34,4692$% 0.09
36,3624€% 0.14
2.871,28%1,22
4.910,00%1,56
19.641,00%1,57
9.389,62%-0,33
3119771฿%0.50143
1948 yılında Devlet Bahçeli Osmaniye’de doğdu. Bölgede Fettah oğulları olarak bilinen büyük bir Türkmen ailesine mensuptur. İlk öğrenimini Osmaniye’de, orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Devlet Bahçeli ablası Semiha Bahçeli kimdir? Devlet Bahçeli’nin kız kardeşi kim?
Şenol Kantarcı bir yazısında Semiha Bahçeli’yi şöyle anlatır:
Devlet Bahçeli ve Kız Kardeşi
2004-2006 yılları arasında Isparta’da Süleyman Demirel Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptım. Gerek şehrin güzelliği gerekse Isparta şehrinin insanlarının iyiliği, Isparta’yı benim için özel kılmıştır.
Ayazmana’sı, Gökçay’ı, Eğirdir’i, Gölcük’ü ve hatırşinas insanı ile güller ve göller diyarı bir Isparta yaşadım.
İki yıllık Isparta yaşamım sürecinde elbette ki, çok değerli dostlarım oldu. Isparta’ya ilk gittiğimde tanıma fırsatına eriştiğim insanlardan birisi de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin kız kardeşi Prof. Dr. Semiha Bahçeli oldu.
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Semiha Bahçeli ile ilk tanıştığımda itiraf etmem gerekir ki, oldukça şaşırmıştım. Çünkü karşımda MHP Genel Başkanı ve daha iki yıl öncesine kadar Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı yapmış bir liderin kız kardeşi vardı.
Ne bekliyordum?
Tabiî ki, Türkiye’de alışılmış şekliyle önemli bir partinin Genel Başkanı’nın, Başbakan Yardımcılığı yapmış bir şahsiyetinin kız kardeşinin burnu havalarda, havalı yapısını.
Oysa hayal kırıklığına uğramıştım. Çünkü öylesine zarif, öylesine alçak gönüllü yani öylesine mütevazı bir hanım efendi… Aynı zamanda bilim insanı ve saygın bir profesör duruyordu karşımda.
Öylesine bir alçakgönüllülük ve samimiyet vardı ki, Semiha Hocam da sonraları Semiha abla demeye başlamıştım.
Yıl 1995…
Akademik kariyerime ilk başladığım yıllar. Çok değerli bir hocamla/abimle Prof. Dr. İsmail Doğan’la Ankara’da, o dönemde MHP Genel Sekreterliği görevinde olan Devlet Bahçeli’yi ziyarete gitmiştik.
Bahçeli’nin odasına girdiğimizde şaşırmıştım.
Sanki üniversitede bir akademisyenin odasındaydım.
Odanın dört bir yanı kitaplıklarla çevrelenmiş ve raflarda binlerce kitap. Aynı şekilde masasının üzerinde abartısız yüze yakın kitap ve o kitapların arkasından görülen bir Bahçeli silueti.
Ve son derece sevecen ve bir o kadar mütevazı ve bir o kadar kibar bir insan.
Bir saate yakın bir sohbetten sonra yanından ayrılmıştık.
Sayın Bahçeli, yanından ayrılışımızda ayakta bir şekilde çıkışımıza kadar refakat etmişti.
Prof. Dr. İsmail Doğan hocam iyi bilir, çok etkilenmiştim.
Türkiye’de zihinlerde yanlış olarak yerleşmiş olan ülkücü profilinden çok farklı, entelektüel bir ülkücü ile tanışmıştım.
Yıl 2004… Isparta’dayım…
Isparta’da üniversite ile şehir arası mesafe yaklaşık olarak 10-12 km ve düz bir yol.
Evden çıktım, arabamla üniversiteye gidiyorum. Üniversiteye giderken, yolda otobüs durağında tanıdık bir sima gözüme çarptı. Hemen az ileride durdum ve o tanıdık simanın yanına saygıyla yaklaştım. “Semiha Hocam, üniversiteye gidiyorum, buyurun birlikte gidelim.” dedim.
