35,2560$% 0.18
36,8654€% 0.35
2.962,93%0,30
4.841,00%-0,10
19.334,00%-0,10
9.633,92%0,08
3320712฿%-1.62626
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİNİN 2023-2024 AKADEMİK YILI AÇILIŞ TÖRENİ’NDE KONUŞTU:
– “Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin öncülüğünde yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için, hakkaniyete, adalete, vicdana, insana, insafa dayanan yeni bir sistem kurulabilmesi için hep beraber gayret sarf edeceğiz”
– “‘Dünya beşten büyüktür’ derken sadece bir slogan söylemiyorum. Bütün dünyanın artık gözüne batan bu hakikatin çerçevesinde yeni bir dünya kurulması için gayret sarf edilmesi gerektiğini bütün dünyaya haykırıyoruz. Ümit ediyorum hep beraber üniversitelerimizin çalışmalarıyla, hep beraber gençlerimizin çalışmalarıyla yeni bir dünyanın kuruluşu mümkün olacaktır”
– “Modern Batı medeniyeti diye gözümüzde büyüttüğümüz ama bütün değerleriyle, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla dünyayı uzunca bir süredir yöneten bu zihniyet artık iflas etmiş, çöküşe geçmiş ama çöküşüyle birlikte de insanlığı büyük bir çöküşe doğru sürüklemektedir”
– “Türkiye olarak özellikle ve özellikle Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını idrak ettiğimiz bu 29 Ekim’le, artık kapılarından girdiğimiz ikinci asrımızın çok daha güçlü olarak geçmesi için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz”
DENİZLİ – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin öncülüğünde hakkaniyete, adalete, vicdana, insana, insafa dayanan yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için gayret sarf edeceklerini bildirdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Pamukkale Üniversitesinin 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, insanlığın, yakın dönemlerde en zor, en karanlık ve en büyük “türbülansların” yaşandığı bir süreçten geçtiğini, bunu yalnızca İsrail’in Filistin’e karşı dünyanın gözü önünde soykırıma varan katliamları ve büyük insanlık dramı nedeniyle söylemediğini belirtti.
Kurtulmuş, farklı alanlardaki sorunların hemen tamamının arkasında, dünyayı son iki asırdır bütün kurumlarıyla, kurallarıyla, fikriyatıyla, değerleriyle yöneten küresel sistemin çökmüş olmasının bulunduğunu söyledi.
Dünyada şu anda en fazla konuşulan konulardan birisinin, açlık ve kıtlık meselesi olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Bir asır evvel Afrika’da bir tane açlıktan bahsedilmiyorken bugün Afrika kıtası, Asya, Latin Amerika’da birçok yerde açlığın, kıtlığın ortaya çıkması bir tesadüf değil, yanlış politikaların sonucu hiç değildir. Bu, bir zihniyetin, bilinçli olarak dünyayı getirdiği sonuçtur.” diye konuştu.
Pamukkale Üniversitesinde okuyan Ruandalı bir öğrenciyle bugün sohbet ettiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Ruanda, Afrika’nın en güzel yerlerinden birisi. Bir plato ve Orta Afrika’yla Güney Afrika’ya geçiş yeri olan dünyanın en zengin topraklarına sahip olan bir yer. Kendisine sordum, Tutsi’ymiş. Hutular-Tutsiler diye Ruanda halkını ikiye böldüler, ellerine silahları verdiler, suyu, ekmeği olmayan, evi olmayan insanları birbirleriyle savaştırdılar, maalesef katliam yaşandı orada. Kim var bu katliamın arkasında? Medeni zannettiğimiz Avrupa ülkesi. Bugün Birleşmiş Milletler’de ne oluyorsa dün de aynı şey oluyordu. 800 bin kişi öldürülmüş, Fransa’nın o zamanki Devlet Başkanı Birleşmiş Milletler’deki konuşmasında diyor ki ‘Böyle şeyler Afrika için olağandır.’ ‘Filistin’de çocuklar, bebekler ölüyor. Dün gece hepimiz rahat yataklarımızda yatarken, Şifa Hastanesi’nin oksijen odasını bombalayan çağdaş vampirler, 40 tane bebeğin kuvözlerde ölmesine neden oldular. Bütün dünya susuyor ve seyrediyor. Aynı mantık. Çünkü dünyada bazıları birinci sınıf insan, bazıları insan bile değil. Adam öyle demiyor mu? ‘İnsan bile olmayan hayvanlarla savaşıyoruz’ diyor. Aynı şeyi Hitler de onlar için söylüyordu. Modern Batı medeniyeti diye gözünde gözümüzde büyüttüğümüz ama bütün değerleriyle, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla dünyayı uzunca bir süredir yöneten bu zihniyet artık iflas etmiş, çöküşe geçmiş ama çöküşüyle birlikte de insanlığı büyük bir çöküşe doğru sürüklemektedir.”
