34,5402$% 0.3
36,4349€% 0.38
2.876,69%1,41
4.923,00%1,76
19.663,00%1,71
9.376,22%-0,14
3117484฿%-0.2783
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz
Konya İş Dünyası Buluşması
Kıymetli Valimiz, Büyükşehir belediye başkanımız, değerli milletvekili arkadaşlarımız, il başkanlarımız çok kıymetli iş insanları, değerli Konyalı hemşehrilerimiz hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Öncelikle Konya’yla Konyalı’yla ayrı bir gönül bağı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını, sevgilerini, muhabbetlerini hepinize iletmek istiyorum. Tarihi, kültürü, sanayi ve tarımsal üretimiyle Anadolu’nun göz bebeği olan Konya’dayız. Girişimci ve üretken Konyalı iş insanlarıyla bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Özel sektörle her zaman yakın bir diyalog içinde olduk. Hükümetlerimiz her zaman politikalarını şekillendirirken istişare kültürüyle hareket etti. Nitekim son dönemde hazırladığımız planları, programları da hep iş dünyasıyla çalışan kesimlerle istişare ederek tarım kesimiyle, finans kesimiyle kim varsa sözü olan herkesle istişare ederek hazırladık. Biz bunun her zaman en doğru yol olduğuna inanıyoruz. Sadece merkezde genel çatı kuruluşlarla değil her ilimize gittiğimizde de iş dünyamızda istişare etmeye hem yerelden genele bakmaya hem de yereldeki meseleleri anlamaya gayret ediyoruz. Bugün de sizlerle bir aradayız. Bugün İstanbul’da da İstanbul Sanayi Odamızda benzer bir toplantı gerçekleştirdik. Meclis toplantısına katıldık. Çok da verimli bir toplantımız oldu. Onların da sizlere çok selamlarını getirdik. Yarın da anladığım kadarıyla İstanbul Sanayi Odamızın Konya’ya bir ziyareti olacak. O ziyaretin de hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Aslında farklı illerdeki sanayicilerimizin görüşmesi, tecrübe paylaşımının da çok kıymetli olduğunu vurgulamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde belirsizlikleri azaltmak, öngörülebilirliği arttırmak için çalışmalarımıza hız vermiş durumdayız.
Özellikle Mayıs seçimlerinden sonra siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Ekonominin düşmanı malum belirsizliktir. Siyasi belirsizlikler kalktı. Cumhurbaşkanımıza halkımız bir kez daha onay verdi, güven tazeledi. Mecliste de Cumhur İttifakı çok net bir şekilde bir çoğunluk sağladı. Dolayısıyla Türkiye siyasi istikrarını sürdürüyor. Her zaman söylüyoruz, ekonomik istikrarın temeli siyasi istikrardır. Son yirmi yılda Türkiye ortalama yüzde 5.4 büyüdüyse dünya ortalama yüzde 3.6 büyürken bu yirmi yılda Türkiye 5.4 büyüdüyse bunu işte bu siyasi istikrarıyla sağladı.
Son üç yılda pandeminin vurduğu dünya bileşik olarak kümülatif olarak yüzde yedi büyürken Türkiye yüzde yirmi büyümeyi başardıysa iki bin yirmi yirmi bir, yirmi ikiyi kastediyoruz. Bu üç yılda dünya yüzde yedi büyürken toplamda Türkiye yüzde yirmi büyüdüyse bu da yine güçlü liderlikle, siyasi istikrarla sağlandı ve bütün toplumsal kesimlerin elbette katkısıyla sağlandı. Aynı anlayış içinde devam ediyoruz.
Siyasi belirsizlikler bittiği gibi politika belirsizliklerini de ortadan kaldırdık. Hazırladığımız orta vadeli programla, planla, yıllık programlarla, bütçeyle politika belirsizlikleri de ortadan kalktı.
Geldiğimiz yeni şartlarda bir takım güncellemeler de yaparak öngörülebilirliği arttıran bir yapı içinde devam ediyoruz. Orta vadeli programımızda daha güvenli, güçlü, müreffeh bir Türkiye hedefiyle Türkiye yüzyılında ilgili kesimlerle istişare içinde hükümetimizin yol haritasını belirliyor ve uyguluyoruz, hayata geçiriyoruz. Cumhurbaşkanımız hep vurguluyor yatırım, istihdam, üretim, ihracat diyor. Dolayısıyla bu hedefler çerçevesinde yolumuza seksen bir vilayetimizde devam ediyoruz. Iki bin yirmi üç yılının üçüncü çeyreğine ilişkin bazı öncü göstergeler ekonomik büyümemizin devam ettiğini gösteriyor.
