Aylık piyasa bülteni borsa verileri!

AYLIK FON BÜLTENİ EKİM 2023  Aylık piyasa bülteni borsa verileri! EKONOMİK ARAŞTIRMALAR

ABD 2,40 3,70 0,25 3,80 129,00 5,33 Euro Bölgesi 0,50 5,22 -2,05 6,40 91,50 4,50 Birleşik Krallık 0,60 6,70 0,40 4,30 -5,50 5,25 Çin 6,30 0,10 4,50 5,20 -7,40 3,45 Japonya 1,60 3,20 -3,77 2,70 263,90 -0,10 Güney Afrika 1,60 4,80 -1,60 32,60 67,40 8,25 Rusya 4,90 5,20 5,40 3,00 17,20 13,00 Kanada 1,12 4,00 -0,22 5,50 107,00 5,00 Veri Kaynağı: EquityRT MacroAnalytics Türkiye 3,84 61,53 3,08 9,20 31,15 30,00 · ABD'de siyasetçiler, hükümete ek ödenek sağlanması konusunda anlaşma sağlarken olası kapanma senaryoları şimdilik 17 Kasım tarihine ertelendi. · ABD istihdam verileri piyasaları şaşırtmaya devam etti. Her şeye rağmen resesyona karşı mücadelesini bırakmayan ABD ekonomisi piyasaları şaşırtmaya devam ederken Euro Bölgesi bu mücadelede çok güçlü gözükmüyor. ABD’nin ulusal borcu ilk kez 33 trilyon doları aşarken hükümet kapanması riski Eylül ayına damga vurdu. ABD'de siyasetçiler, hükümete ek ödenek sağlanması konusunda anlaşma sağlarken olası kapanma senaryoları şimdilik 17 Kasım tarihine ertelendi. ABD’de üst üste 12 ay geriledikten sonra Temmuz ayında yönünü tekrardan yukarı çeviren tüketici enflasyonu, Ağustos’ta aylık %0,6 artış kaydederken yıllık bazda %3,2’den %3,7’ye yükseldi. Çekirdek enflasyondaki düşüş piyasaların moral noktası olsa da ABD’nin üretici enflasyonu da aylık %0,7 ve yıllık %1,6 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Bununla birlikte Fed’in (Amerikan Merkez Bankası) takip ettiği önemli verilerin birisi olan kişisel gelirler ve kişisel harcamalar Ağustos’ta %0,4 artış ile beklentilere paralel gerçekleşti. Gıda ve enerji hariç fiyatlarda yıllık artış %4’ün altına geriledi. Enerji fiyatlarındaki yükseliş enflasyon görünümü için tehdit oluştururken Bej Kitap’a göre fiyat artışları ülke genelinde yavaşladı ve pandemi nedeniyle yapılan birikimler tükenerek borçlanmaya yönelimde artış kaydedildi. Bizler bu raporu hazırlarken İsrail-Filistin arasındaki gerginlik savaş haline dönüşerek birçok ölüm ve yıkımı beraberinde getirmeye başlamıştı. Maalesef şu an yaşanan gelişmeler çok yeni ve durumun hangi aşamaya evrileceğini sizler gibi biz de merak ediyoruz. Bu savaş, kısa sürede çözülse bile siyasi, ekonomik ve sosyolojik açıdan etkileri uzun bir müddet devam edeceğe benziyor. Şimdiden Hindistan'ı Orta Doğu ve Avrupa'ya bağlayacak ticaret koridorunun akıbeti tartışılırken ülkemiz, pozitif ayrışabilir. İşin farklı disiplinlere etkilerini uzmanlar açıklayadursun gerek İsrail gerekse de Filistin önemli sayılabilecek ticari partnerlerimiz arasında yer almıyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde yaşanan gelişmelerin siyasi etkisi ağırlık kazanırken ekonomik etkilerini daha orta/uzun vadede görebileceğiz. Ancak tansiyonun Ortadoğu’da olası genişleme senaryosu başta enerji fiyatlarına yansıyacakken global enflasyon görünümünde kalıcı bozulmayı beraberinde getirebilir. · Fed üyelerinin birçoğu bu yıl için bir faiz artışı yönünde hevesli olduğu gözlemlendi. · Almanya’da enflasyon yıllık %4,5 ile Ukrayna savaşının başlamasından bu yana en düşük seviyeye indi. · Resmi PMI, Çin imalat sektörünün 6 aydır ilk kez genişlediğine işaret etti. ABD’nin sanayi üretimi Ağustos’ta %0,4 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Eylül ayına ait ISM İmalat PMI 47,6’dan 49’a yükselerek imalat sektöründe beklenti üzeri bir iyileşmeye işaret etse de eşik değerin altında kalmayı sürdürdü. ISM Hizmet PMI ise 53,6 olarak ölçüldü. ABD istihdam verileri ise piyasaları her açıdan şaşırtmaya devam etti. Ağustos ayında açılan iş sayısı 9,61 milyon ile beklenti üzeri olurken Eylül ayına ait kritik tarım dışı istihdam verisi 170 binlik beklentilerin oldukça