– “Çöken, insanlığın vicdanıdır”
Gazze’de yaşananları insanlığın, bir savaş oyunu izler gibi seyrettiğini dile getiren Kurtulmuş, “12 bine yakın insanın göz göre göre öldürüldüğü hatta ve hatta artık aynı Srebrenitsa katliamında yaptıkları gibi, aynı Saraybosna’da yaptıkları gibi tepelere çıkarttıkları keskin nişancılarla bombalamadan kaçan sivilleri katlettikleri bir vahşeti bütün insanlık yaşıyor. Çöken, insanlığın vicdanıdır. Çöken, insanlığın onurudur ama işi bu noktaya getiren de Batı medeniyetinin değersizliğidir, o değer yargıları üzerinde kurulmuş olan bir dünya sistemidir. Siyasal sistem çökmüştür.” değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki insani ateşkesle ilgili bir karar tasarısında, 120 ülkenin İsrail’in aleyhine, 13 ülkenin ise İsrail’in lehine karar verdiğini anımsatan Kurtulmuş, “Şimdiye kadar benim bildiğim 100’ün üzerinde İsrail’in aleyhinde Birleşmiş Milletler kararı var, uygulayamıyorsunuz. Çünkü adaların arkalarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde bir dayıları var. O veto etse tek başına yetiyor. Dönün Ukrayna-Rusya Savaşı’na, Ukrayna-Rusya savaşını bitiremiyorsunuz. Çünkü orada da bir karar alsanız orada birisi o kararları iptal ediyor, veto ediyor. Dolayısıyla bu sistem yürümez.” şeklinde konuştu.
– “Yeni bir sistemin kurulabilmesi için gayret sarf edeceğiz”
Uluslararası sistemin bu şekilde yürümesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde Türkiye’nin öncülüğünde yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için, hakkaniyete, adalete, vicdana, insana, insafa dayanan yeni bir sistem kurulabilmesi için hep beraber gayret sarf edeceğiz. ‘Dünya beşten büyüktür’ derken sadece bir slogan söylemiyorum. Bütün dünyanın artık gözüne batan bu hakikatin çerçevesinde yeni bir dünya kurulması için gayret sarf edilmesi gerektiğini bütün dünyaya haykırıyoruz. Ümit ediyorum hep beraber üniversitelerimizin çalışmalarıyla, hep beraber gençlerimizin çalışmalarıyla yeni bir dünyanın kuruluşu mümkün olacaktır.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, dünyadaki yokluk, kıtlık, açlık, küresel göç hareketliliği gibi, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı ve ırkçılık gibi birçok meselenin dünyayı iki asırdır yöneten zihniyetten kaynaklandığının herkesçe görülmesi gerektiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin, sadece bir ofisten ibaret ve sadece rapor yayımlamakla meşgul olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu mazlum insanların halini fasledecek, onlara destek olacak herhangi imkanı, elinde avucunda bunu karşılayacak herhangi bir kaynağı yoktur. Çünkü göç meselesi Batı değerleri için bir sonuçtan ibarettir.” diye konuştu.
– “Şimdi önümüzde yeni hedefler koymamız lazım”
“Türkiye olarak özellikle ve özellikle Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını idrak ettiğimiz bu 29 Ekim’le, artık kapılarından girdiğimiz ikinci asrımızın çok daha güçlü olarak geçmesi için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz.” diyen Kurtulmuş, Anadolu topraklarına gelinen günden bu yana Türk milletinin önüne hep yeni hedeflerin konulduğunu söyledi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Cumhuriyetimizin birinci asrında nice zorluklardan geçtik, nice güzel günlerimiz oldu, nice kahırlı günlerimiz oldu. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yıkıntıları yaşadık. İkinci Dünya Savaşı’na girmesek de İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği gerginlikleri, yıkıntıları yaşadık. Her birinizin babaları, dedeleri o günlerdeki yoksullukları, yoksunlukları hatırlıyor. Ama çok şükür şanla, şerefle, birinci yüzyılımızda özgürlük içerisinde, demokrasi içerisinde ve bağımsızlık içerisinde buraya kadar geldik. Şimdi önümüzde yeni hedefler koymamız lazım.”