Nitekim ilk altı ayda üç nokta dokuz büyüme kaydetmiştik. Yıl sonu beklentimizde dört nokta dört civarında bir büyüme bu yıl için. Beklentilerdeki iyileşme, büyüme kompozisyonumuzdaki dengelenme, Türk lirasındaki istikrarın birbirini b Bunun planını programını yapmış durumdayız. Adım adım hayata geçiriyoruz. baz etkisi dediğimiz bir şey var. Yani geçmiş aylardaki o yüksek çıkan enflasyon bizi bir süre daha genel enflasyonu yukarıda tutmuş olacak.
Ancak iki bin yirmi dördün ortasından itibaren bazımızdan o etkiler çıkmış olacak. Onlar çıktıkça enflasyondaki düşüşü de daha net bir şekilde iki bin yirmi dördün ortasından itibaren görmeye başlayacağız.
Sanayi üretim endeksimiz takvim etkisinden arındırılmış olarak iki bin yirmi üç yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde dört nokta dokuz artmış durumda sanayimizin çarkları dönmeye devam ediyor. Burada sevindirici olan hususlardan biri şu. Alt kalemlere baktığınız zaman bu büyümenin düşük teknolojiden değil orta yüksek ve özellikle yüksek teknolojinin de payının giderek arttığını görüyorsunuz. Üretimde.
Türkiye bu anlamda doğru yolda üretimimizde ve ihracatımızda orta yüksek ve yüksek teknolojinin ağırlığının arttığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Otomobil satışları iki bin yirmi üç yılının Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde yetmiş dört nokta bir artmış durumda. Üçüncü çeyrekte bir önceki üçüncü çeyreğe göre ise yüzde doksan dört nokta yedi artış var. Beyaz eşya satışları Eylül ayında sıfır civarında ancak çeyreklik bazda orada da on sekiz yüzde on sekiz virgül beşlik bir artış görünüyor. Elektrik tüketimi Ekim ayında yıllık yüzde üç virgül bir artmış durumda. Yılın üçüncü çeyreğinde ise bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde altı artış görünüyor.
Bütün bunlar aslında büyümenin devam ettiğine dair öncü göstergeler. Toplam istihdamımızda yıllık olarak baktığımızda yedi yüz altmış üç bin kişilik bir artış ilave istihdam artışı var. Bu da toplam istihdamımızı otuz iki virgül iki milyon kişiye ulaştırmış durumda.
Iki bin beş yılında on dokuz milyonun biraz üzerindeydi toplam istihdamımız. Bugün geldiğimiz noktada otuz iki milyonu bulmuş durumdayız. Bu da istihdam dostu bir ekonomik politika izlediğimizin en açık göstergesi. İhracatımız dünyadaki bütün olumsuzluklara rağmen Avrupa’da özellikle neredeyse sıfır civarındaki büyüme Almanya gibi pazarlarımızdaki eksi büyümelere rağmen dış pazardaki daralmaya rağmen geçen yıldan daha fazla bir ihracat olacağını düşünüyoruz.
Bu yönde de gelişmeler devam ediyor. Geçtiğimiz bu yılın Ocak Ekim döneminde iki yüz on milyar doları bulmuş durumdayız. Yıl sonu itibariyle de iki yüz elli beş milyar doları aşmayı hedefliyoruz.
Türkiye’nin risk priminde bu dönemde ciddi anlamda düşüş oldu. Son hükümet yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte belirsizliklerin azalması. Diğer yandan bütçede deprem nedeniyle çok büyük açıklar oluşacaktı. Ancak aldığımız tedbirlerle bunu makul yönetilebilir bir düzeye çekmiş durumdayız. Bir taraftan bir daha Merkez Bankamız rezerv biriktirmeye başladı. altı yedi ay önce yüz doksan sekiz doksan sekiz milyar dolarlara inen rezervimiz şu anda yüz yirmi sekiz milyar doları aşmış durumda. Dolayısıyla otuz milyar dolar civarında rezervlerimizde bir artış oldu. Siyasi istikrar ve güven iklimi ve izlediğimiz politikaların etkisiyle kredi risk primimiz son iki buçuk yılın en düşük düzeyine gerilemiş durumda. Bugün yanlış hatırlamıyorsam üç yüz kırkın altına inmiş durumda. bu Mayıs ayında yedi yüzlere kadar çıkmıştı. CDS dediğimiz kredi risk pirimimiz şu anda üç yüz kırkında kırklar civarında diyelim. Üç yüz kırk civarına düşmüş durumda. Bu da gerçekten önemli bir husus olarak kaydedilmeli. Bunun anlamı ne? Özel sektörümüz, ülkemiz yurt dışından borçlanırken daha az faiz ödemek durumunda oluyor. Risk primi düştükçe ödediğimiz maliyetler de aşağıya gelmiş oluyor. Inşallah buralardan da daha düşük seviyeleri görürüz. Bu yönde politikalarımız sabırla uygulamaya devam edeceğiz. diğer yandan bütün bu politikaların etkisiyle önümüzdeki dönemde jeopolitik tabii risklerin de bir miktar ortadan kalkmasıyla daha güçlü bir fon akışı bekliyoruz ülkemize.
