34,5171$% 0.07
36,4096€% 0.12
2.849,15%0,44
4.871,00%0,82
19.488,00%0,82
9.389,62%-0,33
3093099฿%-0.94406
Başıboş köpek sorunu çığırından çıkarken Meclis soruna yönelik adımlar atmak için harekete geçtiği öğrenildi.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nu yanlış yorumlayan belediyelerin başıboş köpekleri toplamaması nedeniyle yaşanan ölüm ve yaralanmalara önlem almak için TBMM, kanunu yeniden düzenlemek için harekete geçti.
Avrupa’daki kanunların örnek alınacağı belirtilirken Avrupa ülkelerinin başıboş köpek sorununa yaklaşımının incelendiği kaydedildi.
Peki başta örnek gösterilen Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri başıboş köpek sorununu nasıl çözdü? Kuduz, kist hidadik, uyuz gibi hayvan kaynaklı hastalıklara nasıl önlem aldı? İşte cevabı…
Avrupa ülkeleri, sokaklarında başıboş hayvana izin vermiyor. Bazı Avrupa ülkeleri, doğal dengenin bozulmasına yol açtığı gerekçesiyle kuşların beslenmesine bile müsaade etmiyor. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerdeki başıboş köpekler sokaklardan toplanırken sahipli köpeklerin başıboş bırakılmasına ve çevreye bırakılan dışkı nedeniyle ağır yaptırımlar ve cezalar uygulanıyor.
Önceki dönemlerde köpek sahibi olmanın bir statü sembolü olduğu Hollanda’da 1875 yılında başlayan kuduz salgını büyük korkuya neden oldu. Hollandalıların köpeklerini terk etmesiyle birlikte sokaklarda başıboş köpek yoğunluğu yaşandı. Halk sağlığını tehdit eden başıboş köpeklerin artışının ardından Hollanda, o dönem çok sıkı tedbirler ve ağır yaptırımlar uyguladı.
Kuduz riskli temas sayısında korkunç rakamlar: Son 15 yılda 4 milyon kişiye yaklaştı!
Bazı çevrelerce örnek gösterilen Hollanda’nın başıboş köpek sorununu kısırlaştırma ile çözdüğü öne sürülüyor. Ancak iddiaların aksine Hollanda, günümüzdeki kısırlaştırma politikasından önce köpeklerin nüfusunu belli bir düzeye indirdiği ve başıboş köpekleri itlaf ettiği vurgulanıyor.
1875’te sık görülen kuduz vakaları nedeniyle Hollanda devleti, önce sokaklardaki başıboş ve sahipsiz bırakılan köpekleri itlaf etti. Ardından başıboşluğu bitirmeyi amaçlayan bir köpek vergisi getirdi. Sahipli köpekler ise kısırlaştırılarak hayvan nüfusu kontrol altına alındı. Sahibi ölen veya çeşitli nedenlerle sahipsiz kalan köpekler de barınaklara alındı.
1911 yılında çıkarılan yeni bir yasa ile taşımacılık için kullanılan köpeklerin izne tabi olması ve ağızlık kullanılması zorunlu hale geldi.
1875 ve 1911 yılındaki uygulamaları sonucu Hollanda, 1923 yılında kuduz vakalarını tamamen bitirdi.
1962 ve 1963 yılında görülen kuduz vakaları sonucunda Hollanda’da hükumet daha kesin ve kararlı adımlar atmaya başladı. Bütün köpeklerin istinasız tasma ve ağızlık takmasına ve başıboş köpeklerin ortadan kaldırılmasına karar verildi.
1967, 1972 ve 1979 yıllarında yasa dışı yollarla ithal edilen köpekler nedeniyle yeni kuduz vakaları ortaya çıktı. Almanya ve Belçika sınırında tilkilerde tespit edilen kuduz vakalarına karşı tilki avı başlatıldı. Bu süreçte sokakta bulunan sahipsiz başıboş köpekler vurularak sayıları kontrol altına alındı. Hollanda’da 1988 ile 2012 yılları arasında yalnızca 2 kuduz vakası kaydedildi ve bu iki vakada da kişilerin yurt dışında enfekte olduğu belirlendi.
Sıfır başıboş köpek politikasını katı bir şekilde uygulayan Hollanda’da her yıl 5 bin köpek barınaklara giriyor. Ülkede toplanan köpekler öncelikle sahiplendirilmeye çalışılıyor. Sahiplendirilemeyenler ise veterinerlerin verdiği onayla uyutuluyor.
Hollanda’da barınaklardan sahiplendirme teşvik ediliyor. Bu kapsamda sahiplendirme, satın almadan daha az maliyetli ve avantajlı olarak sunuluyor.
Hollanda’da köpek sahiplerinde yıllık 120 euro vergi alınıyor. Adeta kanser gibi vücudu saran kist hidatik hastalığına neden olan köpek dışkısını yerden almayan sahiplere 140 euro ceza uygulanıyor.