üzerinde, 336 bin olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı ise %3,8’e yükseldi. Fed Eylül ayındaki toplantısında faizleri %5,50’de sabit tutsa da Fed üyelerinin birçoğunun bu yıl için bir faiz artışı yönünde hevesli olduğu gözlemlendi. Karar metninde istihdamın yavaşladığı ve ekonomik aktivitenin güçlü olduğu belirtilirken enflasyonun yüksek olmaya devam ettiğinin altı çizildi. Fed’in 2024 ve 2025 yılları için medyan tahminlerinde 50'şer baz puan faiz artışı yapması ise 2023 yılında faiz indirimi yapılmayacağını teyit etmiş oldu. Euro Bölgesi zor zamanlardan geçerken parasal sıkılaşma sürecinin etkileri hissedilmeye başlandı. Bölgenin Temmuz ayına ait sanayi üretimi aylık %1,1, yıllık %2,2 ile beklentilerin üzerinde daralma yaşarken Eylül ayına ait öncü PMI rakamları gerek hizmet gerekse de imalat sektöründe alarm vermeye devam etti. İmalat PMI 43,4 ile beklenti altı kalırken hizmet PMI verisi 48,4 ile hafif iyileşme gösterse de daralmanın devam ettiğini gösterdi. S&P, işgücü piyasasındaki seyrin Euro Bölgesi’ni resesyona itebileceği konusunda uyarıda bulunurken Ağustos ayında bölgenin işsizlik oranı %6,4 olarak ölçüldü ve işsiz sayısı 107 bin azaldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB), kötü gelen makro ekonomik verilere rağmen enflasyona karşı duruşunda kararlı olduğunu ispatladı ve 25 baz puanlık artış ile ana faiz enstrümanını %4,5’e yükseltti. ECB, 2023 enflasyon beklentisini %5,4'ten %5,6'ya yükseltirken 2023 büyüme tahminini %0,9'dan %0,7'ye indirdi. Bununla birlikte Euro Bölgesi’nde Ağustos ayında en geniş para arzı olan M3, yıllık bazda %1,3 ile beklentilerin üzerinde daraldı. Tüketici enflasyonuna baktığımızda ise Eylül ayında TÜFE, yıllık bazda %5,2’den %4,3’e geriledi ve beklenti altı geldi. Almanya’daki enflasyon ise yıllık %4,5 ile Ukrayna savaşının başlamasından bu yana en düşük seviyeye indi. Çin’in büyüme verisinde bol revizeli bir ay… Çin’de tüketici fiyatları Ağustos’ta yılık %0,1 artış kaydetti. Üretici fiyatları ise yıllık %3 düşüş gösterdi. Resmi PMI, Çin imalat sektörünün 6 aydır ilk kez genişlediğine işaret etti. İmalat PMI Eylül ayında 49,7’den 50,2’ye yükseldi. Hükümet büyüme hedefine ve ekonomik aktiviteyi canlandırmak için birçok politikayı eş zamanlı kullanırken Çin Merkez Bankası da zorunlu karşılık oranını 25 baz puan düşürdü. Canlandırıcı hamleler, birçok kurumun tahminlerinde revizeler yapmasına neden oldu. Nomura, Çin’in 2023 büyüme beklentisini %4,6’dan %4,8’e çıkarırken Citigroup da 2023 tahminini %4,7’den %5’e yükseltti. Beklentilerin %4,80 olarak şekillendiği TÜFE, beklentilerin altında %4,75 oranında artış gösterirken, yıllık bazda yılın en yüksek seviyesine ulaşarak %61,53 olarak gerçekleşti. ÜFE ise aylık bazda %3,40 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %49,41 seviyesinden %47,44 seviyesine gerilemiş oldu. En yüksek artış yüzde 92,48 ile lokanta ve otellerde görülürken, en düşük artış ise %20,16 ile konutta oldu. Gıda enflasyonu yıllık bazda %75,14 seviyesine yükselirken, çekirdek enflasyon ise %68,93 seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz yıl ÜFE tarafındaki sert yükselişlerin zaman içerisindeki geçişkenlikle TÜFE tarafına yansıdığını görüyoruz. Özellikle eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla eğitim ücretleri ve eğitime dair materyallere gelen zamlara ek olarak alkol ve sigara gibi ürünlere de gelen zamlar Eylül ayında enflasyonu tetikledi. ÜFE tarafına baktığımızda enerji maliyetlerinin artması ve 1 Ekim 2023 tarihi itibariyle sanayi grubunun kullanacağı elektriğe %20 zam yapılması Ekim ayı için risk teşkil ederken, yılbaşında personel ücretlerine yapılacak olası zamlar ve kur ile ilgili yükseliş beklentisi ÜFE’nin yüksek seyretmesine sebep olabilir. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI Eylül ayında 49,6 değerini aldı. Söz konusu değer üst üste üçüncü ay 50,0 eşik değerinin altında kaldı. Bir önceki veri ile kıyaslandığında imalat sektörünün performansında ılımlı düzeyde bir yavaşlama oldu. Eylül ayında üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşün yavaşlamasıyla birlikte Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarındaki bozulma çok daha hafif gerçekleşti. Merkezi yönetim 2023 Haziran ayında 51,3 milyar TL fazla verirken, faiz dışı fazla 138,4 milyar TL olarak gerçekleşti. TCMB’nin Temmuz ayı için açıkladığı verilere göre konut fiyat endeksi aylık %7,3 artarken, yıllık %94,7 artış kaydetti. TUİK’in açıkladığı veriler ise konut satışlarının Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,1 azalarak 122 bin 91 olduğunu gösterdi. Konut satışları Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,5 azalışla 797 bin 418 olarak gerçekleşti. Yabancı ziyaretçi sayısı Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre %5,55 oranında bir artış göstererek 6.660.770 oldu. Ticaret Bakanlığı 2023 Ağustos dış ticaret verilerine göre ihracat geçen yılın aynı ayına göre 0,3 oranında artarak 22,67 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise 14,1 oranında azalarak 27,65 milyar dolar oldu. Bu rakamların ardından dış ticaret açığı 4,98 milyar dolar olarak gerçekleşti. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü "negatif"ten "durağan"a çevirdi. Türkiye ekonomisine dair büyüme tahminlerini ise, 2023 için %3,5 ve 2024 için ise %2,3 olarak açıkladı. OECD ise Türkiye için 2023 büyüme tahminini %3,6’dan %4,3’e yükseltirken, 2024 büyüme tahminini de %3,7’den %2,6’ya düşürdü. Para politikasına baktığımızda ise TCMB, faizi beklentilere paralel olarak 500 baz puanlık faiz artışı ile bir haftalık vadeli repo faiz oranını %30 seviyesine yükseltti. TCMB parasal sıkılaştırmaya devam ederken, enflasyon baskılarının arttığını ve gerekli görüldüğünde gerektiği kadar faiz arttıracağına yönelik güçlü sinyal verdi. TCMB’nin aldığı karara genel olarak bakacak olursak, beklentilere paralel gelen karar sonrası piyasanın çok rahatsız olmadığını söyleyebiliriz. Sadeleşme sürecinin devam etmesi ve ekonomi yönetimi ile ortak dilin kullanılması da programa olan güveni arttırmaya devam ediyor. Bu süreçte özellikle ihracat pazarlarımızda oluşan bozulma ve global merkez bankalarının faizlerinin daha uzun süre yüksek seyredeceğine yönelik oluşan beklenti bizim adımıza zorlayıcı olmayı sürdürecektir. · Eylül ayında TÜFE aylık %%4,75, yıllık ise %61,53 olarak gerçekleşti. · Türkiye İmalat PMI Eylül ayında 49,6 ile üst üste 3 ay eşik değerin altında seyredip ılımlı daralmaya işaret etti. · TCMB, politika faizini 500 baz puan arttırarak %30 olarak belirledi. Eylül ayına 1940 dolar ile giren ons altın, 1848 dolardan yaptığı kapanış ile %4,71 seviyesinde değer kaybetti. Bu süreçte gram altın ise, kurdaki yükselişe rağmen ons altındaki sert düşüşün etkisiyle 1663 ile girdiği ayı 1627 seviyesinden kapatarak %0,63 değer kaybetti. Petrol kısmına baktığımızda ise 86,83 dolar seviyesinden girdiğimiz Eylül ayını 92,09 dolar seviyesinden kapattık. Fed’in Eylül ayındaki toplantıda faiz artırımı yapmaması petrol fiyatlarını desteklerken, özellikle arz tarafında Rusya’nın ve Suudi Arabistan öncülüğünde OPEC ülkelerinin yapmış olduğu kesintiler yukarı yönlü hareketleri desteklemeyi sürdürüyor. Eylül ayının sonuna dek bu gelişmeler yukarı yönlü fiyatlamada öncü olmayı sürdürürken, Çin’deki büyüme beklentilerinin düşmesi ve ABD hükümetinin borç krizi de aşağı yönlü baskı unsuru oluşturdu. Brent Petrol Eylül ayında 86 ile 96 dolar arasında hareket etti. Eylül ayında da Ağustos ayına benzer şekilde fiyatı destekleyen faktörler önemli ölçüde varlığını