35,1656$% 0.18
36,5088€% 0.22
2.939,18%0,32
4.796,00%0,33
19.210,00%0,30
9.765,12%-1,52
3401679฿%-3.98934
Kılıçdaroğlu: Hanginiz anne babanızı seçme özgürlüğüne sahipsiniz; benim kimliğim neden siyasete konu oluyor?
“Benim elimde olmayan bir şey neden siyasete konu oluyor?”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kimlik üzerinden siyaset yapılmasını eleştirerek “Hanginiz anne babanızı seçme özgürlüğüne sahipsiniz? O zaman benim kimliğim neden siyasete konu oluyor? Benim elimde olmayan bir şey neden siyasete konu oluyor?” diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da Muhtarlar ve Çiftçiler Buluşması’nda konuştu.
Tarım toprağı olarak Türkiye’nin birincisidir Konya alın teri döken insanlarımız var.
Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum; Sizler üretmezseniz 81 milyon aç kalır, gücünüzü bilin.
Hesabını yaptık, 2006’dan bu yana çiftçinin hükümetlerden 211 milyar lira alacağı var. TBMM, görevini yapmış, kanunu çıkarmış. Milli gelirin en az yüzde 1’i oranında destek vereceksin demiş. Niye verilmez?
Siz sadece kendi adınıza sormayacaksınız. Ege’deki Kars’taki çiftçi için de soracaksınız. Konya, toprak olarak Hollanda’dan büyük bir il.
Her birimizin sorumluluğu var. Sorumluluğumun ağır olduğunu da biliyorum. Benim kavgam, sizin kavganızdır. Sizin hakkınızı arıyorum. Benim saraylarda oturmak gibi bir niyetim asla olmayacaktır. Bu milllet, halk nasıl mütevazi yaşıyorsa devleti yöneten insanın da öyle yaşaması lazım. Milleti dinlemeden milletin derdini anlayamazsın.
Hanginiz anne babanızı seçme özgürlüğüne sahipsiniz. O zaman benim kimliğim neden siyasete konu oluyor? Benim elimde olmayan bir şey neden siyasete konu oluyor?
CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum; kahabahtimiz var. Gelip sizin sofranıza oturmadık, niye oy vermediniz diye kızdık. Geliyorum, derdinizi dinliyorum; hak için, hukuk için, adalet için mücadele ediyorum. Mücadele hem bugünümüz hem geleceğimiz içindir.
Türkiye’de iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Türkiye’de hiç düşünür müydünüz; Türkiye’de Tarım Bakanı Fransa tarımına katkılarından dolayı madalya aldı. Niye almayasın ki? Her şeyi Fransa’dan alıyorsun.
Tohuma, gübreye, elektriğe zam. En iyi siz biliyorsunuz. Geçen yıl 4 milyona yakın garibanın da evinde elektrik kesildi. 4 milyonun sesi duyulmuyordu, ben de ödemedim. Elektrik kesildi, bütün dünyada haber oldu. 4 milyonun sesi. “Bunun elektriği kesildi” demem yetmiyor. Senin de elektriğin kesiliyor, 1 hafta onlar gibi yaşıyorsan onların sözcülüğünü yapabilirsiniz.
Hiçbir çiftçi ektiğinden doları zarar etmeyecek. Ne ekiyorsanız maliyeti bellidir. Sana makul bir kar vereceğim. Altında satıyorsan ben alacağım devlet olarak. Zarar etmeyeceksin. Tarımda havza bazlı planlama yapmanız lazım. Herkes ne ekeceğini bilecek. Herkes bir sonraki yıl karla bunu kaça satacağını bilecek. Herkes ekecek, biz ithalatçı değil ihracatçı olacağız. Afrika’da birçok aç var. Onlara göndeririz.
Suriyelileri ben en geç iki yıl içinde kendi iradeleriyle göndereceğim. Bana soruyorlar ‘nasıl’ diye. Dört aşamalı. Karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. Emperyal güçlerin kayığına neden binelim? Ezogelin’i Suriye’ye gelin verdik arkadaşlar. Çorbasını içiyoruz ama Ezogelin’in kim olduğunu bilmiyoruz.”
