34,4247$% 0.26
36,4229€% 0.5
2.836,81%0,10
4.819,00%-0,39
19.279,00%-0,37
9.461,14%0,43
3073001฿%-2.06824
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İran’da, İsrail’in düzenlediği bir suikast sonucu şehit oldu. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, Haniye suikastındaki kuşkular ve soru işaretlerini kaleme aldı. Selvi’nin yazısı şu şekilde:
“O sadece Filistin’in değil İslam’ın şehididir.
İsmail Haniye, barışı isteyen bir liderdi. İsrail, barışı isteyen Haniye’yi öldürerek barışı değil savaşı tercih ettiğini ortaya koydu.
Bugün itibarıyla savaş yeni bir aşamaya geçti. Bugün itibarıyla yeni bir durumla karşı karşıyayız. Bu katil Netanyahu durdurulmazsa bölge savaşına daha yakınız diyebiliriz.
Çünkü Amerikan Kongresi’nde ayakta alkışlanan Netanyahu, ABD’den aldığı güçle yeni bir aşamaya geçti. Asıl hedefi olan savaşı bölgeye yaymak için düğmeye bastı.
30 Temmuz’da Hizbullah Lideri Nasrallah’ın danışmanı Fuad Şükr’ü hedef alan saldırı ve ondan birkaç saat sonra 31 Temmuz’da Tahran’da İsmail Haniye’ye yönelik olarak düzenlenen suikast Netanyahu’nun yeni bir konsepte geçtiğini gösteriyor. Aynı gecede kritik iki saldırı. Bunu çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Netanyahu iki kritik suikastla birlikte İran’ı savaşa çekmek ve savaşı bölgeye yaymak için ilk hamleyi yaptı.
Netanyahu, kendisini n Arz-ı Mev’ud’u gerçekleştiren bir lider olarak tarihe geçmek istediği belli ama bunu başaramayacak. Bölgeyi kan gölüne çeviren yeni Hitler olarak tarihte yerini almış oldu.
Netanyahu’nun yeni bir savaş stratejisiyle karşı karşıyayız.
7 Ekim İsrail-Gazze savaşının başlangıç tarihiydi.
30 Temmuz’da Beyrut’a attığı füzeler, İsrail’in savaşı Lübnan’a sıçratmak için yaptığı bir saldırıydı.
31 Temmuz’da Tahran’da İsmail Haniye’ye yapılan suikast ise savaşın bölgeye yayılması için yapılan en kritik hamleydi.Savaşta yeni bir aşama ile karşı karşıyayız. O nedenle bu süreci soğukkanlı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.
O nedenle Haniye suikastından sonra Cumhurbaşkanı Reisi’ye yapılan suikastı yeniden ele almalıyız. İsrail, İran’ın en kritik noktalarını vuruyor. İran’ın kalbine kadar girmiş durumda.
– 27 Kasım 2020 tarihinde İran’ın nükleer programının kilit isimlerinden Muhsin Fahrizade Tahran’da Mossad tarafından düzenlenen suikastla ortadan kaldırıldı.
– 3 Ocak 2024 tarihinde Kirman vilayetinde Kasım Süleymani’nin mezarı başındaki anmalar sırasında patlayan bomba sonucunda 84 kişi hayatını kaybetti.
– 19 Mayıs 2024 Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopteri düşürüldü.
Bunlar İsrail’in İran’ı kalbinde vurabilecek bir kapasiteye ulaştığını gösteriyor. İran, “Benim savunmam Şam’dan, Bağdat’tan, Beyrut’tan başlar” der ama Tahran’ı koruyamıyor. Bence önce Tahran’a baksın. İran artık İran için güvenli değil.
Cumhurbaşkanının uçağını düşürecek kadar İsrail, İran’ın kılcal damarlarına kadar sızmış durumda.
İran Şahı Pehlevi, Mısır’a kaçtıktan sonra, “CIA altımı oymuş ama haberim olmamış” demişti. Bunu tahtıyla, canıyla ödedi.
2- Suikastın Devrim Muhafızları’nın kullandığı “Güvenli ev”de gerçekleşmesi soru işaretlerini daha çok artırıyor. Demek ki güvenli denilen ev, güvenli değilmiş.
3- Yeni cumhurbaşkanının yemin töreninin düzenlendiği gün, Tahran’da güvenlik seviyesinin en üst düzeyde olması gerekir. Ayrıca Haniye suikastı İran Devrim Muhafızları’nın güvenli konutunda gerçekleşti. Haniye, yemin töreninden sonra Tahran’da kalmış. Belli ki içeriden bu bilgiyi bilen birileri İsrail’e sızdırmış. İran’ın güvenlik konutlarını bilen, içeriden bir kaynak, İsrail’e nokta hedef bildirmiş.
4-Suikast ister İran dışından atılan füzelerle yapılsın ister İran toprakları içinden roket atılsın. Bu uydu ve radar izleriyle rahatlıkla tespit edilir. Bakalım İran bunu kamuoyuyla paylaşabilecek mi?
5- Haniye’den önce Hamas’ın Lideri Şeyh Yasin’e bir suikast gerçekleştirilmişti. Şeyh Yasin suikastının Beyrut kasabı Ariel Şaron’un çiftliğinde Ürdün liderinin de katıldığı bir toplantıda kararlaştırıldığı ortaya çıkmıştı. Haniye suikastı nerede planlandı acaba? Gazze kasabı Netanyahu ile Biden görüşmesi sırasında yeşil ışık mı yakıldı?
6- Netanyahu siyasi hayatında ABD’den en büyük desteği Gazze saldırısından sonra aldı. ABD Kongresi’nde ayakta alkışlandı. Biden tarafından Beyaz Saray’da ağırlandı. Trump ve Kamala Harris’le görüştü. Daha önce savaşın Lübnan’a sıçramasına sıcak bakmayan Biden, artık başkan adayı değil. Biden, Netanyahu ile görüşmesinde savaşı bölgeye yayma konusundaki çekincesini kaldırdığını mı söyledi?
7- Ya da tecrübeli bir siyasetçi olan Netanyahu, ABD’deki yönetim boşluğunu ve kaosu görüp, ABD derin devletinin desteğiyle fiili bir durum yaratmayı mı çalışıyor? Hangisi doğruysa bölge için bir felaketten başka bir şey değil.
Türkiye sadece uyarmadı. Gereken tedbirleri de aldı. İsmail Haniye Türkiye’ye de geldi. Mossad bırakın suikast düzenlemeyi, yanına yaklaşamadı. Ayrıca MİT ve İçişleri Bakanlığı, Mossad’a yönelik üst üste operasyonlar yapıyor. Mossad hücrelerini çökertiyor.
7 Ekim’den sonra Netanyahu, “Bölge ülkelerinin haritasını değiştireceğiz” demişti. Gazze saldırısında başta ABD olmak üzere batı dünyasından “sınırsız destek” almanın verdiği güçle şimdi, “Savaş 2.0” yazılımına geçti.
Netanyahu, bölge savaşı için ilk hamleyi yaptı. İlk kurşunu attı. Artık bölgemiz daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Netanyahu burada durdurulmazsa bölgeyi içine alacak bir savaş kapımızda demektir.”
Meclis’i hedef alan provokatör Berna Laçin hakkında soruşturma başlatıldı