arttırsa da, Asya tarafından gelen haberler ve global talebin azalma endişesi fiyatı baskılayan en önemli unsurlar olmayı sürdürdü. ABD’ye baktığımızda veriler Fed’in soğumaya yönelik adımlarının görece başarılı olduğunu gösterdiğini söyleyebiliriz. Ancak hem Eylül ayında yüksek seyreden enerji fiyatları hem de talebin tam anlamıyla sınırlanamamış olması ciddi anlamda risk olmayı sürdürüyor. Buna Çin ve Avrupa gibi enerji tüketimi yüksek olan ülkelerin düşük seyretmesi beklenen büyümelerini de ekleyecek olursak petrol fiyatlarındaki arz ve veri bazlı fiyatlamaların yakın dönemde de benzer şekilde varlığını sürdüreceğini belirtebiliriz. Ons altın 1952 ile 1846 arasında hareket ettiği bir ayı geride bırakırken, Eylül ayında volatilitenin yüksek olduğu bir ayı geride bıraktı. Eylül ayında yılın başından beri elde ettiği tüm kazanımlarını kaybeden ons altın, ABD tahvil faizlerinin yüksek seyri sebebiyle negatif performans ortaya koydu. Bunun dışında Fed’in faiz arttırmamasına rağmen şahin ton seçmesi ve Powell’ın da bunu teyit etmesi kıymetli maden tarafında satış baskısını da arttırdı. ABD tarafında enflasyon verisinin kritik olacağı bir Ekim ayı geçireceğimizi düşünüyoruz. Her ne kadar beklenti Fed’in 2023 sonuna kadar bir faiz artışı yapmayacağına yönelik olsa da bizim ağırlıklı olarak beklentimiz şahin tonun devam edeceği noktasında şekilleniyor. · Eylül ayına 1940 dolar ile giren ons altın, 1848 dolardan yaptığı kapanış ile %4,71 seviyesinde değer kaybetti. · Eylül ayında yılın başından beri elde ettiği tüm kazanımlarını kaybeden ons altın, ABD tahvil faizlerinin yüksek seyri sebebiyle negatif performans ortaya koydu. · Brent Petrol 85 dolar ile girdiği Eylül ayını 92 dolar seviyesinden kapatarak %6,92 değer kazandı. Ons Altın Sepet Kur Brent Petrol -6 -3 0 3 6 9 -4,71 1,30 6,92 *Veri Aralığı: 31 Ağustos 2023 - 29 Eylül 2023 Türkiye gösterge tahvil faizi 22,78 ile girdiği Eylül ayını 23,97 ile kapattı. 10 yıllık tahvil faizi ise Eylül ayında 542 baz puan yükselişle 27,18’den kapanış gerçekleştirdi. TCMB, sadeleştirme süreci kapsamında KKM hesaplarından asgari faiz zorunluluğunu kaldırarak TL cinsi mevduatı desteklerken tahvil piyasalarının cazip hale gelmesi biraz daha vakit alabilir. Gerek enflasyon gerekse de parasal sıkılaşma ile güçlü faiz artışları, tahvil piyasalarında satıcılı bir seyre yol açsa da ilerleyen dönemlerde enflasyona yakınsayan bir faiz bandı, alış fırsatı yaratabilir. TCMB’nin yayınladığı menkul kıymet istatistiklerine baktığımızda ise yurt dışı yerleşik kişiler Eylül ayının 22’sine kadar nette 446 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi alımı gerçekleştirdi. Tahvil/bono içeren kamu iç borçlanma fonları ile standart fonlar için beklentimizin kısa vade için sınırlı olmaya devam ederken bu süreçte bu fonlar yerine Temkinli Değişken Fonuna daha pozitif bakıyoruz. ABD 10 yıllık tahvil faizi Eylül ayında 49 baz puan artışla 4,58 seviyesinden kapanış gerçekleştirdi. 2 yıllık tahvil faizi ise Eylül’de 5,2 seviyelerini test edip 5,05 seviyesinden ayı kapattı. Fed’in faizleri uzun süre sınırlayıcı noktada tutacağı ve ilave faiz artışı ihtimali ABD 10 yıllık tahvil faizinin 16 yılın en yüksek seviyesinden işlem görmesine neden oldu. BofA Global Research verilerine göre ise 20 Eylül haftasında küresel tahvil fonlarına 2,5 milyar dolar giriş gerçekleşti. · Türkiye tahvil piyasalarının cazip hale gelmesi biraz vakit alabilir. · Tahvil/bono içeren kamu iç borçlanma fonları ile standart fonlar için beklentimiz kısa vadede sınırlı olmaya devam ediyor. · Fed’in faizleri uzun süre sınırlayıcı noktada tutacağı ve ilave faiz artışı ihtimali ABD 10 yıllık tahvil faizinin 16 yılın en yüksek seviyesinden işlem görmesine neden oldu. 5,47 5,07 3,68 3,80 16,45 30,71 5,05 4,90 3,21 3,44 