CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Mimar Mücella Yapıcı’nın kelepçeli bir şekilde muayene edilmesine tepki göstererek, "Mücella Yapıcı’nın göz ve kalp muayeneleri kelepçeli halde yapılmış, dişi kelepçeliyken çekilmiş. Bu durum hasta hakları açısından kabul edilemez" dedi.
CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi'den Mücella Yapıcı açıklaması: Ona yapılan muayene değil işkence
Fahrettin Koca'ya 5 soru
Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alan ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Mimar Mücella Yapıcı’nın kelepçeli muayeneleri hem sağlık camiasında hem de kamuoyunda büyük tepki toplarken CHP’nin Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, konuya ilişkin bir soru önergesi verdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, 5 soru yönelten Akkuş İlgezdi, şunları söyledi;
KELEPÇELİ MUAYENE TIBBİ VE İNSANİ DEĞİL
“Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alan ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Mimar Mücella Yapıcı, 3 kez cezaevinden hastaneye götürülmüştür. Mimar Mücella Yapıcı bütün muayenelere kelepçeli götürüldüğünü, diş muayenesi sırasında kelepçelerin çıkarılmadığını, röntgen çektirirken dahi kelepçenin çıkarılmak istenmediğini ancak kendi ısrarı üzerine çıkarıldığını beyan etmiştir. Mücella Yapıcı’nın muayene şekli, İstanbul Protokolü ilkeleri bir yana, hasta haklarına hatta insanlığa dahi aykırıdır. Ben bir diş hekimi olarak elleri kelepçeli bir hastanın dişini nasıl çekmiş olabilirler buna inanasım gelmiyor. Çekim esnasında hasta rahatlatılmalı, kendini rahat hissetmeli, hastaya güven verilmeli, belki acısını dindirmek için bir yere tutunmak isteyecek. Bu durum bana muayeneyi değil işkenceyi çağrıştırıyor. Böyle muayene olmaz!”
İSTANBUL PROTOKOLÜ İLKELERİ İHLAL EDİLDİ
Sağlık Bakanına verdiği önergede İstanbul Protokolü ilkelerini de hatırlatan Akkuş İlgezdi, “İstanbul Protokolü’ne göre; getirilen kişiyi “hasta” olarak kabul etme ve belgeleme sorumluluğu vardır. İstanbul Protokolü’nde belirtilen esaslara uygun davranmak, uluslararası ve ulusal mevzuatın gereği iken, bu esaslara uymamak hem hukuk kurallarına hem tıbbi etik ilkelere aykırı davranmak anlamına gelir. Uygulamacı, İstanbul Protokolü’ne aykırı bir düzenleme ya da emir ile karşılaştığında İstanbul Protokolü’ne öncelik vermelidir. Tutuklu/hükümlünün muayenesi uygun fiziksel koşulların, yeterli zaman ve olanakların, mahremiyet ve gizliliğin sağlandığı, hekimin uygun gördüğü rahat bir mekânda yapılmalıdır. Her tutuklu/hükümlü, mahremiyetine saygı gösterilen bir ortamda, insan hak ve onuruna uygun şekilde muayene edilmelidir. Muayene, kelepçe ve benzeri hiçbir kısıtlama aracının olmadığı koşullarda yapılmalıdır. Polis ya da diğer güvenlik güçleri muayene odasında bulunmamalıdır” diye konuştu.
CHP’li Akkuş İlgezdi’nin, Sağlık Bakanına yönelttiği sorular ise şöyle;
1- Mimar Mücella Yapıcı’nın diş muayenesi sırasında elleri kelepçeli olduğu ve diş çekimi yapılırken dahi kelepçelerin çıkarılmadığı bilgisi doğru mudur? Tutuklu/hükümlü de olsa bu uygulama hasta haklarına aykırı değil midir?
2- Göz rahatsızlığı nedeniyle Beyoğlu Göz Hastanesi Retina Kliniği’ne kelepçeli götürülen Mimar Mücella Yapıcı, muayenesi yapılırken ellerindeki kelepçelerin çıkarılmadığı doğru mudur? Göz gibi önemli bir organın muayenesi yapılırken kelepçeli muayene nasıl mümkün olabilir?
3- Mimar Mücella Yapıcı’nın Sadi Konuk Hastanesi Kalp ve Damar Bölümü’nde gerçekleştiği bir diğer muayenesinin EKO çekiminde Yapıcı’nın ısrarları sonucunda muayene sırasında kelepçenin çıkarıldığını, paravanın ardında muayeneye hazırlanırken jandarmanın paravanın arkasından bakarak kontrol etmeye kalktığı bilgisi doğru mudur? Doğru ise bakanlığınızca bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
4- Mimar Mücella Yapıcı röntgen çekimi sırasında kelepçenin çıkarılması için ısrarcı olmasaydı, röntgen kelepçeli bir şekilde mi çekilecekti? Kelepçeli röntgeni çekilen tutuklu/hükümlü hasta var mıdır?
5- Mimar Mücella Yapıcı tüm bu doktor muayeneleri sırasında yapılan test ve tetkiklere ilişkin sonuçları, defalarca istemesine rağmen verilmediği, e-nabız’a bile yüklenmediği bilgisi doğru mudur? Hastadan, sağlık testi sonuçlarını saklamanın amacı nedir? Bakanlığınızın bu uygulamaya ilişkin görüşleri nedir?