34,4153$% 0.18
36,2930€% 0.07
2.836,41%0,09
4.825,00%0,12
19.301,00%0,12
9.420,42%1,29
3019143฿%-2.15378
Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yaşayan 6 Şubat depremlerini yaşan depremzede vatandaşlar kendilerini Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları’nda (GASMEK) hayata yeniden adapte olmaya çalışıyor. Bir yandan depremzede vatandaşlar çeşitli kurslar görürken diğer taraftan öğrenciler etüt merkezlerinde ders çalışarak eğitimlerine odaklanıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ulusal ve uluslararası 200 basın mensubuna yönelik düzenlediği geziye katılan Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, deprem bölgesinde gözlemlerde bulundu. Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde GASMEK’te çeşitli kurslar alan vatandaşlarla buluşan Ateşli, depremzedelerle sohbet etti.
Duygularını ve yaşadıklarını anlatan İdal Yıldırım, farklı zorluklar yaşadıklarını söyleyerek, “Herkesin hayatında çok büyük değişiklikler oldu. Şehir değiştiren insanlar çok fazlaydı. Ama biz Nurdağı sevdalısı, memleketimizi seven insanlar olarak iş hayatımızı burada kurduk. Alanımız dar bizim. Burada GASMEK’imiz var.” ifadesinde bulundu.
Evlerine kavuşmayı heyecanla beklediklerini ifade eden Yıldırım, “Kuralar çekilecekmiş, köy evleri verilecek. Bunlar bizim umudumuz oldu. Tekrar hayata tutunmamıza sebep olan şeyler oldu. Köy evleri yüzde 90 tamamlandı diyebiliriz. 17 tanesi hazır vaziyette şu anda. Biz ev sahibi olduğumuz için bize de düşeceğini düşünüyoruz. Konteyner hayatı tabi ki evlerimiz kadar rahat olmasa da bize bir konfor kattığı doğrudur. Biz ilk günler arabalarda yattık. İkinci, üçüncü günlerde çadırlara geçtiğimizde çok mutlu olduk. Çadırdan sonra konteyner bize cennet gibi geldi. Bir süre sonra evimiz olsun dediğimiz noktada da bize evlerimizi veriyorlar, çok şükür. Bu şekilde yavaş yavaş da olsa ilerleme oluyor. Tabi ki toparlanma oluyor. İnsanoğluyuz, sabit duramıyoruz yerimizde. Devletimiz bu konuda maddi, manevi bize yardımcı oluyor. Hocalarımızla beraberiz. Bu konuda biz çok memnunuz.” diye konuştu.
Deprem anında ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Yıldırım, “Ben depremde 20 dakika kadar enkazın altında kaldım. Enkazın altında kaldığımız sürede benim kuzenim şok geçirdi ve uyanmadı. Otoparka düştüğümde, sırtıma düştü. Önümdeki duvar üzerime doğru gelseydi, ben de şu anda hayatta olamayabilirdim. Şans eseri, duvar öbür tarafa düştü. Ben o şekilde çıktım. Enkazdan çıktığımdaki görüntü, ‘mahşer alanıydı’ diyebilirim. Herkes kendi canının derdine düşmüştü. Annem 2 gün sonra enkazdan çıkarılabildi. Abimin cenazesini altıncı gün alabildik. Gerçekten çok acı ama biz cenazelerimizi alabildiğimize sevindik. Bazı akrabalarımız ve yakınlarımız cenazelerini daha bulamadılar veya parça parça aldılar. Biz cenazemizi tüm bir şekilde aldığımıza sevindik.” ifadelerinde bulundu.
Enkaz altında 2 gün kalan depremzede kurs öğreticisi Pınar Bakar, “Kurslarımız olumlu geçiyor. Birbirimizle gülerek vakit geçiriyoruz. Yemek üzerine çalışıyoruz. Genellikle yöresel yemekler üzerinde çalışmaya özen gösteriyoruz. Sıcak yemekler, soğuk yemekler, meze ve sos çeşitleri… Spontane de çalıştığımız oluyor. Önemli olan birbirimize dokunabilmek.” şeklinde konuştu.
Depremzede başka bir vatandaş, deprem bölgesinde hayatlarını idame ettirmek için işe ihtiyaçları olduğunu dile getirdi. Kursta bulunan depremzede vatandaş, “Burada biraz daha iş sahası oluşturulmasını ve bölgemizin kalkındırılmasını istiyoruz. İnsanlar birazcık daha unutabilsin diye… Çünkü boş boş oturuyoruz. Burası olmasa evde oturacağız yani. 20 metrekarelik yerde ne kadar sosyalleşebilirsiniz. Burası bir meşgale oluyor. İş istiyoruz. İnsanlara farklı meşgaleler lazım, iş lazım. Hayatımızı idame edebilmek için işe ihtiyacımız var. Gidenler oldu. Burada bir şey yok. Ama bizler burada kalmaya mecburuz.” diye konuştu.
Depremden sonra Denizli’ye yerleşen depremzede Tuba Yaman, Nurdağı’na 11 ay sonra geri döndüğünü ifade etti. Yaklaşık 10 gün önce kendi memleketine dönüş yaptığını söyleyen Yaman, “Depremden 16 gün sonra Denizli’ye gittik, oraya yerleştik. Alışamadık ve yaklaşık 10 gün önce de tekrar döndüm. İyi ki de döndüm, mutluyum. Arkadaşlarımız, akrabalarımız, dostlarımız… Onlar bile bize yetiyor. Büyükşehir Belediyesi büyük destek çıktı. Özellikle psikolog desteği verdi. Ama buraya gelene kadar ben rahat hissetmiyordum kendimi. Orada bile sabaha kadar uyuyamıyorduk korkudan. 1 haftandan beri çok rahat bir uyku uyuyorum burada. Kendi memleketimdeyim. Konteyner ama evim diyebilirim. Ama çok iyi geldi diyebilirim. Sosyal faaliyetlere de yardımcı olarak geldim arkadaşlara. Şu bile benim için bir nimet.” dedi.
Enkaz altında kaldığı süreci anlatan Yaman, “7 saat ailemle, çocuklarımla birlikte enkazda kaldık. 7 saat sonra çıktık. İkinci depreme yakalanmış olsaydık, biz de giderdik. O 7 saati anlatamam, bir mezarın içinde gibiydik zaten. Molozların içindeydik. Benim en büyük şansım teras katta oturmak oldu. Bizim binamızda 27 kişi öldü. Anlatamam, biz yaşadık, Rabbim hiç kimseye yaşatmasın. Zaten internet, telefon çekmiyor. Oradan 7 saat sonra çıkartıldığımızda resmen mahşer alanına denk geldim.” ifadelerinde bulundu.
Açılan etüt merkezlerine gelen öğrenciler, derslerine bu alanlarda çalışıyor. Öğrenciler, bu merkezde kurs eğitimleri de alıyor.
Deprem bölgelerinde kurulan sosyal marketler, depremzedelere hizmet vermeye devam ediyor. Depremzedelerin kişi başı belirli miktarlarda alışveriş hakları bulunuyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın deprem bölgelerinde kurduğu Genç Ofis’lerde gençler için çeşitli etkinlik faaliyetleri yürütülüyor.
KAYNAK: HABER7
Ardahan’da nesli tükenmekte olan su samuru görüntülendi