13,15 27,83 4,80 4,62 3,05 3,23 12,30 4,60 4,51 2,77 3,17 12,75 26,31 4,61 4,32 2,71 3,20 13,06 4,57 4,44 2,84 3,42 12,93 25,52 4,71 4,90 3,03 3,94 29.09.2023 Kaynak: EquityRT - THE Ekonomik Araştırmalar. **Y: Year - Yıl Dolar/TL kuru Eylül’de hafif alıcı bir seyir izledi. Eylül sonu itibariyle TL karşısında 27,38 seviyesinden işlem gören Amerikan Doları %2,67 civarında değer kazandı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda KKM’den (Kur Korumalı Mevduat) çıkışın zaman içerisinde sakin, kararlı bir şekilde, rezervler güçlendikçe, TL enstrümanları geliştikçe dengeli bir şekilde yapılacağına yönelik açıklama gerçekleştirirken TL dönüşümlü KKM hesaplarında asgari faiz zorunluluğu kalktı. Gerek faiz artışı gerekse de TL’nin cazip hale getirilmesi dolarizasyon sürecini zayıflatacaktır. Nitekim KKM hesaplarında biriken tutarlar düşerken yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı da 1 Eylül’de 178 milyar dolar iken 22 Eylül’de bu rakam 175 milyar dolar seviyelerine kadar geriledi. TCMB’nin brüt rezervleri 22 Eylül haftasında 4 milyar dolar artışla 125,5 milyar dolar ile 6 ayın zirvesine yükseldi. ABD’de açıklanan makro verilerin ekonominin dirençli olduğuna yönelik işaretler vermesi ve Fed üyelerinin birçoğunun bu yıl için bir faiz artışı yönünde açıklamaları dolar endeksini 10 ayın zirvesine taşıdı. Eylül ayında %2,18 değer kazanan dolar endeksi 105,85 seviyesine çıktı. ABD Doları Eylül ayında 34 para biriminin 24’ü karşısında değer kazanırken 10 para birimi karşısında değer kaybetti. · Eylül sonu itibariyle TL karşısında 27,38 seviyesinden işlem gören Amerikan Doları %2,67 civarında değer kazandı. · Gerek faiz artışı gerekse de TL’nin cazip hale getirilmesi dolarizasyon sürecini zayıflatıyor. · Eylül ayında %2,18 değer kazanan dolar endeksi 10 ayın zirvesini test etti. ABD DOLARI - PAKİSTAN RUPİSİ ABD DOLARI - NORVEÇ KRONU ABD DOLARI - İSVEÇ KRONU ABD DOLARI - KANADA DOLARI ABD DOLARI - KOLOMBİYA PESOSU ABD DOLARI - MISIR POUNDU ABD DOLARI - ÇİN YUANI ABD DOLARI - RUS RUBLESİ ABD DOLARI - MALEZYA RİNGİTİ ABD DOLARI - GÜNEY KORE WONU ABD DOLARI - GÜNEY AFRİKA RANDI ABD DOLARI - JAPON YENİ ABD DOLARI - EURO ABD DOLARI - DANİMARKA KRONU ABD DOLARI - TÜRK LİRASI ABD DOLARI - MEKSİKA PEZOSU ABD DOLARI - İSVİÇRE FRANGI ABD DOLARI - ÇEK CUMHURİYETİ KORUNASI ABD DOLARI - İNGİLİZ STERLİNİ ABD DOLARI - PERU NUEVO SOLU ABD DOLARI - ŞİLİ PEZOSU ABD DOLARI - POLONYA ZLOTİSİ -8 -6 -4 -2 0 2 4 6 8 -5,19 -0,31 -0,23 -0,08 0,01 0,01 0,22 1,12 1,48 1,88 1,88 2,22 2,59 2,65 2,67 2,93 3,28 3,78 3,82 4,63 6,16 6,39 *Veri Aralığı: 31 Ağustos 2023 - 29 Eylül 2023 ABD hisse senedi piyasalarındaki ivme kaybı Eylül ayında da devam etti. Fed’in faiz arttırmamasına rağmen 2024 ve 2025 yılları için medyan tahminlerinde 50'şer baz puan faiz artışı yapması, 2023 yılında faiz indirimi yapılmayacağını teyit etmiş oldu. Şahin açıklamalar ve medyan beklentilere paralel olarak bir sonraki toplantı için beklenti 25 bp faiz artırımı yönünde oluştu. Karar sonrası ilk etapta piyasalarda yatay bir seyir görsek de Powell’ın şahin basın toplantısı sonrası ABD hisse senedi piyasalarında satış baskısı arttı. Eylül ayında Nasdaq %5,81, S&P500 ise %4,87 değer kaybetti. Bank of America'nın derlediği rapora göre küresel hisse senedi fonlarından 20 Eylül'de sona eren haftada 16,9 milyar dolar çıkış yaşandı. ABD hisse senedi fonları çıkışa öncülük ederken, Avrupa hisselerinden sermaye çıkışı ise bu sürede 28 haftaya ulaştı. Eylül ayının tamamına baktığımızda ise ABD tahvil faizlerinin yüksek seyri ve faizin daha uzun süre yüksek seyredeceği beklentisi risk iştahını önemli ölçüde etkiledi. Buna ek olarak ABD hükümetinin kapanma söylentileri de özellikle ayın sonuna doğru satışlarda etkili oldu. Hali hazırda Fed’in %2 