Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ziyareti öncesinde Yunan basınına konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in Ankara ziyareti öncesinde Yunan Kathimerini gazetesine konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Yunanistan ilişkileri, kapıda vize uygulaması, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin pek çok konuda açıklamalarda bulundu. Türkiye-Yunanistan ilişkilerini tarihte görülmemiş bir bir düzeye çıkarmak istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki iletişimin olumlu yönde ilerleyeceğini söyledi. İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Netanyahu soykırımcı yöntemleriyle Hitler'i kıskandıracak düzeye ulaştı. Gazze'de yaşam hakkı başta olmak üzere...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in yarın Ankara'ya gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Yunan Kathimerini gazetesine konuştu.
Yunan gazeteci Manolis Kostidis'in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine, kapıda vize uygulamasına, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
"AMAÇ İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİ TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ BİR DÜZEYE ÇIKARMAK"
Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Kiryakos Miçotakis'in Ankara ziyaretine ilişkin yaptığınız açıklamada, kendisiyle "iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusunu" görüşeceğinizi belirtmiştiniz. İlişkilerin düzeyinden memnun musunuz? Hedef nedir ve buna nasıl ulaşılabilir?
REKLAMCumhurbaşkanı Erdoğan: Amaç basit: Sorunları çözerek dostluğumuzu pekiştirmek, ikili ilişkilerimizi tarihte benzeri görülmemiş bir düzeye çıkarmak. Bu amaçla Türkiye olarak son dönemde samimi ve etkili adımlar attık ve bunu sürdürme niyetindeyiz. Biz Türkiye ve Yunanistan, sadece aynı coğrafyayı değil, aynı zamanda tarihi olarak da olan pek çok ortak unsuru paylaşıyoruz. Elbette anlaşamadığımız konular var ama anlaşabildiğimiz konuların sayısı da az değil.
Birlikte tüm konuları açık ve cesaretle konuşarak çözüme doğru adımlar atabiliriz. Ertelemek sorunları çözmez. Bunları cesaretle aşmak ve çözüm iradesi göstermek gerekiyor. Nasıl ki tüm dünya hayranlıkla izlerken, hem bölgemizde hem de dünyanın farklı coğrafyalarında barışın tesisi için çabalıyorsak, aynı şekilde Ege Denizi'nin her iki yakasında da barış ve huzurun ilelebet hakim olması için elimizden geleni yapacağız. Bir şeyi mahvetmek kolaydır. İşin zor kısmı problemleri beceriyle çözmektir. İhtiyacımız olan tek şey çözüm odaklı ve dürüst tarihi adımlardır.
"İLETİŞİMİMİZ BİRÇOK DÜZEYDE TATMİN EDİCİ"
Soru: Atina'da Sayın Miçotakis'le iletişiminiz nasıldı? Onunla iletişiminiz arzu ettiğiniz düzeyde mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Miçotakis'le son dönemde bir uyum ortamı yakaladığımıza inanıyorum. Atina'da bizi memnun eden bir misafirperverlik gösterdiler. Elbette Sayın Miçotakis'i Ankara'da ağırladığımızda Türk misafirperverliğinin nadide örneklerinden birini sergilemiş olacağız. Bahsettiğim iklim somut meyvelerini vermeye başladı. Atina Deklarasyonu, imzaladığımız anlaşmalar ve protokoller bunlardan sadece birkaçı. Yenilerini eklemenin önünde hiçbir engel yok. Sadece aramızda değil, bakanlar ve bürokratlar düzeyinde de çok iyi ilişkiler kurulduğunu söyleyebilirim. Sonuç olarak iletişimimiz birçok düzeyde tatmin edici ve olumlu yönde ilerleyeceğimiz çok muhtemel.
REKLAMSoru: Geçtiğimiz günlerde Ankara, Yunanistan'ın Ege'deki deniz parklarıyla ilgili atmak istediği adımlara tepki gösterdi. Atina "çevre" meselesinden bahsederken, Türkiye Dışişleri Bakanlığı "ada egemenliği" konusunu gündeme getirdi. Aynı zamanda kara üzerindeki egemenlik sorunları da gündeme geldiğinde diyalog ilerleyebilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Egemenlik konularının gündeme getirilmesi diyalog zeminini zedeleyen, ilerlemesini engelleyen bir durum değildir. Bu zemini her koşulda koruyabilir ve ilerlemeyi sağlayabiliriz. Bu konuların zaten uğraşmamız gereken sorunlar listesinde özel bir yeri var. Bu konuları bitmiş bir bakış açısıyla, çözüme inanan bir yaklaşımla tartışabiliriz.
