34,5144$% 0.11
36,3742€% 0.18
2.854,36%0,63
4.881,00%1,02
19.522,00%1,00
9.389,62%-0,33
3102406฿%-0.66986
HEDEP Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada iktidar ve muhalefet partilerine şeffaf ve demokratik bir şekilde sürdürülecek ‘çözüm süreci’ çağrısı yaptı. Özgür Özel’den mi yüz buldular? HEDEP’ten muhalefete çözüm süreci çağrısı!
Orbit – Bozan, “Bir gün bile vakit kaybetmeden geçmiş tecrübelerimizden alacağımız derslerle muhalefeti ve iktidarıyla ama ve fakatsız bu ülkenin 85 milyon yurttaşının geleceği için kalıcı ve onurlu bir barış için adım atalım” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, bugünkü Meclis konuşmasında 10 yıl kadar önce ülkede başlatılan çözüm sürecine atıfta bulunarak, kalıcı ve onurlu bir barış için iktidar ve muhalefet partileriyle birlikte yeni bir sürecin başlatılması çağrısında bulundu.
2013 yılında başlatılan çözüm sürecinin sonuca ulaşmamasının ardından ülkenin o süreçte yaşadığı tüm güzelliklerin yerini kaosa teslim ettiğini anlatan Milletvekili Bozan, çözüm sürecinin ardından yaşanan süreci şu sözlerle aktardı:
“Barış sürecinin sonlandırılmasıyla bir hatırlayalım bu ülkede ne trajediler yaşandı. Kürtler, Hitler faşizmini aratmayan saldırılarla karşı karşıya kaldı. Ne mi oldu? Taybet Ana’nın cenazesi 7 gün sokak ortasında bekletildi. Cizre’de defnedilemeyen Cemile’yi annesi derin dondurucuda saklamak zorunda kaldı. Cizre’nin vahşet bodrumlarında insanlar diri diri yakıldı. İktidar, vakit kaybetmeden siyasi operasyonlar başlattı. Saldırılarını sertleştirdi. İktidarın sonrasında hırçın savaş ve kaos politikasıyla komşu ülkelere açılmasının sonucu olarak ülkede bombalar patladı. Bu ülkenin güzel gençleri, insanları patlayan bombalarla yaşamını yitirdi”.
Abdullah Öcalan’ın 32 aydır ağır tecrit koşullarında tutulduğunu belirten Bozan, Öcalan hakkında o dönem Bülent Arınç’ın “ev hapsi konuşulabilir” sözünü de anımsatarak, “Sayın Abdullah Öcalan’la görüşmeleri kesen iktidar, tüm bu çözümlerin ana kaynağını kapattı. Halbuki talepler çok basitti. Kürtlerin; dilinin, kültürünin, kimliğinin Anayasal güvence altına alınmasıydı. Bu insani talepleri reddeden iktidar, ülkeyi karanlık bir havaya adeta hazır hale getiren ağır tecritin ilk adımlarını attı. Ülkede estirilen karanlık hava, ağır tecritin yansımasıydı” dedi.
“CEZAEVLERİNDE BAŞLATILAN AÇLIK GREVLERİ İLE HEPİMİZE BİR MESAJ VERİYORLAR”
“Ülkede; çocuğundan emeklisine kadar mutlu kimse kalmadı. Adalete zerre güven kalmadı” ifadesiyle konuşmasını sürdüren Bozan, “Tam da böyle bir ortamda, böyle karakışın yaşandığı bir süreçte cezaevlerindeki siyasi tutsaklar, tüm bu sorunların çözümü ve kısa da olsa bu ülkede yaşanan o çatışmasızlık sürecinin tekrardan oluşturulup kalıcı bir barışa imza atılması için bir ses yükseltmeye başladılar. Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar, ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt sorununa çözüm’ kampanyası dahilinde 27 Kasım’da açlık grevine başladı. Onlar yaşadıkları onca kötü koşullara rağmen, mutlak barışa çare olmak için hepimize bir mesaj veriyorlar. ‘Bugün değilse ne zaman?’ diyorlar” diye konuştu.
“ÜLKEDEKİ 85 MİLYONUN BARIŞA İHTİYACI VAR”
Son olarak iktidar ve muhalefet partilerine seslenen Bozan, şunları söyledi:
“Ben tekrardan tüm ülkeye sesleniyorum.
Cezaevlerinden barış için başlatılan bu mücadele sesini her yere duyuralım. Bu hepimiz için tarihi bir sorumluluktur ve bu sorumluluk tüm vicdanların omuzundadır. Ağırlaştırılmış tecridi kaldırmama ve tekrardan bir barış süreci başlatmamak için hiçbir sebep yok. Daha doğru bir yöntemle, şeffaf bir şekilde bu Meclis’ten barışın sesi için kararlı adımlar atılabilir. Hadi, barış için bir olalım. Ülkedeki 85 milyonun buna ihtiyacı var”.
Ümit Özdağ: Ahmet Kaya ile Kadir Mısıroğlu arasında fark yok!