enflasyon hedefinin devam etmesi, enflasyonun yüksek seyri ve enflasyonu tetiklemesi muhtemel olan enerji fiyatları tüm ekonomiler için risk olmayı sürdürürken, talebin güçlü kalmaya devam etmesi de merkez bankaları için soru işareti olmayı sürdürüyor. Bu sebeple hisse piyasalarında baskının bir müddet daha sürmesi beklenebilir. Yurtiçine baktığımızda ise Borsa İstanbul 7917 ile girdiği Eylül ayını 8334 seviyesinden bir kapanış gerçekleştirerek %5,27 değer kazancı ile kapattı. Endeks Eylül ayında 7644 ile 8403 aralığında hareket ederek zirvesine yakın bir kapanış sergiledi. Aynı zamanda 3. çeyreğin sonu olarak da bakacak olursak Borsa-İstanbul’un getirisi %44,7 olarak gerçekleşti. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in not görünümünü pozitif anlamda değiştirmesinin ardından S&P’nin de görünümü negatiften durağana yükseltmesi Türkiye’ye bakış açısının olumlu anlamda geliştiğini söyleyebiliriz. Buna paralel değerlendirdiğimizde Sayın Mehmet Şimşek Ekim ayında yurtdışında yoğun bir şekilde yatırımcılar ile bir araya gelecek. Enflasyondaki görünümün ve alternatif yatırım araçlarının performansına paralel olarak hisse senedi piyasası bilanço sezonunda açılmasıyla Ekim ayında da pozitif performans sergileyebilir. Fonlarımıza bakacak olursak, yabancı hisse senedi pozisyonu olan Karma fon ve Teknoloji fon gibi fonlarımızın orta ve uzun vade için portföylerde bulundurulmasına yönelik görüşümüzü sürdürüyoruz. Buna ek olarak Türkiye ile ilgili gelen olumlu raporlar sebebiyle hisse içeren fonlarımızın da sepetlerde bulunmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. · Borsa İstanbul 7917 ile girdiği Eylül ayını 8334 seviyesinden bir kapanış gerçekleştirerek %5,27 değer kazancı ile kapattı. · Eylül ayında Nasdaq %5,81, S&P500 ise %4,87 değer kaybetti. · Bank of America'nın derlediği rapora göre küresel hisse senedi fonlarından 20 Eylül'de sona eren haftada 16,9 milyar dolar çıkış yaşandı. Nasdaq 100 S&P 500 DAX Shangai Compasite FTSE 100 BIST 100 -6 -3 0 3 6 -5,81 -4,87 -3,51 -0,30 5,27 Seçili Borsa Endekslerinin Aylık Getirileri *Veri Aralığı: 31 Ağustos 2023 - 29 Eylül 2023 Sektörün fon büyüklüğü BES ve OKS dahil Eylül’de aylık %2,56 artışla 666 milyar TL seviyesine ulaşırken yılbaşından Eylül ayına kadarki büyüme oranı %53,83 oldu. Borsa İstanbul’da fiyat oynaklığı Eylül’de artış gösterse de S&P Global’in ülkemizin kredi görünümünü iyileştirmesi, yabancı yatırımcı beklentileri ile birlikte Bist-100 endeksi ayı %5,27 yükselişle kapattı. Bu yükseliş katılım dahil hisse senedi fonlarına Eylül ayında ortalama %4,32 getiri olarak yansırken yılbaşından Eylül ayına kadarki getiriler ortalama %63,38 olarak gerçekleşti. Fed’in uzun süre faizi yüksek tutacağına yönelik beklentiler nedeniyle ABD tahvillerinde sert satışlar yaşandı ve faizler tarihi seviyeleri test etti. Bu nedenle ons altın Eylül’de %4,71 kayıp yaşarken katılım dahil altın fonları kur faktörü ile aylık ortalama %1,55 düşüş gösterdi. Yabancı hisse senedi yatırımları ile ön plana çıkan değişken-yabancı ve karma fonlar, fon türü bazında getirilerde ikinci sıraya gerilerken yerli hisse senedi yatırımları ile ön plana çıkan endeks fonlar yılbaşından Eylül ayına kadarki dönemde %88’e yakın getiri ile takipçileri arasındaki farkı açtı. Eylül ayında ise endeks fonlar %5,81 getiri sundu. BEFAS tercihlerinde uzun bir süredir altın ve kıymetli madenler fonlarına yönelen ilginin azaldığını gözlemlerken hisse senedi ve değişken fonlara güçlü girişlerin gerçekleştiğini görmekteyiz. Eylül ayının son haftasında kıymetli maden fonlarında 2,5 milyon TL’ye yakın çıkış göze çarptı. Karma fonlarda ise çıkışlar uzun bir zamandır devam etti. · Katılım dahil hisse senedi fonlarına Eylül ayında ortalama %4,32 getiri sundu. · Yerli hisse senedi yatırımları