Gazi doktor yaşadıklarını anlattı: 15 Temmuz’da ilk defa…

15 Temmuz Darbe Girişimi'nde gazi olan Doktor Talha Uçar, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde darbecilere karşı verilen mücadeleyi anlattı. Talha Uçar, 15 Temmuz ruhunun dünyaya da örnek olduğunu belirtti.

FETÖ'cü hainlerin gerçekleştirdiği 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin 8. yılında Gazi Doktor Talha Uçar, Haber7'ye yaşadıklarını ve hissetlerini anlattı. 

DARBE GİRİŞİMİNİ ANLAYINCA KÖPRÜDEN AYRILMADIK

"İlk olarak askerlerin köprüyü kapattığını haber aldık" diyen Talha Uçar, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne ulaştığını belirtti. Uçar, "Sonra olayın ilk itibaren bir askeri müdahale olduğunu, oradaki askerlerin söylemlerinden ve tutumlarından anladık. Oradan ayrılmamaya karar verdik. ifadelerinde bulundu. 

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASININ ARDINDAN KALABALIK ARTTI

"Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan'ın açıklamaları oldu ve olayın bir grubun kalkışması olduğunu öğrenmiş olduk." diyen Uçar, açıklamaların ardından kalabalığın giderek arttığını ve herkesin ellerinde Türk bayraklarıyla sloganlar attığını belirtti. 

KURŞUN YAĞDIRDILAR, TANKLARI ÜZERLERİNE SÜRDÜLER

FETÖ'cü hainlerin şiddetini gittikçe artırdığını belirten Talha Uçar, darbecilerin halkın üzerine kurşun yağdırdığını ve tankların üzerlerine sürüldüğünü aktardı. Uçar, "Darbecilere karşı mukabele ederken tankın bariyerleri sıkıştırması sonucu elimden yaralandım" dedi. 

HEKİM OLARAK YARALILARA MÜDAHALE ETTİ

Çok çetin bir direniş verildiğini belirten Uçar, yaralandıktan sonra Beykoz Devlet Hastanesi'ne gittiğini söyledi. Gecenin ilerleyen saatlerinde hastanelerin dolup taştığını, öncelikle yaralıları tedavi ettiğini kaydeden Uçar, "Beykoz Devlet Hastanesi'nde bir süre yaralılara baktım, hekim olarak nöbetçi doktorlara yardım ettim." dedi.

15 TEMMUZ'DA İLK DEFA...

Türkiye'de darbeyle ilgili söylemlerin daha önce de var olduğunu belirten Uçar, darbe geleneğinin Osmanlı'daki yeniçerilere kadar dayandığını söyledi. "Darbe ile ilgili Türk hafızasında çok fazla şey var." diyen Uçar, "Bugüne kadar darbelere karşı büyük bir direnişin olmadığını biliyoruz. Çünkü bunların bazıları 1960 ve 1980 darbeleri başarıyla, yani darbe yapılarak sonuçlanmış. Diğerlerinde ise farklı sonuçları olmuş; demokrasi ve halkın aleyhine olmuş, hükümetler devrilmiş. Ancak 15 Temmuz'da ilk defa liderin de dik duruşuyla halk darbeye karşı çok güçlü bir direniş sergiledi. İlk kez bir darbe başarısızlıkla sonuçlandı, bu haksızlık milletin eliyle düzeltildi. Türk siyasi tarihi açısından çok önemli. Bunun sonucu olarak bazı reformlar gerçekleştirildi. Artık millet, kendi cumhurbaşkanını kendisi seçiyor. Dolayısıyla bunu tam tersine, ülkedeki demokrasinin aleyhine olmaktan çıkarıp lehine kendi elimizle bütün bir millet oy kullanarak çevirdik." dedi.

BUNU UNUTMAMALIYIZ

Geçmişte yapılmayan müdahaleler nedeniyle bugünlere gelindiğini vurgulayan Uçar, "Bu olayları unutturmamalıyız ki bir daha yaşamamalıyız. Biz buradan birçok ders çıkarmalıyız. Hiçbir topluluğun, hiçbir gücün, hiçbir klanın devletin içerisinde yapılanmasına devletin ve milletin aleyhine hareket etmesine izin vermemeliyiz. Böyle şeylere tevessül edenleri en baştan engellemeliyiz" dedi. 

15 TEMMUZ RUHU DÜNYAYA ÖRNEK OLDU

Halkında darbecilere karşı direnişinin dünyaya da örnek olduğunu vurgulayan Uçar, "Psikolojide şöyle bir fenomen vardır: Kaytarma fenomeni. Nasıl olsa birileri bu işle ilgileniyor diye kaçınma, eyleme katılmama eğilimi vardır. Ama 15 Temmuz'da çok farklı bir şey oldu. Bütün millet buna kendi eliyle karşı çıktı. Hep birlikte insanların, birileri nasıl olsa bununla mücadele ediyordur diye düşünmedi. Yaşlısı, genci, kadını, hastası, engellisi herkes çıktı sokağa. Eminim; başka haksızlığa uğrayan diğer milletler de buradan ilham alarak buna kendi elleriyle dur diyeceklerdir" dedi.

FETÖ'YLE MÜCADELENİN SULANDIRILMASINA İZİN VERİLMEMELİ

Bazı odaklar tarafından FETÖ ile mücadelenin sulandırılmaya çalışıldığını belirten Uçar, bu girişimlere müsaade edilmemesi ve ayrımın iyi yapılması gerektiğini vurguladı. Talha Uçar, "Konunun bizzat merkezinde yer alanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı. Cezalandırılmalı ki bir daha bunu birileri aklından bile geçirememeli. İnsanların üzerine tankları süren, kurşun sıkan, dolaylı veya dolaysız bunlara yardım eden, haber veren, istihbarat sağlayan, silah temin eden, sevk eden bunlar da ceza almalı. Ama bunların dışındakileri çok iyi ayrımlamalıyız. Ayrımlamazsak konu bu sefer kamuoyunda farklı bir izlenim uyandırıyor. " dedi. 

KAYNAK: HABER7