Kemal Kılıçdaroğlu bu kez Londra’da 2 saat ortadan kayboldu!
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İngiltere ziyaretiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Öztrak, İngiltere’de yaptığı basın toplantısında 2 saat ortadan kaybolmayı da anlattı. Kemal Kılıçdaroğlu bu kez Londra'da 2 saat ortadan kayboldu!
Kemal Kılıçdaroğlu Şimdi Londra’da
Orbit - Genel Başkanımız, Amerika’dan sonra ikinci yurtdışı gezimizi Londra’ya yapıyor. Bugün Londra’daki temaslarımızın ikinci günü. Aslında Londra’daki temaslarımız Amerika’daki temaslarımızın bir devamı. Genel Başkanımız ABD’de daha çok, bizim kendi bilim insanlarımızı, kendi beşeri sermayemizi orada görmek, çalışmalarını izleme ve onlarla bir şekilde iletişim içine girerek, iktidara geldikten sonra bu insanlarla birlikte, ülkenin kalkınmasına nasıl hizmet edebileceğimiz konusunda temaslar yapmıştı. Şimdi Londra’da; bu araştırma, geliştirme, yetenek bulma, yetenekleri bir şekilde iş alemine katma, iş sahibi yapma yönünde, bunların nasıl, hangi yöntemlerle sağlanabileceği, bunlara nasıl finansman sağlanabileceği konusunda gerekli temaslarda bulunuyoruz.
İLGİ BÜYÜK OLUNCA SÜREYİ 4 GÜNE ÇIKARDIK
Gerçekten de son derece yararlı. Bir kere dünyanın artık çok farklı bir noktada olduğunu burada da tespit etme imkanını bulduk. Özellikle giderek artan oranda bir yatırımcı kitlesi, bu dünyayı dönüştürecek, dünyayı değiştirecek geçiş sürecine uyum sağlayan büyüme stratejilerine ciddi yatırımlar yapmak istiyorlar. Teknolojiye ciddi yatırım yapmak istiyorlar. Bizim ilk planladığımız, burası için iki günlük bir seyahatti. Ama gerçekten ilgi o kadar büyük ki bu süreyi dört güne çıkartmak zorunda kaldık.
YETENEKLİ GENÇLERİ BULMAK ÇOK ÖNEMLİ
Dediğim gibi Londra’da teknolojiyi, tüketici tercihini, iş yapma modellerini gördük. Çok önemli bir husus: Gençleri, yani yetenekli gençleri bulmak… Bunları girişimci olarak yetiştirmek, alışılmış süreçlerden geçmeden bunları iş insanı yapmak gibi önemli faaliyetlerde bulunan kuruluşlarla, bunlara bu şekilde finansman sağlayan kuruluşlarla görüştük. Yine yaratıcı endüstrileri kullanmak suretiyle, bölgesel gelişmişlik farklarının nasıl giderilebileceği konusunda, yerel yönetimlerle birlikte çalışan eğitici kurumlarla, üniversitelerle işbirliği yapan kurumlarla temas içinde olduk.
BÜYÜK FONLARI UCUZ MALİYETLE GETİREBİLİRİZ
Yarın da devam edecek temaslarımız. Bu dört gün boyunca yaklaşık 10 milyar dolarlık bir sermayeye hükmeden, girişim sermayesi fonlarıyla; yine yaklaşık 5 trilyon dolara hükmeden yatırım bankalarının yöneticileriyle temas edeceğiz. Türkiye’nin bugün dünyana benimsenen birtakım adımları atması halinde, bu dünyada geçerli olan değerleri benimsemesi halinde… Bu değerler de açık söyleyeyim bizlerin Türkiye’de hep dillendire geldiğimiz değerler: Hak, hukuk, adalet, verimlilik, üretim, hakça paylaşma, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik. Özellikle çevre konusundaki sürdürülebilirlik gibi bir takım alanları kapsayan bir yaklaşımla dünyada gerçekten, diğer fonlara nazaran çok daha ucuz olan, çok büyük miktarlarda fonları ülkeye getirmemizin mümkün olduğunu gördük. Özellikle sürdürülebilir kalkınma amaçlarını dikkate alan bir büyüme stratejisi ve buna uygun bir dönüşümle bu imkanları ülkemize hızla getirebilmek mümkün.
TÜRKİYE TEMİZ PARAYLA BÜYÜMELİ
Tabi şunu çok açık ifade edeyim. Türkiye bu yola girmeli. Türkiye açık, temiz parayla büyümeli. Kara parayla değil. Bugün maalesef Türkiye’nin büyüme sürecine baktığımız zaman; kara paranın, yani nereden geldiği izah edilemeyen büyüklükte bir paranın ödemeler dengesi finansmanında uzunca bir süredir, ciddi bir rol oynadığını görüyoruz. Bu tercih edilebilir bir husus değil, çünkü bunun ciddi maliyetleri var. Maliyeti nedir diye sorarsanız bugün İstanbul’da kanalizasyonlardan alınan örneklerde yapılan testlerde; dünyanın belki 5-6 katına çıkan uyuşturucu kullanımıyla ilgili bulgular var. Bunlar çok ciddi, emniyetin raporları var. Yine kara para meselesinde, bizim de üyesi olduğumuz FATF’ın, yani Finansal Aksiyon Gücü’nün tespitleri var. Türkiye, dünyada gri listede olan 23 tane ülkeden biri. Hem FATF’ın üyesi olan, hem de bu gri listede olan sanıyorum tek ülke. Dolayısıyla bütün bunlar ülkenin ciddi bir kara para sorunuyla, uyuşturucu sorunuyla ve diğer illegal yollardan elde edilen paralarla ilgili ciddi bir sorunu olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye’de İstanbul’dan Antalya’ya kadar bakıyorsunuz uluslararası mafya savaşları aldı başını gidiyor, bizim insanımızı da tehlikeye sokuyor, insanlar birbirlerini vuruyorlar.