ile ön plana çıkan endeks fonlar yılbaşından Eylül ayına kadarki dönemde %88’e yakın getiri ile takipçileri arasındaki farkı açtı. · BEFAS platformunda karma fonlardan çıkışlar uzun bir zamandır devam ediyor. Global tarafta ve yurtiçinde enflasyon odak noktasında olmayı sürdürürken, jeopolitik riskler ve enerji güvenliği gibi konular tekrar yüksek sesle tartışılmaya başlandı. Özellikle Suudi Arabistan öncülüğünde OPEC’in geri adım atmaması bu anlamda öngörülebilirliği azaltıyor. Buna Ortadoğu’da tansiyonun artmasını ve olası enerji piyasasına etkilerini düşünecek olursak bu alan için yeni bir RusyaUkrayna etkisi meydana gelebilir. Şu an itibariyle Rusya ve Çin için gelen yavaşlama emarelerinin etkisi ile fiyat sınırlı kalsa da arz konusundaki isteksizlik girdi maliyetlerinin yüksek seyretmesine sebep oluyor. Bu perspektifte global aktörler yenilenebilir enerji ve enerji bağımsızlığına dair programlarını daha da hızlandıracak bir davranış biçimine girebilirler. ABD tarafında enflasyonu tetiklemesi muhtemel olan petrol fiyatlarının aşağı yönlü hareket etmesi avantaj gibi görülürken sürpriz gerginlik buradaki rüzgârı tekrar tersine çevirebilir. Yumuşak iniş senaryolarının güçlendiği bu dönemde özellikle son toplantıda Powell’ın ‘’yumuşak iniş baz senaryonuz mu?’’ sorusuna verdiği ‘’Hayır’’ cevabı aslında Fed’in önceliğinin enflasyon olduğunu net bir şekilde tekrar ortaya koydu. Bu süreçte pozitif reel getiri vadeden ABD tahvillerinin bu seviyelerden yatırımcı çekmesi oldukça doğal görünüyor. Bu durum özellikle kıymetli maden yatırımcısı için negatif durum olmayı bir müddet daha sürdürecek. Yurt içine baktığımızda ise sadeleşme sürecinin devam etmesi ve ekonomi yönetimi ile ortak dilin kullanılması programa olan güveni arttırmaya devam ediyor. Uluslararası raporlarda gelen pozitif yorumlar ve uygun koşulların ortaya çıktığına dair söylemler sermaye akışının hızlanması adına pozitif görünüyor. Kısa ve orta vade için yurtiçindeki en önemli risk enflasyon olmayı sürdürürken, talep tarafındaki güçlü seyirde bu anlamda işleri zorlaştırıyor. Rezervlerdeki artış olumlu seyrini sürdürürken bu perspektifte baktığımız ihracat ve turizm verileri de olumlu seyrediyor. En büyük pazarımız olan Avrupa’da daralmanın sürmesi ve buna ek olarak maliyetleri Dolar, gelirleri ise Euro olan ihracatçımız için dolar lehine olan konjonktür ise risk teşkil etmeyi sürdürüyor. · Global tarafta ve yurtiçinde enflasyon odak noktasında olmayı sürdürürken, jeopolitik riskler ve enerji güvenliği gibi konular tekrar yüksek sesle tartışılmaya başlandı. · Fed’in önceliğinin enflasyon olduğunu Başkan Powell net bir şekilde ifade etti. · İhracatçımız için dolar lehine olan konjonktür risk teşkil etmeyi sürdürüyor. VEL-Para Piyasası TYJ-İkinci Yaşam TJY-Üçüncü Yaşam Döngüsü VEU-Temkinli Değişken TML-Birinci Yaşam VER-Katılım Katkı VES-Borçlanma Araçları VGB-Katılım Standart ZHG-Katılım Temkinli ZHF-Katılım Temkinli Değişken VEK-Standart VGY-Standart HHB-BIST-30 Dışı Şirketler Hisse Senedi HHG-Kamu Dış Borçlanma Araçları (ABD Doları 0-5 Yıl Vadeli) HHN-Katılım Dinamik Değişken HHY-Karma TBJ-Teknoloji Sektörü Hisse Senedi VEB-Katılım Dengeli Değişken VEG-Birinci Değişken VEI-Katkı VET-Kamu Dış Borçlanma Araçları VEY-Katılım Dinamik Değişken Grup VGD-Kıymetli Maden Katılım VGE-Dinamik Değişken Grup VYB-Katılım Hisse Senedi ZHB-Sürdürebilirlik Hisse Senedi HHE-Agresif Değişken HHM-Katılım Agresif Değişken VEE-Dinamik Değişken VEH-Hisse Senedi VGA-Altın Katılım VEH HHE ZHB HHB VEE TBJ VGE ZHE HHY VET HHG TML VEG TYJ VEI VEK TJY VES VEU VEL ZHG BIST 100 Eurobond Altın Döviz Sepeti Mevduat Repo KYDTUM:KBX 0 50 100 150 200 186,26 183,50 174,62 166,56 138,57 131,82 131,70 131,56 107,92 70,30 64,11 62,88 57,28 55,78 55,69 51,10 47,74 36,03 