35,2060$% -0.05
36,7566€% 0.13
2.975,19%0,42
4.848,00%0,06
19.367,00%0,06
9.987,28%0,72
3364740฿%-2.63168
Fabrika çevrelerindeki dere yataklarının adeta kaderi haline gelen renk değişikliği, vatandaşlar ve uzman isimlerden tepki almaya devam ediyor.
Her yıl görüntünün değişmediğini düşünen çevre savunucuları, bu kirliliğin çözümü için bir aksiyon alınması gerektiğini vurguluyor.
Konuya ilişkin bir tepki de Hürriyet yazarı Fatih Çekirge’den geldi.
Çekirge, konuyu ele aldığı “Durdurun artık şu seri katilleri” başlıklı yazısında derelerin her yıl farklı bir renge büründüğüne dikkat çekerken; çevreyi kirletenler için yeni düzenlemelerin gelmesi gerektiğini kaydetti.
Fatih Çekirge’nin konuya ilişkin yazısı şu şekilde;
Yıl 2018…
1. Pırıl pırıl akan dere katran karası olmuş. Köylüler isyanda. Bitkiler kuruyor. Domatesler, biberler çürüyor. Balıklar, böcekler ölüyor…
Şikâyet ediyorlar.
Gazeteler haber yapıyor: “Bursa’da dereler siyah akmaya başladı…”
Çevre Bakanlığı’ndan yetkililer geliyor. Dereden örnekler alınıyor. Kimyasal kirlenme… Zehir… Çevredeki fabrikalara denetleme. Cezalar kesiliyor…
YIL 2019: Köylülerin şikâyeti ve yine haberler: “Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan ve daha önce defalarca kez kimyasal atıklarla kirletilen Kilez Deresi nereden geldiği belirsiz bir madde ile maviye boyandı. Vezirçiftliği Mahalle Muhtarı Bahattin Aktepe, kirlenen dere yüzünden evlerinde kapı pencere açamadıklarını ifade etti. Bakanlık soruşturma açtı.”
YIL 2020: “Samanlı’dan Deliçay geçiyor. Bu çay Nilüfer Deresi’yle buluşup Marmara Denizi’ne doğru yolculuğa gidiyor. Bu çayda canlıların olması gerekirken, artık elinizi soksanız eliniz yara içinde çıkar ve hasta olursunuz. Çevredeki fabrikalar sularını buraya olduğu gibi tahliye ediyor. Su şu an kırmızı ve sıcak akmakta.”
YIL 2021: “Nilüfer Çayı, Bursa’ya hayat veren bir çay. Uludağ’dan tertemiz bir şekilde başlayan yolculuğu, şehir merkezine girdiğinde su değil kimyasal atık haline geliyor.”
2. YILIN MODA RENGİ NEYSE DERE O RENK AKIYOR
YIL 2022: Yine haberler: “Bursa’da tarım arazilerine hayat veren Nilüfer Çayı’ndan alınan numunelerin analiz sonuçlarında 4’üncü derece kirlilik çıktı. Özellikle kimyasal boya içeriklerinin suya karıştığını belirten Doç. Dr. Barış Bülent Aşık, ‘O senenin moda rengi neyse, Nilüfer Çayı da o renk akıyor’” dedi.
3. BARAJA AKAN KİMYASAL
2023 yılında da benzeri o kadar çok haber var ki…
Geldik bugüne…
Önceki gün yine bir haber: “Bursa’da, Demirtaş Deresi kimyasal atıklar nedeniyle turuncuya döndü.”
DHA’dan İsmail Hakkı Seymen geçiyor haberi.
Buyurun ondan dinleyelim: “Uludağ’dan başlayıp Marmara Denizi’ne dökülen, yaklaşık 100 kilometrelik Nilüfer Çayı’ndan ayrılarak bahçe ve bostanlar arasından geçen Demirtaş Deresi, bırakılan kimyasal atıklar nedeniyle turuncuya boyandı. Derenin kimi zaman mavi kimi zaman kırmızı aktığını söyleyen çevre sakinleri, kimyasal atıkları nedeniyle derede dayanılmaz bir koku olduğunu belirtti. Kimyasallar, Demirtaş Barajı’na dökülüyor.”4. BİR ÇEVRE SAVAŞÇISI OLARAK MURAT DEMİRDüşünebiliyor musunuz?
Her yıl aynı haber.
Kirlenen dereler. Kırmızıya boyanan nehirler. Kimyasallar, zehirler. Kuruyan tarlalar. Ölen canlılar.
Seri katliam yani.
Belediye mühürlüyor. Bakanlık ceza kesiyor.
Ama değişen bir şey yok.
Belediye görevini yapıyor. Çevre müdürlüğü işini yapıyor.
Ama bu zehir fabrikaları durmuyor.
İşte o bölgenin yılmayan bir çevre savaşçısı DOĞADER Yönetim Kurulu üyesi Murat Demir…
Son olayla ilgili olarak DHA’ya şöyle diyor: “Yapmış olduğumuz incelemeler sonucunda derenin haftada birkaç kez renkli kimyasallarla kirletildiği ve derenin renkli aktığı tespitinde bulunduk. Yaptığımız şikâyet üzerine de Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından cezai yaptırım uygulanarak fabrika kapatıldı.”
Peki sonra…
Kaçak fabrikalara bir yenisi ekleniyor.
Yine aynı seri cinayet devam ediyor.
Geriye doğru bakın. Her yıl aynı kirlenme. Aynı dereler ve aynı haberler.
Arkadaşlar;
Bu seri cinayetlere mutlak köklü bir çözüm bulunması gerekiyor. Belki de yeni yasalar, yönetmelikler, cezalar gerekiyor.
Yapanın öyle hafif cezalarla kurtulamayacağı bir yeni düzenleme gerekiyor.
Yoksa Türkiye’nin her yerinde bu cinayeti seyretmeye devam edeceğiz. Ama en azından biz üzerimize düşeni yapalım.
Lütfen gördüğünüz kirlenmeleri bana bildirin.
Hiç olmazsa şu cennet vatana, şu muhteşem doğaya bir nebze olsun katkımız olsun.
İyi pazarlar…
Şehit Özdemir’in depremzede ailesine evi teslim ediliyor