35,0652$% 0.02
36,3155€% -0.19
2.912,46%-0,24
4.738,00%-0,23
18.981,00%-0,22
9.915,76%-0,95
3549072฿%-4.35995
İstanbul’da yaşayan 4 yaşındaki Abdullah Majzoub, bir yaşından beri, tekrar eden öksürük, ateş ve nefes darlığı şikayeti ile sürekli hastanelik oluyordu. Çocuk defalarca zatürree tedavisi gördü, durumu düzelmedi. Bir süre sonra şikayetleri için alerjik astım tedavisi görmeye başladı.
3 yıl boyunca torba torba ilaç kullanmak zorunda kalan Abdullah’ın nefes darlığı ve öksürük şikayeti nüksedince ailesi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Acil Servisi’ne götürdü. Çekilen röntgen ve tomografisinde, sağ akciğerin neredeyse yarısının tamamen çökmüş olduğu görüldü.
Çocuk Cerrahi hekimlerinin dikkati sayesinde, yıllar önce yabancı cisim yuttuğu anlaşılan çocuğun 3 yıl boyunca nefes borusunda karpuz çekirdeği ile yaşadığı anlaşıldı. Küçük Abdullah, girişimsel bir işlem olan bronkoskopi ile ameliyata gerek kalmadan sağlığına kavuşturuldu.
Doktorları, nefes borusunda bu kadar uzun süre yabancı cisimle yaşayan bir hastanın, “ameliyata gerek kalmadan” tedavi edilebilmesinin literatürde nadiren görüldüğünü, bu vakanın kendilerini de şaşkına çevirdiğini kaydetti.
İstanbul Bağcılar’da yaşayan Maryam Majzoub’un en küçük çocuğu Abdullah (4), henüz bir yaşındayken kardeşiyle karpuz yedikten sonra öksürmeye başlaması üzerine acile götürüldü. Yapılan tetkiklerinde her şey normal çıktı ve üst solunum yolu enfeksiyonu düşünülerek taburcu edildi. Fakat anne Maryam Majzoub, bu olaydan sonra sık sık hastalanan oğlunu sürekli hastaneye götürmek zorunda kaldı. Küçük çocuk defalarca zatürre tedavisi gördü, durumu düzelmedi. Bir süre sonra nefes darlığı nedeniyle alerjik astım tedavisi uygulandı.
3 yıl boyunca pek çok ilaç kullanmak zorunda kalan Abdullah’ın nefes darlığı geçtiğimiz günlerde nüksedince, ailesi bu kez Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Acil Servisine başvurdu. Sağ akciğerin neredeyse yarısının sıvıyla dolduğu anlaşılınca, Çocuk Cerrahi Kliniği’nin de görüşüne başvuruldu. Hekimlerin dikkati sayesinde çekilen tomografi sonrası, küçük Abdullah’ın nefes borusuna yıllar önce yabancı cisim kaçtığı anlaşıldı. 3 yıl boyunca nefes borusunda karpuz çekirdeği ile yaşayan Abdullah, üzerinden bu kadar uzun zaman geçmiş olmasına rağmen, girişimsel bir işlem olan bronkoskopi ile ameliyata dahi gerek kalmadan sağlığına kavuşturuldu.
Çocuk Cerrahi Kliniği’nden Opr. Dr. Mehmet Çakmak ile Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Eres, nefes borusunda bu kadar uzun süre yabancı cisimle yaşayan bir hastanın, “ameliyata gerek kalmadan” tedavi edilebilmesinin literatürde nadiren görüldüğünü, bu vakanın kendilerini de şaşkına çevirdiğini kaydetti.
HASTA ÖYKÜSÜNDE ÜÇ YIL GERİYE GİDİNCE GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahi Kliniği’nden Opr. Dr. Mehmet Çakmak, “Acil servisteki doktor arkadaşlarımızın muayenesi sonrası çekilen akciğer röntgeninde, sağ alt bölgede sıvı birikimi nedeniyle bize danıştılar. Hastanın öyküsünü annesinden tekrar dinlediğimizde, şikayetlerinin 1 yaşında kardeşleriyle otururken karpuz çekirdeğini ağzına götürmesi sonrası başladığını öğrendik. O zaman çekilen akciğer röntgeninde herhangi bir patolojik bulguya rastlanmayınca, 3 yıl boyunca semptomlarının ara ara iyileşmesi nedeniyle de daha çok astım, bronşit pnömoni gibi teşhisler düşünülmüş ve buna yönelik tedaviler verilmiş. Çünkü normalde yabancı cisim aspirasyonlarında, semptomlar gerilemez. Biz, annesinin verdiği öyküyü dinleyince tomografi çektik ve sağ akciğer alt bölgeyi havalandıran bronşun, bir yabancı cisimle tıkalı olduğunu tespit ettik. Yaptığımız bronkoskopide bir karpuz çekirdeğine rastladık ve işlem esnasında karpuz çekirdeğini çıkardık” dedi.