34,60 25,40 12,70 164,86 77,30 67,58 54,85 21,51 11,51 -20,59 HHY TBJ HHE VEH ZHB VEE ZHE TML VET HHG TYJ HHB TJY VGE VEG VEI VES VEU VEL VEK ZHG Eurobond BIST 100 Altın Döviz Sepeti Mevduat Repo KYDTUM:KBX -40 -20 0 20 40 60 80 69,44 61,91 61,66 61,07 58,59 58,41 58,23 51,67 50,75 49,83 48,38 46,50 41,28 40,36 39,18 29,00 27,82 19,80 19,42 15,39 -0,17 56,19 51,29 50,37 46,01 17,02 8,93 -28,10 VYB HHM HHN VEY VEB VGA VGD VER ZHD ZHF VGB Katılım Hisse Altın Katılım Hesabı Kira Sertifikası 0 30 60 90 120 150 180 210 167,51 165,82 147,57 145,99 88,61 67,27 62,84 58,21 56,76 49,30 48,59 174,30 67,58 16,96 4,36 HHM HHN VYB VEY ZHD VGA VEB VGD VER ZHF VGB Katılım Hisse Altın Katılım Hesabı Kira Sertifikası 0 20 40 60 80 64,07 59,04 57,74 56,43 51,46 47,45 46,49 43,70 32,14 21,74 20,67 54,51 50,37 12,07 -1,72 Fon ve Piyasa Performansları 29 Eylül 2023 (Son 1 Yıllık) Fon ve Piyasa Performansları 30 Aralık 2022 (Yılbaşından İtibaren) Faizli Plan Fonları ve Piyasa (%) Faizsiz Plan Fonları ve Piyasa (%) Faizli Plan Fonları ve Piyasa (%) Faizsiz Plan Fonları ve Piyasa (%) VKJ-Başlangıç VKE-Başlangıç Katılım VED-OKS Muhafazakar Katılım Değişken VEP-OKS Temkinli Değişken VGG-OKS Dengeli Katılım Değişken VGK-OKS Katılım Standart VGZ-OKS Standart VEO-OKS Agresif Katılım Değişken VEV-OKS Dengeli Değişken VGC-OKS Dinamik Değişken VGH-OKS Atak Katılım Değişken VGF-OKS Agresif Değişken VGF VGC VEV VEP VGZ VKJ VEO VGH VGG VGK VED VKE 30 60 90 120 150 180 210 181,77 163,47 135,92 57,55 52,61 29,97 166,94 134,05 92,09 52,45 31,03 29,54 VGF VGC VEV VEP VKJ VGZ VEO VGH VGG VGK VKE VED 10 20 30 40 50 60 70 61,28 59,08 53,76 45,71 22,96 18,28 58,84 53,34 44,16 23,25 22,95 21,24 29 Eylül 2023 - Son 1 Yıllık (%) 30 Aralık 2022 - Yılbaşından İtibaren (%) Altın-Emtia 29.09.2023 Son 1 Ay (%) Son 3 Ay (%) Son 6 Ay (%) Son 1 Yıl (%) Yılbaşı (%) Altın USD/ONS 1848,31 -4,71 -3,40 -6,08 11,32 1,31 Altın TL/Gram 1640,78 -0,63 2,19 34,21 67,58 50,37 Brent Petrolu 92,20 6,92 26,98 15,41 7,86 7,65 Hisse Senetleri BIST100 8334,94 5,27 44,73 73,18 164,86 51,29 Katılım Hisse Endeksi 8887,41 5,08 48,95 78,04 174,30 54,51 Gelişen Ülkeler Ort. 1029,32 -2,41 -3,24 -2,23 11,54 0,77 G7 Ülkeler Ort. 2105,24 -4,54 -2,48 1,84 18,12 8,81 Döviz USD/TL 27,4260 2,67 6,02 42,93 47,95 46,41 Euro/TL 29,0828 0,04 3,11 39,27 61,97 45,63 EUR(USD) 1,0584 -2,35 -3,44 -2,65 8,29 -1,07 Sepet Kur 28,2036 1,30 4,50 41,02 54,85 46,01 Faiz(Baz Puan) Türkiye 2 Yıl 27,83 925,00 1457,00 1641,00 1330,00 1810,00 Türkiye 10 Yıl 25,52 707,00 918,00 1521,00 1387,00 1565,00 ABD 10 Yıl 4,57 48,00 80,30 108,10 76,70 74,00 Almanya 10 Yıl 2,84 36,70 47,30 52,80 72,90 27,60 Temkinli Dengeli Atak Agresif VEU-%9 0 VGD-% 10 ZHE-%50 VGD-%20 HHY-%20 TBJ-%1 0 VEE-%40 VET-%1 0 HHY-%20 TBJ-%10 VGD-%10 ZHB-% 10 VEE-%35 VET-%10 HHY-% 15 TBJ-%15 VGD-%10 ZHB-%15 VEU - Temkinli Değişken %90 VGD - Kıymetli Madenler %10 ZHE - Dengeli Değişken %50 VGD - Kıymetli Madenler %20 HHY - Karma %20 TBJ - Teknoloji Hisse %10 VEE - Dinamik Değişken %40 VET - Kamu Dış Borçlanma %10 HHY - Karma %20 TBJ - Teknoloji Hisse %10 VGD - Kıymetli Madenler %10 ZHB - Sürdürülebilir Hisse %10 VEE - Dinamik Değişken %35 VET - Kamu Dış Borçlanma %10 HHY - Karma %15 TBJ - Teknoloji Hisse %15 VGD - Kıymetli Madenler %10 ZHB - Sürdürülebilir Hisse %15 Temkinli Dengeli Atak Agresif ZHF-%9 0 VGD-% 10 VEB-%50 VGD-%20 ZHD-%30 HHN-%50 ZHD-%30 VGD-% 10 HHM-%35 VYB-%2 0 ZHD-%30 VGD-%1 5 ZHF- Katılım Temkinli Değ. %90 VGD - Kıymetli Madenler %10 VEB - Dengeli Değişken %60 VGD - Kıymetli Madenler %20 ZHD - Kamu Dış Kira Sertf. %30 HHN - Katılım Dinamik Değ.%50 ZHD - Kamu Dış Kira Sertf. %30 VGD - Kıymetli Madenler %20 HHM - Katılım Agresif Değ. %35 VYB - Katılım Hisse %20 ZHD - Kamu Dış Kira Sertf. %15 VGD - Kıymetli Madenler %15