Bunu da hep birlikte iki bin yirmi dört yılında göreceğiz inşallah.
Konya’mızın kıymetli iş insanları, değerli katılımcılar binlerce yıllık Türk İslam tarihinin önde gelen şehirlerinden Konya bugün de ülkemizin kalbinin attığı önemli bir cazibe merkezidir.
Üniversiteleriyle, sanayisiyle, turizmiyle, tarımsal üretimiyle Anadolu’nun göz bebeğidir. Az önce söylendi bir tarım kenti olarak bilinen Konya bugün artık üç milyar doları aşan ve neredeyse tamamına yakını dört milyar dolara bu sene inşallah gelir.
. Ve büyük bir kısmı da sanayi ürünleri ihracatı. Dolayısıyla aslında dünyadaki gelişime uygun bence bu. Dünyada bugün sanayileşmiş dediğimiz toplumlar önce bir tarım devrimi yaptılar. Sonra sanayi devrimi yaptılar.
Konya’da da bir sanayi devrimi olduğunu görüyoruz gerçekten. Türkiye yüzyılının sanayide, ekonomide, ihracatta öncü illerinden biri inşallah Konya olmaya devam edecek. Bu anlamda hem sanayicilerimizi hem de ihracatçılarımızı yürekten tebrik ediyorum, kutluyorum. Cari fazla veren bir ilimiz Türkiye olarak da hedefimiz bu sene yüzde dört civarında bekliyoruz yıl sonunda cari açığı. Orta vadeli programın sonunda da yüzde ikilere düşürmeyi, plan dönemimiz sonunda da sıfıra yaklaştırmayı düşünüyoruz. Cari açığı kalkınmamızın önünde bir engel olmaktan çıkarmak için gayret ediyoruz.
Konya’nın yine bu konuda verdiği katkılardan dolayı şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, Konya ülkemizde metal işleme makineleri sektöründe, araçüstü ekipman sektöründe, tarım makineleri ve ekipmanlarında, av tüfekleri imalatında Türkiye pazarının lider üreticisi konumundadır.
Tarım makineleri ve ekipmanları ihracatında ülkemizde ikinci sıradadır. Savunma sanayi ihracatında ise dördüncü sırada, savunma sanayinde de çok önemli bir yere geldik. AK Parti’nin iktidara geldiği yıllarda iki yüz milyon doların biraz üzerindeydi. Toplam savunma sanayi ihracatımız bugün altı milyarlara gidiyoruz. Bu sene inşallah yıl sonunda altı milyara yakın bir ihracat bekliyoruz. Sadece savunma sanayinden. Konya’nın da burada öncü bir yıl olmasını görmek gerçekten çok çok önemli. Yarın da yapacağımız bu tedarik toplantısının savunma sanayi toplantısının da ne kadar anlamlı olduğunu Konya’da yapılmasının ne kadar anlamlı olduğunu bu rakamlardan da görüyoruz.
Üç bin dört yüzden fazla ihracatçı firmasıyla yüz seksenden fazla ülkeye üç milyar doları aşan ihracat yapan Konya bir virgül yedi milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor. turizmini saymıyoruz tabii bir taraftan da hizmet sektörleri var.
Ali Cenap Konyalı iş insanlarımızla bugün istişare ederek her birinin yanında daha güçlü nasıl olabilir olabiliriz? Konya’da üretimi, istihdamı nasıl daha etkin ve verimli hale getiririz? Bu yönde fikir alışverişinde bulunacağız. Yarın da az önce bahsettiğim gibi Konya yedinci savunma sanayi tedarikçi buluşmalarına katılacağız, açılışında bulunacağız. Ben toplantılarımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Cumhurbaşaknı yardımcısı Cevdet Yılmaz İSO toplantısında konuştu!