Başıboş köpeklerden bulaşan sinsi hastalık 8,8 kat arttı! Kuduz gibi ölümcül
İngiltere’de başıboş ve sahipsiz köpeklerin sokaklarda dolaşmasına izin verilmiyor. Özel ekipler aracılığıyla toplanan başıboş köpekler, öncelikle 7-8 gün bir barınakta tutularak sahibinin bulunması sağlanıyor. Sahiplendirilmeyen köpekler, veteriner kararıyla da uyutulabiliyor.
Ayrıca İngiltere’deki sahipli köpekler bile, sahipleri tarafında ağızlıksız ve tasmasız toplum içerisine çıkarılamıyor. Çıkarıldığı takdirde ağır cezalara mahkum ediliyor.
Kist hidatik gibi sağlık sorunlarına önlem almayı hedefleyen İngiltere, sokaklarda veya parklarda köpeğinin dışkısını toplamayan sahiplere ise 1000 sterlin para ceza veriyor. Köpeklerin trafik kazaları da dahil başka İngiliz vatandaşlarına zarar vermesi durumunda devlet tarafından ağır tazminat cezaları uygulanıyor. Köpeklerin terk edilmesine yönelik de ağır cezalarla sahipler cezalandırılıyor.
Türkiye’de başıboş sokak köpeklerinin sokaklarda yaşamasına destek veren Avrupa ülkeleri, kendi halkının güvenliği için sokaklarda başıboşluğa izin vermiyor. Avrupa ülkelerinde başıboş hayvanlar için çok katı kurallar uygulanıyor.
İşte o Avrupa ülkelerdeki uygulamalardan bazıları:
Fransa: Hayvanını sokağa terk eden, 3 yıl hapis ve 45 bin euro cezaya çarptırılıyor. Zorunlu olduğu halde köpeğini tasmasız gezdiren evcil hayvan sahiplerine 38 avro, eğer köpeği “tehlikeli” türler kategorisinde ise 150 avroya kadar ceza veriliyor. Sokakta başıboş gezen köpeklerin toplanmasından ve bakımından kanunen belediyeler sorumlu. 8 iş günü sonunda sahibi bulunamayan veya sahibi tarafından alınmayan köpekler, “terk edilmiş” ilan ediliyor. Veteriner tarafından gerek duyulduğu takdirde başıboş köpek uyutuluyor. Barınakların maliyetlerinin tamamı ise gönüllüler tarafından karşılanıyor.
Almanya: Başıboş köpeklerin yasak olduğu ülkede sahiplendiği hayvanı sokağa bırakana 25 bin euro ve 3 yıla kadar hapis cezası uygulanıyor. Almanya’da evcil köpek besleyenler 72 ila 186 avro arasında köpek vergisi ödemek zorunda. Eğer köpek “tehlikeli” köpek türü arasında yer alıyorsa bu vergi daha da yükselebiliyor. Barınaklardaki maliyetin çoğunluğu vatandaşa ait. Belediyeler sadece yüzde 25’ini finanse ederken, halk toplanan rakamın yüzde 75’ini bağış olarak iletiyor.
Türkiye için ‘kuduz’ uyarısı yapan Almanya’dan ‘köpek’ ikiyüzlülüğü! Bakın ne yaptılar
İtalya: Yasaların katı bir şekilde uygulandığı ülkede Fransa’ya benzer bir uygulamada bulunuyor. Ülkede bir vatandaş sahiplendiği hayvanı sokağa terk ederse 10 bin euro para cezasına çarptırılıyor. 7 günlük süre zarfında eğer yuva bulunmazsa veterinerlerce başıboş köpeklerin uyutulmasının önü açılıyor.
ABD: Kedi ve köpeklerin sokaklarda başıboş dolaşması, köpeklerin sokaklarda tasmasız dolaştırılması ve başkalarının özel mülklerine girmesi yasak. Eyaletlerde hayvan koruma birimleri, ihbar üzerine gittikleri yerlerde ya da yaptıkları devriyelerde sokaklarda sahipsiz köpek bulurlarsa, bu hayvanları barınaklara götürüyor. Sahipleri bulunursa köpekler bu kişilere veriliyor, aksi takdirde sahiplendirilmek üzere barınaklarda tutuluyor. Uzun süre sahiplendirilmeyen köpekler uyutuluyor. Tasmasız bir köpek birine zarar verirse ortaya çıkan zarara göre dava açılabiliyor ve zararın tümü hayvan sahibinden tazmin edilebiliyor. Barınaklara her yıl 6,5 milyon civarında başıboş sokak hayvanı getiriliyor. Bu hayvanların sahiplendirilemeyen yaklaşık 3 milyonu itlaf ediliyor.
____________
ABD ve İngiltere, Türkiye’yi ‘kuduz riski yüksek ülkeler’ listesinde bulunduruyor. İki ülke, Türkiye’ye seyahat edecek vatandaşları için başıboş köpeklerin saldırıları ve kuduz hastalığına yönelik uyarılarda bulunuyor.
____________
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, kuduz hastalığı konusunda Türkiye en riskli ülkeler arasında bulunuyor.
KAYNAK: HABER7
Mersin’de kaçak kesilen 500 kilo et imha edildi