Türkiye olarak çevreye ne kadar duyarlı olduğumuzu herkes biliyor. Ancak bunu bir kılıf olarak görmek ve diğer tartışmalı durumları bunun arkasına saklamaya çalışmak yanlış olur. Her konuyu kendi bağlamında değerlendirmek gerekir. Aslında Uluslararası Deniz Hukuku, Ege gibi kapalı veya yarı kapalı denizlerde kıyı devletleri arasında ve diğerlerinin yanı sıra çevre konularında işbirliğini teşvik etmektedir. Öte yandan Türkiye'nin bu coğrafyada fiili durumları kabul etmeyeceğini de herkes biliyor.
REKLAMSoru: Yasadışı göçmenlerin kontrolü konusunda Yunanistan ile işbirliğinin düzeyi hakkında görüşünüz nedir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu alanda yetkililerimiz arasındaki temaslar ve bilgi alışverişi önemli sonuçlar verdi ve vermeye de devam ediyor.
Öte yandan her zaman vurguladığımız gibi düzensiz göç konusunda uluslararası işbirliğinin olması, yük ve sorumlulukların eşit dağılması gerekiyor. Kalıcı çözümler için çok yönlü bir şema ile çalışmaya devam etmemiz gerektiği aşikar.
Konuyla ilgili herkesin işbirliği, hızlı, verimli ve sağlıklı bir şekilde ilerlememizin önünü açacaktır.
"AB'NİN VİZE UYGULAMASINI SERBESTLEŞTİRMESİ GEREKİYOR"
Soru: Yunan adalarına kapıda vize uygulaması şimdiden şaşırtıcı sonuçlar veriyor. Karşılıklı yarar sağlayabilecek başka ekonomik işbirliği alanları olduğunu düşünüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Diplomaside temel yaklaşımımız "kazan-kazan" ilkesidir. Türkiye ve Yunanistan iki önemli turizm ülkesidir. Vatandaşlarımız kapıda vize başvurusu yaparak Yunan adalarına rahatlıkla seyahat etme imkanına sahip oluyor. Aslında bütün bunlara gerek kalmamalı ve Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki vize uygulamasını serbestleştirmesi gerekiyor. Bu konuda ilerleme kaydetmek istiyoruz.
REKLAMYunanistan ile kapıda vize gibi karşılıklı fayda sağlayabileceğimiz alanların olduğuna inanıyoruz. Olumlu bir gündemle yaklaştığımızda ticari ilişkilerimiz başta olmak üzere birçok alanda ilerleme kaydedebilir ve bunları ülkelerimizin yararına hale getirebiliriz.
Örneğin karayolu taşıma araçlarına uygulanan kotaların kaldırılması ve transit rejiminin serbestleştirilmesi, ticaret hacmimizi çok hızlı bir şekilde artırarak hedeflerimize daha kolay ulaşmamızı sağlayabilir.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Gazze'deki gelişmeleri size sormak istiyoruz. Gazze'deki eylemlerinden dolayı İsrail'i suçluyor ve Sayın Netanyahu'yu "zamanının Hitler'ine" benzetiyorsunuz ve İsrail ile Batı'nın terörist olarak gördüğü Hamas'ı destekliyorsunuz. Türkiye'nin bakış açısını anlatabilir misiniz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail'in aylardır Gazze halkına yaşattıklarına bakınca, İsrail'in hastaneleri bombalamasını, çocukları öldürmesini, sivillere zulmetmesini, çeşitli bahanelerle masum insanları açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa mahkûm ediyor; Hitler geçmişte ne yaptı? Toplama kamplarında insanlara baskı yaptı ve onları öldürdü.