Arabası yoktu Semiha Hocam’ın. Oysa Türkiye’nin en köklü partilerinden birisi olan MHP’nin Genel Başkanı’nın hatta Başbakan Yardımcılığı yapmış bir şahsiyetin kız kardeşinin ya arabası ya da özel şoförlü arabası olmalıydı.
Garip, ama yoktu…
Isparta’da görev yaptığım 2004/2006 yıllarında iki yıl boyunca çok değerli hocam/ablam, Prof. Dr. Semiha Bahçeli’yi otobüs durağında üniversiteye otobüs beklerken her gördüğümde gerekli saygıyı göstererek üniversiteye götürdüm.
2006 yılında Isparta’dan ayrıldığımda bende iz bırakan isimlerden birisi olmuştu Semiha Bahçeli…
Artık 2010’lu yıllar…
Ankara’da Milliyetçi Hareket Partisi’nde “Siyaset ve Liderlik Akademisi”nde ders vermeye ve Devlet Bahçeli’yi daha yakından tanımaya başladığım dönem…
Kendisini her ziyarete gittiğimde kapısının hemen önünde, ayakta sizi karşılarken “hoş geldiniz” nezaketinde bulunan bir genel başkan.
Gittikçe daha çok tanımaya başladım Devlet Bahçeli’yi.
Şehit ailelerine yaptığı yardımları, öğrencilere verdiği şahsi bursları, TSK Vakfı’na, Darüşşafaka’ya bağışlarını, yaptırdığı camileri öğrendim. Ama öğrendiğim en ilginç şeylerden birisi, bütün bunları gizli tutması, kamuoyundan gizlemesi olmuştu. Hatta milletvekilliği “kıyak emeklilik” maaşını kabul etmeyip, akademisyen kimliği ile emekli olup bu emekli maaşını da şehit ailelerine bağışlayan bir Bahçeli tanımıştım.
Ve tanıdığım bu Bahçeli’nin Türk siyasal hayatındaki en önemli özelliği neydi biliyor musunuz?
Aktif siyasete atıldıktan sonra, mal varlığı azalan tek siyasetçi olmasıydı…
Bahçeli, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. En başından beri Milliyetçi Hareketin her kademesinde görevler üstlendi ve ülkenin büyük davasına hizmet etti.
Dr. Devlet Bahçeli, 1967 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde öğrenciydi ve Ülkü Ocağı’nın kurucusu ve yöneticisi olarak çalıştı. 1970-1971 yıllarında Türkiye Milli İhtiyaçlar Federasyonu Genel Sekreterliği yaptı. Dr. Bahçe bir yandan Türk hareketinde aktif iken diğer yandan bilimsel çalışmalarına devam etti.
1972 yılından itibaren Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ve bağlı üniversitelerde iktisat bölümü asistanlığı yaptı. Dr. Bahçeli, 1970’li yıllarda Milliyetçi Finansörler ve Ekonomistler Derneği’nin (ÜMİD-i bir) kurucularından, Üniversite Akademileri ve Yüksekokulları Asistanları Derneği’nin (ünay) kurucusu ve başkanlığını yaptı. Dr. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden İktisat Doktorasını alan Devlet Bahçeli, 1987 yılına kadar aynı üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yaptı.
Prof. Dr. Bahçeli bu süre zarfında yine Türk-İslam dünyası, Türkiye ve dünya ekonomisi, Türk tarihi ve dış politikası ile ilgilenmiş ve bu alanlarda çalışmıştır. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra cezaevlerine yerleştirilen MHP ve milliyetçi örgütlerin liderleri ve üyeleri, yasal davalarını savunmak için her platformda hayranlıkla muamele gördüler.
Yurttaşların eğitiminde de önemli görevler üstlenen Dr. Başbuğ Alparslan Türkeş’in daveti üzerine 17 Nisan 1987’de üniversitedeki öğretmenlik görevinden istifa eden Bahçeli, 19 Nisan 1987’de parti genel başkanlığına seçildi ve genel sekreterliğe atandı.
MHP ve mhp’nin yönetim pozisyonlarındaki işlevi bugüne kadar aralıksız sürmüştür. Çeşitli zamanlarda Genel sekreter, başkan yardımcısı, Merkez Yürütme Kurulu üyesi, Merkez Karar Alma Kurulu üyesi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. olarak 6 Temmuz 1997’de 5. Olağanüstü Kurultaydan sonra MHP genel başkanlığına atandı.
