35,0652$% 0.02
36,3155€% -0.19
2.912,46%-0,24
4.738,00%-0,23
18.981,00%-0,22
9.915,76%-0,95
3549072฿%-4.35995
SON DAKİKA: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı’nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada Hamas Siyasi Lideri İsmail Haniye’nin Siyonist İsrail tarafından şehit edilmesinin ardından Türkiye’de ilan edilen milli yasa tepki gösterenlere sert çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘hassasiyetimizi hazmedemediler’ diyerek “Sizden mi izin alacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şu şekilde;
İnsan hak ve hürriyetlerinde son 22 yılda sessiz devrimlere imza atmış bir kadro olarak, eğitim programımızın insan haklarıyla ilgili bilincin artmasına ve bu alanda partimizin başarılarla dolu tarihinin daha iyi anlaşılmasına katkı yapacağına inanıyorum. İnsan hakları fikrinin muhafazası, geliştirilmesi, saldırılar karşısında korunması toplumsal barışın teminatıdır. İnsan Hakları Eğitim Programımız titizlikle hazırlanmış içeriğiyle inşallah bu amaca hizmet edecektir.
Çevremizde vuku bulan gelişmeleri hep birlikte takip ediyoruz. Programımızı dünyada son derece ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir dönemde icra ediyoruz. Dünya siyaseti en sert virajlarından birini dönüyor. Uluslararası sistemde ciddi bir güç boşluğu var. Sadece güç boşluğu değil, bir ahlak ve vicdan kaybıyla da karşı karşıyayız. Bu boşluk günden güne tebarüz ediyor. Kendini net olarak hissettiriyor. Hepimizi ürkütmesi gereken kan, zulüm, savaş ve çatışma sahneleri adeta sıradan hale geldi.
İnsanlığın kendi ortak güvenliğini temin etmek için tesis ettiği kurumlar, normlar, kurallar günden güne irtifa kaybediyor. İnsan hakları, demokrasi, hukuk ve küresel adalet gibi asırların birikimi olan kavramların içi boşaltıldı, yıpratıldı. İtibar ve güven kaybına uğradı.
İnsanlığın çok acı tecrübeler sonrasında inşa ettiği kural temelli sistemin yıkılışına hep birlikte şahitlik ediyoruz. Buna mukabil, bu kötü gidişatı tersine çevirecek adımlar da atılmıyor. Ne Srebrenitsa Soykırımı’ndan ne Irak’ın işgalinden ne Suriye ihtilafından ne de Rusya-Ukrayna savaşından maalesef gerekli dersler çıkarılmadı.
Küresel sistemi adalet temelli revize edecek hiçbir çaba göstermedi.
Gazze’de Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı anlatmaya artık kelimeler kifayet etmiyor.
Kafası kopmuş masum bebeklerin artık bu yükü çekemiyorum diyerek babasının ezarı başında gözyaşı döken çocukların yüreği yaralı annelerin görüntüleri izlemeye kimsenin kalbi dayanmıyor. Soykırım başlayalı tam 10 ay oldu. Bu sürede 16 binden fazla çocuk öldü. 40 bin masum insan şehit oldu.
Batılı ülkeler zaten İsrail’in soykırım politikasının suç ortağı. Her türlü desteği sağlıyorlar.
Günümüzün Hitler’i Netanyahu’yu ayakta alkışlayanlar ellerine yapışan o kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek. Tarih kimin yanında durduğunu kaydediyor.
Filistin sınavından anlımızın akıyla çıkmanın samimi gayreti içindeyiz. Soykırımcıların olması gereken yer mahkeme. Hakkı haykırmak Filistin’e görevimiz.
İsmail Haniye’yi Meclis ya da AK Parti program salonunda konuşturmanın planını yaparken şehadetinin haberini aldık.
Şehit Haniye hakkında az bilinen gerçek! 15 Temmuz’dan sonra Türk bayraklarıyla…
İsmail Haniye’yi tanıyan, onunla az çok teşriki mesaisi olan herkes, onun nasıl yiğit bir dava adamı olduğunu çok çok iyi bilirdi. Kendisi aynı zamanda Filistin’in son seçilmiş başbakanıydı. Merhum Haniye’nin Katar’daki cenaze merasimine geniş bir heyetle iştirak etmenin yanı sıra ülkemizdeki bir günlük milli yas ilan ederek Filistin halkıyla dayanışmamızı gösterdik.
Bir günlük yas ilan ettik. Bazı cibiliyeti bozuk olanlar bu hassasiyeti hazmedemediler. Sizden mi izin alıp bunun kararını vereceğiz? Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı buna göre atıyoruz.
Gazze kriziyle beraber küresel sistem iflas bayrağını çekmiştir.
Gazze bize küresel sistemin sadece adaletsizliğini değil, aynı zamanda iki yüzlülüğünü de gösterdi. Her şey gözlerimizin önünde yaşandı ve yaşanıyor. Bakınız, gazeteciler katledildi.
Uluslararası basın kuruluşları ses çıkarmadı. Medya organlarının ofisleri basıldı. Batı demokrasilerinde demokrasi gelmedi. Çocuklar, kadınlar, daha ağzı süt kokan bebekler öldürüldü. İnsan hak ve hürriyetlerinden dem vuranlardan kayda değer hiçbir itiraz yükselmedi. Gezi olayları sırasında İstanbul’a kamp kurup 24 saat canlı yapanlar 10 aydır Gazze’de üç maymunu oynuyorlar. Hendek teröründe şehir eşkıyalarını kurtarmak için çırpınanlar 10 aydır Gazzeli mazlumlar için kıllarını dahi kıpırdatmıyor.
Mesele Türkiye olunca aslan kesilen ne kadar batılı kurum ve kuruluş varsa İsrail karşısında süt dökmüş kediye dönüyorlar. Meselenin daha vahim tarafı bu kurum ve şirketlerin Filistin konusundaki tavrının kayıtsızlığı dahil mumla aratmasıdır.
Ünlü oyuncu Sema Çeyrekbaşı hayatını kaybetti