REKLAM"NETANYAHU HİTLER'İ KISKANDIRACAK DÜZEYE ULAŞTI"
Gazze sadece 7 Ekim'den sonra değil, yıllar önce de açık hava hapishanesine dönüşmemiş miydi? Oradaki insanlar, adeta bir toplama kampında gibi, yıllarca sınırlı kaynaklara mahkûm değil miydi? Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yaşanan en vahşi ve sistematik toplu katliamların sorumlusu kim? İnsanlara "o bölgeye gidin" diyen ve oraya bomba atan İsrail hakkında ne söylenebilir?
Netanyahu soykırımcı yöntemleriyle Hitler'i kıskandıracak düzeye ulaştı. Ambulansları hedef alan, gıda dağıtım noktalarını vuran, yardım konvoylarına ateş açan İsrail'den bahsediyoruz. Gazze'de yaşam hakkı başta olmak üzere binlerce insanın hak ve özgürlüğü ihlal ediliyor. Onların haklarını savunuyoruz. Barışı savunuyoruz.
İsrail ise Birleşmiş Milletler kararlarını, uluslararası hukuku ve insan haklarını pervasızca ihlal etmeye devam ediyor. Bir düşünün, biri evinize gelip "burası artık benim, gidin" dese tavrınız ne olurdu? "Gel benim evimde yaşa ve onu benden al" mı dersin, yoksa evini mi savunursun? Doğal olarak sizden evinizi savunmanız ve haksızlığa direnmeniz bekleniyor. İsrail bunu sadece Gazze'de değil, tüm Filistin topraklarında yaptı. Yerleşimci dedikleri teröristlerin eline Filistinlilerin evlerini, topraklarını aldı. Onları Filistinlilerin evlerine yerleştirdi. Tabii uzun yıllara yayılan bu sistematik zulme karşı Filistinliler de bir noktada örgütlenip direnmeye başladılar.
REKLAMBatı'nın terörist olarak nitelendirmeye çalıştığı Hamas ve Filistin'deki diğer direniş grupları, esasen bu baskıya tepki olarak ortaya çıktı. Hamas, Filistin'de İsrail'in elinde bulunan evlerini, işyerlerini ve topraklarını koruyan insanlardan başka bir şey değildir. Hamas ne istiyor? İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarını geri almak ve devletlerini yeniden kurmak. 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız, coğrafi olarak birlik içinde olan Filistin devleti direnişe ihtiyaç duyar mıydı?
Ayrıca Hamas, bunun gerçekleşmesi halinde silahlı kanadını dağıtacağını ve siyasi parti olarak yoluna devam edeceğini de belirtti. İki devletli çözüm, kalıcı ve sürdürülebilir barışı sağlamanın etkili bir yoludur. Görüyorsunuz son açıklamalarıyla Hamas ateşkesi kabul etti ama İsrail Gazze'nin tamamını işgal etme arzusunu gerekçe göstererek ateşkes istemiyor.
Zulüm ve katliam devam ediyor. Çözüm için çabalarımızı sürdürüyoruz. İsrail'e destek verenlerin tüm bu olayları yeniden düşünmesi, tarihi sorumluluk bilinciyle barış ve huzuru savunan tarafta yer alması gerekiyor.
Soru: Sayın Biden'la planladığınız görüşme neden ertelendi? Sizce ABD, Türk-Yunan ilişkilerinde arabuluculuk yapmalı mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD ziyaretimiz her iki tarafın programlarının uyumsuzluğu nedeniyle ertelendi. Bildiğiniz gibi ABD seçim arifesinde ve Sayın Biden'ın programı daha da yoğun hale geldi. Programlarımız yurt içi ve yurt dışında yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu tür ziyaretler her iki taraf için de uygun olan zamanlarda gerçekleşir. Arkadaşlarımız mevkidaşlarıyla toplantılar yapıyor ve uygun bir tarih belirlenmesi için çalışmalar sürüyor.
Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde ABD'nin siyasi dengesinin korunmasından yanayız. İttifak hukukuna yakışan mesafeyi koruyan, yapıcı diyaloğa zemin hazırlayan yaklaşımların faydalı olacağına inanıyoruz. Ayrıca Yunanistan ile aracısız doğrudan temasımız var. Bunu sürdürmek ve geliştirmek ilişkilerimize daha olumlu katkı sağlayacaktır.
*Haberin görselleri AA tarafından servis edilmiştir.