DÜNYANIN BÜTÜN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDE BENİMSENEN BU
Ama bu tarafta da dönüp baktığınız zaman işte trilyonca dolarlık, milyarlarca dolarlık gerçekten ülkelerin; değerlere dayanan yani bugün bütün dünyada kabul görmüş, işte bu Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkelerin de benimsediği; sürdürülebilir büyüme amaçlarına uyumlu hareket eden ülkelere yönelen çok ciddi de paralar var. Bizim CHP olarak hedefimiz; bu ülkede başta uyuşturucu olmak üzere her türlü kara paranın temizlenmesi. Bunlara imkan veren düzenlemeyi ortadan kaldırmaya ve onun yerine onlardan kat be kat, dünyada fazla olan, değerlere dayanan finansman imkanlarını ülkeye getirmeye kararlıyız. Bu seyahatimizde de bunun aslında, başta İngiltere olmak üzere dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde benimsendiğini gördük.
FİNANS MERKEZİ BİNA DİKEREK OLUNMUYOR
Son dikkatimizi çeken bir hususu söyleyeyim ondan sonra bitireceğim. Bu seyahatimizde gördüğümüz bir başka husus da Londra’nın nasıl finans merkezi olduğu. Finans merkezi binalarla olunmuyor. Finans merkezi hukuk devleti olarak olunuyor. Finans merkezi, istikrarlı bir ekonomiyseniz olunuyor.
Ben burada izin verirseniz bitireyim. Sorularınız varsa alıyım.
Soru- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir açıklaması oldu. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağır bir suçlamaya muhatap bıraktı. Bir FETÖ-romandan bahsetti, bir kırmızı dosya ve bunu mutlaka açıklayacağını söyledi. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucuyla ilgili iddialarından sonra bunu yapmış olduğunu gözledik. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?Faik ÖZTRAK- Süleyman Soylu, fetöroman arıyorsa önsözünde, ‘Ne istediniz de yapmadık’ diye başlayan kitaba bakacak.
Soru- Şimdi Amerika’nın devamı dediniz Londra gezisi için. Amerika ile ilgili bile ‘8 saat ortadan kayboldu, kim bilir hangi talimatları hangi odaklardan almak için oraya gitmişti’ demişlerdi. Şimdi Londra’yla ilgili aynı yorumları duyuyoruz. Kemal Bey’in bununla ilgili bir cevabı var mı, aranızda konuştunuz mu?Faik ÖZTRAK- Tabi. Ne derlerse desinler biz ülkemizi kara paranın değil tertemiz sermayenin merkezi yapmaya kararlıyız. Ülkemizin imkanlarının, gençlerimizin hizmetine, bölgesel kalkınmamızı sağlamanın hizmetine sunmak için her türlü çabayı göstermeye kararlıyız. Bu yolda da emin adımlarla ilerliyoruz kim ne derse desin.
Soru- Yani iki saat ortadan kayboldu denmiş Londra’yla ilgili en son. Kim bilir demek ki nereye gitti de hangi odaklardan hangi talimatları aldı diye yorumlanıyor belli taraflar tarafından.Faik ÖZTRAK- Benim bilebildiğim kadarı ile bırakın iki saati, boş beş dakikamız bile yok.
Soru- Bu ziyaretleriniz seçtiğiniz ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkilere pek fazla değinmediğinizi gözlemliyorum. Yani CHP’nin dış politika olarak mesela iktidara geldiği takdirde Türkiye-İngiltere ilişkilerinin nasıl seyredeceğine dair bir yorumunuz olur mu acaba alabilir miyiz?Faik ÖZTRAK- Şimdi şunu söyleyeyim, yani bizim bu seyahatlerimiz dikkat ederseniz daha çok teknoloji, bilimsel araştırma geliştirme ve bu bilimsel araştırma geliştirme ve teknolojinin üretim sürecine nasıl katılabileceği, istihdam meselesinde ne rol oynayabileceği; nasıl bizim gençlerimizi süratle hem girişimci, ondan sonra da iş insanı haline getirebileceği konusundaki incelemelerimizi yapıyoruz. Ama bizim dış politikamızla ilgili prensiplerimiz belli. Bizim söylediğimiz bir şey var. Biz, dünyada ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ diyen bir kültürden geliyoruz. Dolayısıyla biz bütün dostlarımızla, bütün komşularımızla, dünyadaki tüm ülkelerle iyi geçinmek isteriz. Yeter ki onlar da bizim hakkımıza, hukukumuza gerekli saygıyı göstersin.