“EN ÇOK FINDIK ÇIKARIYORUZ, EN TEHLİKELİSİ LEBLEBİ”
Dr. Çakmak, kendilerini en çok, bu kadar uzun süre geçmiş olmasına rağmen karpuz çekirdeğinin nefes borusunda mukoza tabakasının içine gömülmeden kalabilmiş olmasının şaşırttığına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü üzerinden uzun süre geçmiş yabancı cisim aspirasyonlarında, vücut bir nevi kamufle edebilmek adına, yabancı cismin mukoza tabakasının altına gömülmesine sebep olur. O bölgedeki akciğer lobu atelektazi dediğimiz çökmeye doğru ilerlemişti. Eğer cismi çıkarmasaydık, o akciğer lobu tamamen söner ve kullanılamaz hale gelirdi. Biz yabancı cisim aspirasyonlarında en çok kuruyemiş ve fındık çıkarıyoruz. Kuruyemişlerin yüzde 70-80’ini fındık oluşturuyor. Bronkoskopide bizi en fazla zorlayan yabancı cisim ise leblebi tarzı şişen ve ilerleyici tıkanıklığa sebep olan kuruyemişler. Bunlar kolaylıkla parçalanıyor, soluk borusuyla akciğerin çeşitli dallarına yayılabiliyor. O da işlemin uzamasına sebep oluyor. Bir hastamızın sağ soluk borusundan iki tane beton çivisi çıkarmıştık. Yine yakalara takılan çengelli iğnelerin aspirasyonu oldukça riskli. Ayrıca toplumumuzda yaygın olarak kullanılan ve diş ağrısını geçireceğine inanılan kehribar kolyesi de bebekler için oldukça tehlikeli. Biz, Çam ve Sakura Çocuk Cerrahisi Kliniği olarak Avrupa yakasında oldukça fazla hastaya bronkoskopi yapıyoruz. Çeşitli kongrelerde de yayınladığımız çalışmalarda, aile öyküsünde yabancı cisim aspirasyonu şüpheli hastaların yaklaşık yüzde 90’ında sonuç pozitif çıkıyor. O nedenle ailenin dikkati burada çok önemli.”
ÖZELLİKLE 1-3 YAŞ ARASI BEBEKLERE DİKKAT!
Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Eres ise çocuklarda yabancı cisim aspirasyonlarının özellikle fındık fıstık gibi yiyeceklerin, küçük oyuncak parçalarının, boncukların soluk borusuna kaçmasıyla oluştuğunu anlatarak, “Çocuklarda çok ciddi solunum sıkıntılarına yol açabilir. 1-3 yaş arasında çok sık görüyoruz. Bu yaş grubunda ölüme sebep olabilen kazaların yüzde 7’si bu nedenle gerçekleşiyor. Kısmi tıkanıklıklarda çocukta nefes darlığı, öksürük, birden morarma, bilinç kaybı, olabilir. Belirgin öyküsü olan çocuklarda acil servise başvuruluyor ve bronkoskopi ile rahatlıkla tedavi edilebiliyor. Ama öyküyü tam veremeyen ailelerde, yabancı cisim aspirasyonu düşünülmediği için, görüntülemede de çıkmadıysa, bu çocuklar uzun süre diğer tanılarla izlenebiliyor. Bu da süreci uzatıyor.” dedi.
“AMELİYATA GEREK KALMADAN TEDAVİ EDİLEBİLDİ”
Ailelerin çocuğun boğazına bir şey kaçtığında ağır bir belirti yoksa ilk başta durumu önemsemeyebildiğine dikkat çeken Dr. Eres, “Çocuklarının başına geldiğinde acil servise başvurmakta da gecikiyorlar ya da hastalar bazen acil serviste akciğer filmleri çekiliyor, solunum bulgularına bakılıyor, muayeneleri yapılıyor, her şey normal çıkıyor. Nefes sıkıntısı da olmayınca, aile de bu yönde bir öykü vermediyse; atlanabiliyor. Oysa tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, geçmeyen hırıltı, tedaviye yanıt vermeyen astım bulguları varsa, aileler geçmişe yönelik düşünmeli ve o konuda bilgi vermeli. Geçmeyen öksürüklerde, tedaviye yanıt alınamayan astım olgularında bronkoskopi yapılarak yabancı cisim aspirasyonu ve diğer organik patolojiler ekarte edilmeli. Bizim vakamızda da 3 yıl geçmiş, Çocuk Cerrahisi ekibini kutlamak gerekiyor gerçekten. Çünkü 3 yıllık bir geçmişi olan çekirdek parçasını o doku içerisinden seçip çıkarmak, ameliyata gerek kalmadan hastayı tedavi edebilmek gerçekten çok zor bir işlem.ö Anne Maryam Majzoub da ilk kez 3 yıl önce öksürük şikayetiyle doktora gittiklerini, ancak akciğer filmleri temiz çıkınca enfeksiyon sanıldığını, oğlunun öksürüğünün hiç geçmediğini söyledi ve “Ateş oluyordu sürekli. Daha sonra bir doktor astım teşhisi koydu. Torba torba ilaç kullandık ama hiçbir fayda görmedik. Geçen hafta yine şikayetleri artınca buraya geldik. Acile başvurduk. Sonra Çocuk Cerrahi ekibi gördü bizi ve çekirdek kaçtığını buldular” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: DHA
Adana’da aküye gizlenmiş esrar ele geçirildi