Kılıçdaroğlu, Konya’da muhtarlar ve çiftçilerle yaptığı toplantıda, Şanlıurfa’da çiftçilere vadettiği ‘bedava elektrik’ projesini CHP’li bir belediyenin hayata geçirdiğini açıkladı. Projenin açılışına Erdoğan’ı da davet edeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bana dediler ya ‘Yapabiliyor musunuz’ diye. Şimdi bir belediyemiz yapıyor. Gidip açacağım orayı. Bir büyük belediye yapıyor. Gidip açılışını yapacağım oranın. Kendisini de arzu ediyorsa davet edeceğim. Gel gör bakalım, nasıl oluyormuş bu işler” dedi.
Var ya şimdi, vermişler ‘beşli çete’lerden birisine, elektrik üretiyor güneş enerjisinden. Onu alacağız oradan. Üretsinler, parasını verip alacağız. O tesisin tamamını çiftçilerin kurduğu kooperatife vereceğiz. Ziraat odaları da borsalar da o kooperatifin üyesi olacak. Çiftçi, elektriği ücretsiz kullanacak. Artacak tabii, enterkonnekte sistem ile satacaksınız. Oradan da ayrıca gelir elde edeceksiniz. ‘Beşli çete’den birisine vereceğiniz kârı çiftçiye vereceğiz. Merak ediyorum, buna da itiraz edecekler mi? Bana dediler ya ‘Yapabiliyor musunuz’ diye. Şimdi bir belediyemiz yapıyor. Gidip açacağım orayı. Bir büyük belediye yapıyor. Gidip açılışını yapacağım oranın. Kendisini de arzu ediyorsa davet edeceğim. Gel gör bakalım, nasıl oluyormuş bu işler. Çiftçiye ne kadar destek verirseniz o kadar iyidir. Tarım, stratejik sektördür.
Mavi Tünel var, burada yapmışlar. Bir türlü bitmiyor. Sular patlıyor, başka şeyler. Kardeşim, sen devletsin, vermişsin müteahhide. İki, üç sefer boru patlıyor, su gelmiyorsa çekersin müteahhidi, elinden alırsın, verirsin cezayı, o işi yapacak adım getirirsin. Yapmıyorlar bunu, ne için? ‘E bizim adamımız. İhaleyi verdik ona. İhaleyi verdik, oradan da malı götürüyoruz’ diyorlar.
Suriyelileri en geç iki yıl içinde ülkelerine, onların kendi iradeleriyle göndereceğim. 123 bin Suriyeli de burada var. Bana soruyorlar, ‘Nasıl göndereceksin’ diye. Dört aşamalı. Oturacağız, Suriye yönetimi ile karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. Niye kavga edelim ki? Emperyal güçlerin kayığına niye binelim? Çok sayıda akrabamız var. Ezo Gelin’i biz Suriye’ye gelin verdik. Çorbasını içiyoruz ama kim olduğunu bilmiyoruz. Dolayısıyla kavga etmenin mantığı yok.
Buradan giden Suriyelilerin evini, yolunu, kreşini, hepsini yapacağız. Hangi para ile? Avrupa Birliği’nin fonları ile. Kim yapacak? Bizim müteahhitler. Yolu, köprüsü, okulu… Adama bedava ev veriyorsun, niye gitmesinler ki. Kreşi, hastanesi var. Yeter mi? Yine yetmez. Bizim Antepli iş insanlarının o bölgede fabrikaları vardı. ‘Git fabrikalarının tamamını yeniden aç, sana da teşvik vereceğiz.’ Burada asgari ücretin yarısına çalışıp perişan olacağına evi, yolu var, burada niye kalsın? Bunları Avrupa Birliği’ne anlattım. ‘Yapmazsanız sizin de başınız belaya girer, bizim de başımız belaya girer.’ Bunu söylediğim zaman bana kızıyorlar, ‘Irkçılık mı yapıyorsunuz’ diye. Hayır efendim. Allah’ın yarattığı her kula benim saygım vardır. Ama herkes kendi ülkesinde otursun; kendi ülkesinde rahat eder.”
Kılıçdaroğlu, muhtarların sorunlarına da değindi; muhtarlar için hazırladıkları ve daha önce açıkladığı projelerini anlattı.
Kılıçdaroğlu, muhtarlar ve çiftçiler buluşmasının ardından aynı yerde gençler ve kanaat önderleri ile basın kapalı toplantı yaptı ve onların sorunlarını da dinledi.
Muharrem İnce Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusu yapacağını açıkladı!