yılın ilk yarısında net 220 bin istihdam artışı sağlanmıştır.
2023 yılı genelinde ekonomideki canlılığın sürmesiyle yılsonu itibarıyla istihdamdaki yıllık artışın 900 bini aşarak işsizlik oranının yüzde 10,1’e gerilemesi, 2024 yılında ise yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
Önümüzdeki üç yıllık süreçte istihdamın yıllık ortalama 909 bin kişi artacağı ve işgücüne katılım oranlarında öngörülen artışa rağmen işsizlik oranının 2025 yılı itibarıyla tek haneli seviyelere kalıcı olarak düşeceğini tahmin etmekteyiz.
Salgın ve deprem gibi olağanüstü hallerde Kısa Çalışma Ödeneğini devreye alıp, ödenekten yararlanma şartlarını kolaylaştırarak işverenlerimizin ayakta kalmasına ve üretimlerini devam ettirmelerine destek olduk.
Yine işverenlerimizce ücretsiz izne çıkarılan ve Kısa Çalışma Ödeneğinden faydalanamayan vatandaşlarımız için Nakdi Ücret Desteğini uygulamaya koyduk.
Sadece bu iki desteğimiz için 7 milyona yakın vatandaşımıza 50 Milyar liradan fazla ödeme yaptık.
Asgari Ücret Desteğini 2023 yılı Temmuz ayı itibarıyla sigortalı başına aylık 500 liraya yükselttik ve işverenlerin asgari ücretten kaynaklanan maliyet artışının bir kısmı üstlenilmiş oldu.
Önümüzdeki dönemde işverenlerimize istihdam artışı noktasında destek vermeye devam edeceğiz.
Bununla birlikte çalışma hayatındaki dönüşümlerin farkında olarak dünyanın ve ülkemizin değişen ihtiyaçlarına uygun istihdam politikalarının geliştirilmesine özel önem veriyoruz.
Günümüzde dijitalleşmenin etkisiyle meslek tanımları değişmekte, meslekler arası geçişkenlik artmakta ve bu kapsamda mesleğin kendisi değil, beceri ve nitelikler ön plana çıkmaktadır.
AB’nin öncülüğünde uluslararası ticarette yeşil dönüşüme yönelik getirilen kural ve standartlara uyum ihtiyacı, üretim ve istihdam yapımız üzerinde rekabet baskısı oluştururken sürdürülebilir üretim biçimleri ve yeşil işler bağlamında ülkemize yeni fırsatlar sunmaktadır.
Bu süreçte beşeri sermayenin sahip olduğu yetkinliklerin piyasanın ihtiyaç ve talepleriyle uyumlu olarak dönüşmesi, kalkınma ve büyümenin kilit noktasıdır.
Yeşil ve dijital dönüşümü destekleyecek şekilde yeni finansman ve teşvik modellerinin kurgulanması, bilim ve araştırma altyapılarının güçlendirilmesi, temel bilimler ve mühendislik alanlarında mezun sayısının artırılması gündemimizdeki yerini korumaktadır.
OSB’lerimizin Yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak ve yeşil altyapı yatırımlarını desteklemek için Dünya Bankası projesi başlatılmış olup, Dünya Bankasından temin edilen 300 Milyon Dolar tutarında kredi OSB’lere kullandırılmaktadır.
Makine, , üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ürünleri ve dijital dönüşüm alanlarında açtığımız proje teklif çağrıları vesilesiyle 176 proje desteklenmektedir.
Projeler teknoloji hazırlık seviyesinin her aşamasında desteklenerek; 2,2 milyar dolarlık bir yatırım planlanmakta olup, bu projelerden yılda 7,1 milyar cari açığı azaltıcı etki beklenmektedir.
Model Fabrikalarda yalın ve dijital dönüşüm deneyimsel eğitimler ve Öğren-Dönüş Programları sunulmaktadır.
Sizlerin de çevik dönüşüm konusuna özellikle eğildiğini ve MEXT teknoloji merkezi ile rekabet gücümüze katkı verdiğini biliyor, yakından takip ediyorum.
Bir taraftan yatırımı, üretimi ve istihdamı artırırken eş zamanlı olarak inovasyona, katma değeri yüksek teknolojik ürünlere yönelmemiz şart.
Kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmek, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunmak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerindeki payımızı arttırmak en önemli hedeflerimizdir.
Sanayide stratejik alanlarda yüksek katma değeri ön plana alan yapısal dönüşümler üzerinde de çalışıyoruz.
Bunların yanı sıra daha az kaynakla daha çok üretmenin, bunu yaparken doğayı kirletmemenin de gayreti içindeyiz.
Ülkemizin uluslararası alanda öncü olabilecek iş modelleri, ürünler ve hizmetler çıkarabilmesi için Türkiye Yüzyılı’nda iş dünyamızın yanına olmaya devam edeceğiz.
Ekonomimizi ve kalkınma ivmemizi güçlendirmeye yönelik reform çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğiz.
Türkiye’nin potansiyeline inanan, ülkemizin aydınlık geleceğine yatırım yapan tüm iş insanlarına bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum.
Yeni nesil bir sendikacılık anlayışıyla istişare zemini oluşturan TİSK ailesine teşekkür ediyor, değerli görü
şlerinizi dinlemek üzere sözü sizlere bırakıyorum.
Cevdet Yılmaz Milletvekillerinin Bütçeye dair sorularını yanıtladı