05 Kasım 2000, 12 Ekim 2003, 19 Kasım 2006, 8 Kasım 2009 ve 4 Kasım 2012 tarihlerinde yapılan olağan büyük MHP kongrelerinde tekrar genel başkan seçildi.
MHP’NİN Haziran 2015’teki Türkiye parlamento seçimleri için kampanya sloganı şuydu: “Bizimle gel Türkiye”. Seçim vaatleri arasında asgari ücretin 1400 TL olacağı, emekliye yılda iki kez 1400 TL ikramiye verileceği ve terörün kökünün kazınacağı da yer alıyordu.Partisi oyları yüzde 3,28 artırarak yüzde 16,29’a çıkardı. Seçimden sonra söylediği gibi,:
Bahçeli, Haziran 2015 tarihinde TBMM seçimlerinin ilanında:
“İlk koalisyon, başından beri birlikte çalıştığı AKP ile HDP arasında olmalı. İkinci bir koalisyon modeli olarak AKP, CHP ve HDP bir araya getirilebilir. Böyle bir yapıda MHP, haysiyet ve haysiyetle, ilkeli ve dürüst davranışlarıyla, politikasıyla da çok güzel ve mecliste kontrolü esas alan büyük bir muhalefet partisi rolünü üstlenmeye hazırdır.”dedi ki:”
MHP, Kasım 2015‘teki Türkiye parlamento seçimlerinde seçim kampanyası için “Türkiye” sloganını kullandı. Seçim vaatleri arasında evi olmayan ailelere 250 lira kira yardımı ve ihtiyaç sahibi ailelere hilal kartı da vardı. MHP seçimde yüzde 4,39 oy kaybederek yüzde 11,90’a geriledi.
Kasım 2015’teki Türkiye parlamento seçimlerinden sonra sosyal medyada Bahçeli’nin cumhurbaşkanlığı görevinden istifa edeceğine dair çeşitli haberler yayınlandı.Ancak medya ve iletişimden sorumlu Bahçeli’nin başdanışmanı Metin Özkan, istifa taleplerini “asla istifa etme, yoluna devam et” sözleriyle reddetti.
Bahçeli’ye karşı cumhurbaşkanlığı ilan eden 6 muhalefet adayının katılımıyla 19 Haziran’da 6. MHP seçildi, 2016.An olağanüstü kongre toplandı.
Tüzük Kurultayı olarak tanımlanan kongrede, genel merkez aksini iddia etse de Kurultay toplantı sayısına ulaşıldığı noter huzurunda teyit edildi. Kongrede kabul edilen değişikliklerle parti tüzüğünün 13 maddesi yenilendi.
Yapılan değişikliklerle parti tüzüğündeki olağanüstü Kurultayda başkan seçilmesini engelleyen madde değiştirildi.Ancak Yargıtay’ın Kurultay Tüzüğünü uygulama kararı 19 Haziran’da 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından durduruldu. Akşener, Yargıtay’ın bu kararının ardından Olağanüstü Kurultay’ın talebinin reddedilmesi için ‘tam hukuksuzluk’ talebiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) şikayette bulundu.Ancak YSK, Akşener’in Çankaya Seçim Komitesi’nin “mhp’de kongre yapılamaz” kararına itirazını reddetti.
Bu karar, MHP Genel Merkezi’nin 10 Temmuz’da kongrenin yapılmasının durdurulması talebi üzerine alındı. MHP karşıtları tarafından kapatılan toplantının ardından yapılan açıklamada 4 cumhurbaşkanı adayı birlikte hareket edeceklerini, Kongreyi bir an önce toplayacaklarını söyledi.”10 Temmuz bizim için amacını ve anlamını yitirdi. İleriye bakacağız ve oyalanmayacağız. 18’de. Mart 2018’de Kardeşlik ve Dostluk Hukuku çerçevesinde olağan büyük kongremizi gerçekleştireceğiz.”o açıkladı.
Devlet Bahçeli kaç yaşında? Devlet Bahçeli hayatı!