Adalet Bakanı Tunç: İsrail, UAD'nin kararına en kısa sürede uymalı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Adalet Divanı'nın, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını derhal durdurması kararını değerlendirdi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda kararı "Önemli ama yetersiz" diye niteledi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'in Gazze'deki saldırılarını derhal durdurması kararına ilişkin paylaşımda bulundu.

"Uluslararası Adalet Divanı'nın 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Refah'ta soykırım yapan işgalci İsrail'in saldırıları durdurmasına ve insani yardımların önünün açılmasına yönelik verdiği karar, Filistin'de akan kan ve gözyaşının dinmesi adına önemli ancak yetersizdir." değerlendirmesini yapan Tunç, İsrail'in UAD'nin aldığı kararlara en kısa sürede uyması gerektiğini vurguladı.

Uluslararası Adalet Divanı'ndan 'Refah' kararı Haberi Görüntüle

Bakan Tunç, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 8 aydan bu yana 36 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 80 binden fazla Filistinlinin ise yaralanmasına neden olan barbar İsrail, işlediği savaş ve insanlık suçlarına son vermelidir. İsrail, terör örgütü gibi davranmayı bırakmalı, uluslararası hukukun gereğini yerine getirmelidir. Demokrasiye ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası kuruluşlar da İsrail'in kararlara uyması noktasında harekete geçmelidir."

REKLAM

İnsanlık vicdanında mahkum olan İsrailli yetkililerin, en kısa sürede hak ettikleri cezaya çarptırılması gerektiğini belirten Tunç, Türkiye olarak İsrail'in saldırıları duruncaya ve İsrailli yetkililer cezalandırılıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.

Bakan Tunç, masum Filistinlilerin haklı davasında yanlarında olmaya, dünyada hakkı ve adaleti savunmaya devam edeceklerini kaydetti.

İSRAİL ALEYHİNE AÇILAN SOYKIRIM DAVASI

Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023'te İsrail aleyhine UAD'de dava açmıştı.

Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak’ta Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.

Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için tüm önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetler ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına ve Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına hükmetmişti.

REKLAM

İsrail'in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze'de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak "İsrail'in Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri" nedeniyle 12 Şubat'ta UAD'den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.

Divan, 16 Şubat'taki kararında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle mevcut tedbirleri yeterli bulmuştu.

Güney Afrika bunun ardından 6 Mart'ta Gazze'de baş gösteren kıtlık nedeniyle yeniden ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart'ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasının sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.

Güney Afrika, 10 Mayıs'ta Gazze’deki durumun telafisi mümkün olmayacak derecede ve ciddi şekilde kötüleştiği gerekçesiyle Divan'a ek tedbir kararlarına hükmetmesi için başvurmuştu.

Divan 24 Mayıs’taki kararında, Refah’ta, sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek; İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetti.