34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
2.836,84%0,10
4.835,00%0,20
19.341,00%0,20
9.389,62%-0,33
3152544฿%2.76281
CHP’li Milletvekillerinden SADAT hakkında suç duyurusu: İşte savcılığa verilen şikayet dilekçesi! Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Muharrem Erkek ve Gülizar Biçer Karaca ile Adalet Komisyonu sözcüsü Zeynel Emre, Anayasa Komisyonu sözcüsü İbrahim Özden Kabaoğlu, İçişleri Komisyonu sözcüsü Yaşar Tüzün ile Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu sözcüsü Yüksel Mansur Kılınç’ın müşteki olduğu SADAT hakkındaki suç duyuru dilekçesi ektedir.
olduğunu aktarmıştır. Gayrı Nizamı Harp Eğitimi alan kursiyerlerin eğitim sonucunda;
şeklindeki imkân ve kabiliyetlere sahip olacağı ve başarılı olan kursiyerlere de Gayri Nizami Harp Uzmanlığı Sertifikası verileceği yine SADAT’ın internet sitesinde yer almaktadır.
SADAT’ın kursiyerlerine eğitimini verdiği gayrı nizamı harp “düzenli ve büyük birlikler yerine küçük ve işlevsel birliklerle düşmanı yıpratmak, moralini bozmak, kayıplar verdirmek için yapılan savaş şekli” olarak tanımlanmaktadır.
Gayrı nizami harp şekli, terör örgütlerinin yaygın olarak kullandığı bir savaş şekli olarak bilinmektedir. Bir başka anlatımla küçük, düzensiz paramiliter birliklerin (teröristlerin ya da gerilla olarak adlandırılan milis güçlerin) ülkelerin silahlı kuvvetlerine karşı sabotaj, baskın, pusu, suikast vb. eylemlerde bulunmasıdır.
Üstelik SADAT’ın gayrı nizami harp eğitimi sonucunda kazanım olarak vaat ettiği tedhiş, yıldırı ve terör anlamlarına gelmektedir. Bu haliyle SADAT kursiyerlerine terör eğitimi de verdiğini açıkça ikrar etmektedir.
SADAT’ın Türkiye içinde ve yurt dışında terör örgütleri mensuplarına gayrı nizamı harp eğitimi verdiği bilgisi basına yansıyan haberlerden ve üstelik şirket yetkililerinin kendi açıklamalarından öğrenilmiştir. Yani bu şirket örgütlü bir biçimde kendi militer yapısını oluşturarak silahlı bir güç yaratmaya çalışmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında SADAT yetkililerinin TCK m.220’de düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu işlediği sabit bulunmaktadır.
Şirket yetkilileri (ek-1’de sunulu) “silah satışına aracılık yaptık” şeklindeki açıklamalarıyla 6136 sayılı yasanın 12. maddesinde düzenlenen suçu işlediklerini ikrar etmiştir.
Bu anayasa taslağı ile “Devletin Adı; ‘ASRİKA (ASYA-AFRİKA) İslam Devletler Birliği’ olarak önerilmekte; resmi dili, bayrağı, başkenti ve hükümet merkezinin “ASRİKA İslam Devletler Birliği Temsilciler Meclisi tarafından” belirleneceği, devlet şeklinin konfederal olacağı, yasama yetkisinin “Bölgesel İslâm Devletleri ile Milli Devletlerin Meclislerinde bulunacağı”, yürütme yetkisinin ise “ASRİKA İslam Devletleri Birliği Başkanı” tarafından kullanılacağı ifade edilmektedir.
Yani, Anayasa ile güvence altına alınmış Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine başka bir devlet kurulması planlanmakta, devletin resmi dilinin, başkentinin, bayrağının, bölünmez bütünlüğünün ve egemenliğinin değiştirilmesi hedeflenmektedir. Buradan, Anayasamızın ilk dört maddesi ile güvence altına alınmış ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan rejimin yıkılmak istendiği açıkça anlaşılmaktadır.
Şüphelilerin bu amaçlarına cebir ve şiddet yoluyla ulaşmak istedikleri bizzat kendi açıklamalarından ortaya çıkmaktadır. Şüpheli Adnan Tanrıverdi, 19-20 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirilen 3. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi’nde (ek-3’te sunulan) “İslam Birliği olacak mı olacak. Nasıl olacak, Mehdi Hz. geldiği zaman. Peki Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki bizim bir işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte ASSAM bunu yapıyor” şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Mehdi’nin geleceğine inanılan zamanın, kaos, şiddet, çatışma ve terörün yükseldiği dönem olduğu bilinmektedir. Şüpheliler kaos ve terör ortamı yaratarak hedeflerine ulaşma niyetindedir.
Bir başka SADAT yöneticisi şüpheli Ersan Ergür, “Bu vatan kanla alındı, kanla savunuluyor. Bu vatanı Türkiye düşmanları ile iş birliği yapanlara sandıkta teslim etmeyiz… Etmeyeceğiz! Vatan sağ olsun…” şeklindeki (ek-4’te sunulan) paylaşımı yapmıştır. Şüphelinin bu paylaşımı tek başına SADAT’ın yapılacak seçimleri tanımayacağını bir kez daha ortaya koymaktadır. Seçimle başa gelen hükümeti devirmek için güç kullanacağını açıkça ifade eden şüpheliler suç işlemiştir.
SADAT ve ASSAM’ın yukarda açıklanan faaliyetleri birlikte ele alındığında, anayasal düzeni cebir ve şiddet yoluyla değiştirme kastıyla hareket eden sanıkların Türk Ceza Kanununun 309, 311, 312 ve 314 ncü maddelerinde düzenlenen suçları işledikleri sabittir.
Sonuç olarak, şüphelilerin eylemleriyle Türk Ceza Kanununun 220, 309, 311, 312, 314 ncü maddeleri, 6136 sayılı Kanun ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ilgili hükümlerinde yer alan suçları işlemiş olduğu açıkça anlaşıldığından haklarında suç duyurusunda bulunma gereği doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : TCK m.220, m. 309, m. 311, m. 312, m. 314, 6136 sayılı Kanunun 12. Maddesi, 3713 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat.
KANITLAR :
SONUÇ ve İSTEM : Açıklanan nedenlerle, yukarıda adı geçen ve re’sen tespit edilecek şüpheliler hakkında gerekli soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını saygılarımızla dileriz. 14/06/2022
Antalya’da motosiklet kazası: Yakup Yıldız, Fevzi Can Derin ve Sude Ö. hayatını kaybetti!