Eski MHP’li Milletvekilinden Cübbeli Ahmet’e suç duyurusu: Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor!

MHP Eski Başkanlık divanı üyesi, Iğdır Milletvekili Abbas Bozyel Caferilere yönelik açıklamalarından dolayı Cübbeli Ahmet hocayı mahkemeye verdi. Cübbeli Ahmet Hocanın halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini öne süren Bozyel, şikayet dosyasında açıklama yaptı. Eski MHP'li Milletvekilinden Cübbeli Ahmet'e suç duyurusu: Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor! https://twitter.com/AbbasBozyel7676/status/1491391859922698242?s=20&t=x3FTJKeKwtp7XHZaxMTnYA  

İşte şikayet dilekçesi

1-) Cübbeli, Cübbeli Ahmet namı ile bilinen Ahmet Mahmut Ünlü 05.02.2022 tarihinde aşağıda arz edeceğimiz fiilin tipikliğini meydana getirmiştir. Şüpheli, ilgili adreslerinden yayımladığı hâlihazırda da paylaşımlarının sosyal medya sitelerinde bulunmakta olan yazılarında, Caferilik mezhebi ve Caferi mezhebine mensup kişileri tahkir edici, aşağılayıcı bu suretle de halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek beyanlarda bulunmuştur. Şüpheli kaleme aldığı ifadeler sebebi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 216. Maddesinde düzenlenmiş Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun tipik fiilini gerçekleştirmiştir 2-). Şöyle ki; Şüpheli ekte sunulan paylaşımında "Caferilik adı altında Iran ajanlığı yapan ecdad düşmanlarımızın tehlikesinden korumaları hatta vuku bulan birçok zararlardan kurtarmaları hususunda teşvik ediyor ve milyonlar adına onlardan ricacı oluyoruz." ifadelerini kullanmış, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Iğdır, Kars, İstanbul, Ankara ve yurdun dört bir köşesinde mukim Caferi mezhebine mensup vatandaşlarımızı İran Ajanı olarak ifade etmiş ve ecdad düşmanı olarak itham etmiştir. Gerçekleşmiş somut olay bakımından şüphelinin yazısında bahsi geçen ifadeler dikkate alındığında 3 tehlikeden bahsedilmiş, bunlardan ilki Terör örgütü FETÖ diğeri Caferilik ve son olarak selefilik-Vahhabilik olarak belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan ve devleti ve milletine bağlı, ülkenin asli unsuru olarak kendini tanımlamış Caferi mezhebine mensup şahısların bir terör örgütü ile birlikte isimlerinin anılması ve ülkede Iran ajanlığı faaliyetini yürütüyor olması ifadesi açıkça tahkir edici ve tahrik edici bir ifade olarak nazarı itibara alınmalıdır. Zira, devletine aidiyet hissi ile ruhen bağlı, devleti ve milletinin bölünmez bütünlüğe inanmış ve bu uğurda kimi zaman şehit olmayı şeref bilmiş, her türlü zorluğa göğüs germiş, Türk ve İslam olma gurur ve onurunu yaşayarak her türlü bedeli cani gönülden ödemeyi vazife bilmiş, serhat illerimiz de mukim ve yurdun dört bir yanında yaşayan, esasen Iğdırh ve Karsh Türk vatandaşlarını ajan olarak addetmek vatandaşlarımızı aşağılama fiiline vücut vermiştir. Yine ifade etmekte fayda gördüğümüz üzere, bu tahkir edici paylaşım aynı zamanda, milyonlar ile ifade edilebilecek kendini Alevi-Caferi olarak tanımlayan Türk ve Müslüman vatandaşlarımızı kutuplaştırıcı ve dışlayıcı bir içerik barındırmaktadır. Paylaşımda Caferi mezhebine mensup Türk vatandaşlarının, Iran ajanı ve ecdad düşmanı olarak ifade edilmesi ve yazı kapsamında terör örgütleri ile birlikte anılması sureti ile tahkir edilmesi, devletine bağlı Türk vatandaşları için aşağılama olarak anlaşılacak bir vaziyet ortaya çıkarmıştır. Fiilin kast manevi unsuru ile işlendiğini de gösterir niteliktedir. Şüphelinin makalesinde Türk vatandaşı olup Caferi Mezhebine mensup bireyleri "ajanlık ve ecdad düşmanlığı" ile itham edilerek ifadelerde bulunulması, ülkemizin sürüklenmeye çalışıldığı mezhep çatışması ihtimali bakımından bir tehlike arz etmekte olup, toplumun birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu günümüzde, toplumu ayrıştırma amacına hizmet etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Caferi mezhebine mensup Türk Vatandaşlarının ekte sunulmuş ithamlar ile anılması, ve terör örgütleri ile birlikte anılması ülkemizi hedef olan terör örgütlerine hedef gösterilmesi anlamına da gelmekte, TCK'nın 216. Maddesinde tanımlanan halkı kin ne düşmanlığa tahrik fiilinin gerçekleştirilmesi olarak mütalaa edilmelidir. 3-) Şüphelinin ilgili yazısında Türk vatandaşı olan ve esasen Iğdır'lı ve Karslı olup yurdun dört bir yanında muhkim Caferileri kast olmaksızın "ajan ve ecdad düşmanı" olarak ifade etmesi gerçeklikle bağdaşmayacaktır. Öyle ki şüpheli, ülkemizin birçok yerinde programlar yapan bir şahıstır. İsmi geçen serhat şehirlerimizde Caferi mezhebine mensup Türk vatandaşlarının olduğunu bilmekte, devletlerine aidiyet duyduklarını ve "ajan ve ecdad düşmanı" olarak ifade edilmemesi gerekliliğini bildiği aşikardır. Zira Türk Vatandaşı Caferi mezhebine mensup bireylerin son yurdumuzu vatanlaştırmak adına nice bedeller ödediği, dün Çanakkale'de ve Milli Mücadele döneminde en ön saflarda bulunduğu yakın geçmişte ise gerek PKK ve FETÖ terör örgütüne karşı devletimizin verdiği mücadelelerde yüzlerce şehit verdiği unutulmamalıdır. Nitekim tahkir edilen Mezhep mensupları bakımından yalnızca bir mezhebe mensup olmaları bakımından ajanlık ve düşmanlık ile itham edilmeleri, isimlerinin yayımlanmış yazılarda terör örgütü FETÖ ile birlikte anılmış olması tahkir edici bir husus olarak değerlendirilmelidir. Bu anlamda kanaatimizce “iran ajanlığı ve ecdad düşmanlığı" ifadeleri kasti kullanılmış olup, Türk vatandaşı Caferileri aşağılama ve toplumu kin ve düşmanlığa sevk etmek amacı ve Vatandaşlarımızı ayrıştırmak gayesine yönelik olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Aşağılama fiili itibarı ile önem arz eden bir diğer husus, ifade edilen beyanın, toplumun örf adet ve geleneklerine göre aşağılama olarak algılanması gerekliliğidir. Caferi mezhebine mensup vatandaşlarımız serhat illerinde mukim Türk vatandaşları olup, 3 ülkeye sınır olan ve geçmişinde ermeni mezalimi yaşamış, uzun yıllar Sovyet Rusya tehdidine karşı elbette devletinin yanında taraf olmuş, yakın tarihimizde terör örgütlerine yüzlerce şehit vermiş serhat illerimizde yaşayan Türk vatandaşlarıdır. Vatandaşlarımızı bu kapsamda "ajan ve ecdad düşmanı" olarak ifade etmek toplumu oluşturan halkın bir kesiminin aşağılanmasına sebebiyet verecektir. Bu ayrışmanın mezhepsel farklılıklar üzerinden gerçekleştirilmesi, ülkemizi hedef almış terör örgütleri bakımından Caferi Türk vatandaşlarının açıkça hedef gösterilmesi olarak ifade edilebilecek bir nitelikte olup, suçun nitelikli halinin gerçekleşmiş olduğu ifade edilmelidir. 4-) Şüpheli tarafından paylaşılmış yazısında ifade edilmiş ve gerçekleştirilen vaka bakımından fiilin suçun maddi ve manevi unsurları bakımından tipikliğini gerçekleştirildiği aşikar olup, ifade edilmiş fiile ilişkin cezai kovuşturmanın yapılması gerekliliği hasıl olmuştur. HUKUKİ NEDENLER mevzuat. : 5237 S. K. ve ilgili SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle şüphelinin cezalandırılması için gerekli soruşturmanın yapılarak hakkında kamu davası açılmasını, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. Kaynak: orbit-haber.com