Kurtulmuş, ülkenin gençlerinin önüne hep yeni hedefler koyarak daha ileriye gitmek zorunda olduğunu belirterek, Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşlarının gelecek dönemi çok daha güçlü geçirmesi için ellerindeki imkanları en iyi şekilde kullanması gerektiğini ifade etti.
– “İnsanlık son olaylarda ‘illallah’ dedi”
Türkiye’de geçen dönem içerisinde vesayetlerin geride kaldığını anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Vesayet deyince sadece askeri darbede sokağa çıkartılan tankları, tüfekleri hatırlamayın. Vesayet deyince aynen Batı zihniyetine ve onların emrinde olmamız gerekir diye düşünen birtakım çevrelerin Türkiye’yi engellediği, sivil ve askeri bürokraside Türkiye’nin yürüyüşünün önüne çelmeler taktığı günleri dün gibi hatırlıyoruz. Öğrencilerimize mühendislik fakültesinde mühendislik bilgilerini öğreteceğimiz gibi, Cumhuriyetimizin ilk yüz yılında ne zorluklarla teknolojik başarılar elde ettiğimizi de öğretmemiz gerekiyor.
Dolayısıyla şunu söylemek istiyorum. Özgüvenimiz çok güçlü ve artık Allah’a çok şükür, vesayet odaklarının Türkiye’de yapabilecek hiçbir şeyi yoktur. İç ve dış vesayet odakları Allah’ın izniyle geçtiğimiz dönemde büyük şekilde gerilemiştir. Hele hele Türkiye’nin iç vesayet odaklarının tamamen tarihin çöplüğüne atıldığını açıklıkla söyleyebiliriz. Önümüzde, mücadele edebileceğimiz, Cumhuriyetimizin başlangıcından bugüne kadar bize gelen tam bağımsız, mandacılığa karşı çıkan Türkiye hedefini önlemeye çalışan dış vesayet odaklarıyla da mücadele etme vakti şimdidir. Bunun için mücadele edeceğiz. Mücadele sözle, lafla olmaz. Mücadele, gayretle çalışarak, çabalayarak olur. Biz gayret edeceğiz. Üniversitelerimizin her birisini, alanında yarışabilen fakülteleriyle dünyanın lider kurumları haline getireceğiz.
Bölgedeki gelişmeler değil, dünyadaki gelişmelerin de Türkiye’nin güçlü olmasını zorunlu kıldığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“İnsanlığın yeni bir döneminin başlangıcında olduğunu ifade etmemiz lazım. Büyük zorluklar, büyük çatışmalar, büyük gerilimler yaşıyoruz. Ülkelerin arasında ve evrensel olarak yerkürenin her yerinde büyük sınamalarla karşı karşıyayız. Adalete, insafa ve vicdana dair olan sözleri söyleyerek ve yeryüzünde bu konuda öncü olarak yolumuza devam edeceğiz. İnsanlık bu son olaylarda (İsrail-Filistin çatışması) bir kere daha gösterdi ki ‘yeter artık, yeter’, ‘illallah’ diyor. ‘İllallah’ dediği sadece Filistin’de zulmeden Netanyahu ve çetesi değildir.
Londra’da bir önceki hafta cumartesi günü 300 bin kişi yürümüştü, bu cumartesi ise 1 milyonu aşkın insan yürüdü. Hem de Londra’da bu yürüyüşe karşı, yürüyüşte Filistin bayraklarının taşınmasına karşı yapılan bir sürü baskılara rağmen. Aynı şekilde Almanya’da, Fransa’da, Güney Kore’de, Japonya’da, Amerika’da insanlar, ‘yeter artık, insanlığın yakasından düşün, biz adalet istiyoruz’ diye sokaklara çıkıyorlar. Hatta artık futbol maçlarında ellerinde Filistin bayraklarıyla sahaya çıkan gençleri, o statlardaki on binlerce insan alkışlıyor, tebrik ediyor. Yeni bir dönem, inşallah bir uyanış dönemi olarak ortaya çıkacaktır. Çünkü dünya hem insan eliyle gelen felaketlerin hem de bu felaketlerin nasıl çözülebileceğinin konuşulduğu bu dönemde yeni bir söze, yeni bir bakış açısına ihtiyaç vardır.”
Törene, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, İl Jandarma Komutanı Albay Hıdır Ayçiçek, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç ve öğrenci ile akademisyenler katıldı.
Fahrettin Altun: Sorun Filistin sorunu değil İsrail sorunudur!