34,4417$% 0.3
36,3488€% 0.29
2.841,30%0,26
4.843,00%0,39
19.374,00%0,37
9.389,62%-0,33
3091220฿%0.94923
CHP’deki koltuk savaşları ülkenin gündelik siyasetini olumsuz ve anlamsız bir şekilde meşgul devam ediyor.
Geçtiğimiz gün 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı, eski Adalet Partisi Milletvekili Nilüfer Gürsoy için düzenlenen cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel erken seçim istedi.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, daha önce erken seçime karşı olduğunu belirten CHP liderinin bir anda söylem değiştirmesini değerlendirdi.
Selvi’nin konuya dair bugünkü köşe yazısı şöyle:
“Daha 2 ay önce ‘Erken seçim çağrısı yapmayacağım’ diyen Özgür Özel, şimdi neden erken seçim de ısrar ediyor?
Tarihleriyle vereceğim. 2 ay önce “Erken seçim istemiyorum” diyeceksin, üç gün önce “Seçimler en erken 1.5 yıl sonra olur” diye açıklama yapacaksın, dün ise “Yarın karar alalım, iki ay sonra seçim olsun” diye çıkış yapacaksın.
Özgür Bey bu açıklamalarınızın üzerinden bir ay ya da bir yıl geçmedi. Artık her gün farklı bir açıklama yapıyorsunuz. Artık bir gün içinde iki ayrı açıklama yaparsanız şaşırmayacağım
“Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum.” (2 Nisan)
“Ben, ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok.” (23 Nisan)
“31 Mart seçim sonuçlarını erken seçim çağrısı için araçsallaştırmayacağım. Çünkü meydanlarda söz verdim.” (17 Mayıs)
Bir ay önce “Erken seçim çağrısı yapmayacağım” diyen Özgür Özel ne değiştiyse birden ağız değiştirdi.
27 Haziran’da “1.5 yıl sonra erken seçimi olası görüyorum. Ben Özgür Özel olarak erken seçim istiyorum” dedi.
Dün Meclis’te yaptığı açıklama ile süreyi daha da kısalttı. “Yarın karar alalım, iki ay sonra seçim olsun” diye konuştu.
Bir genel başkan iki ay içinde birbirine zıt açıklamalar yapar mı?
Sık sık zikzak yapan bir lider inandırıcı olur mu? Topluma güven verir mi?
Özgür Özel’in tavrı neden değişti? CHP kulislerini yokladım. En büyük neden olarak eylüldeki kurultay öncesinde Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasındaki yakınlaşma gösteriliyor.
Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun görüşeceği, birlikte yemek yiyecekleri, eylül kurultayında güçbirliği yapacakları haberleri üzerine Özgür Özel’in paniklediği ifade ediliyor.
İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu güçbirliği yaptığı taktirde Özgür Özel’i devirebilir mi? Devirirler. Böyle bir ihtimal var mı? Tüzük kurultayının seçimli kurultaya dönüştürülmesi için başlamış bir çalışma yok ama burası CHP, her şey olabilir.
Ünlü kaset olayından sonra Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’la görüştükten sonra kapının önünde CHP Genel Başkanlığı’na aday olmadığını ilan etti. Önder Sav’la birlikte adaylık kararı almışlardı. Ama hedef şaşırtmak için aday değilim açıklaması yaptı. Oradan çıkıp Önder Sav’la buluşmaya gitti. Adaylık için çalışmalara başladılar.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun prensiydi. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olduğunda Meclis’teki veda konuşması sırasında gözyaşlarını tutamamıştı. Kılıçdaroğlu’nun grup başkanıydı. Önce Ekrem İmamoğlu ile Zoom toplantılarında ortaya çıktı. Sonra İmamoğlu’nun desteğiyle Kılıçdaroğlu’nu devirdi. Seçimden sonra Ekrem İmamoğlu’na karşı normalleşme açılımı yaparak Erdoğan’dan güç devşirmeye kalkıştı.
İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun güçbirliği yapacağı haberleri üzerine, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na çelme takmak için erken seçim silahını çekti.
Eylül kurultayı öncesinde CHP milletvekillerini erken seçim sopasını göstererek yanına çekmek için hamle yaptı.
Erken seçim olur mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle önümüzde parlamentoda ve cumhurbaşkanlığında dört yıllık, yerel yönetimlerde de beş yıllık seçimsiz bir dönem vardır” dedi.
“Cumhurbaşkanlığı seçiminin önünde 4 yıl var” demek, 4 altın yıl demek. Üçüncü Dünya Savaşı’nın konuşulduğu, dünyanın yeniden şekillendiği, halkımızın başta enflasyon ve hayat pahalılığı olmak üzere sorunlarına çözüm beklediği bir dönemde erken seçimin ülkeye ne yararı var?
Ayrıca erken seçim için CHP’nin sayısı yetmiyor. Erken seçim kararı almak için 360 milletvekili gerekiyor. CHP’nin milletvekili sayısı 127
Milletvekilleri yeni seçildi. 1 yıllarını yeni doldurdular. 2 yıl dolup özlük haklarını elde etmediler. Erken seçime niye gitsinler?
Dağılma tehlikesi yaşayan, seçime gidip bir daha gelemeyecek olan DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti neden seçim istesin?
Ayrıca halkın erken seçim talebi yok, milletvekillerinin böyle bir isteği yok, Özgür Özel hariç iktidar ve muhalefetin bu yönde bir çalışması yok. Peki bu durumda erken seçime nasıl gidilecek?
Özgür Özel, parti içi rakiplerini köşeye sıkıştırmak için ‘erken seçim kozunu kullanacak’ diye erken seçim yapılmaz. Bu bir blöf. Ama Türkiye’ye zarar verir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiği gibi “Muhalefet iç hesaplaşmasını ülkeye, millete ve ekonomiye zarar verecek şekilde yürütmemelidir”.
Ülkenin önünde hizmet edilmeyi bekleyen 4 yıl varken sürekli erken seçim havası pompalarsanız bu yerli ve yabancı sermayeyi tedirgin eder. Sürekli olarak seçimin konuşulduğu yere yabancı sermaye yatırım yapmaz. Sermaye ürkektir. Kendini riske atmaz.
Bu arada hatırlatayım. Erken seçim tehlikeli bir silahtır. Bumerang etkisi yapar. Halk seçim istiyorsa gidersen fayda sağlar ama zamansız ve parti içi hesaplar uğruna gidilen bir seçim muhalefeti vurur. Halk seçimin gerekli olduğuna ikna olmalı. Erken seçimi Özgür Özel değil halk istemeli. Halkın böyle bir talebi var mı? Yok.
2007’de cumhurbaşkanı seçtirilmiyordu, 27 Nisan’da asker hükümete e-muhtıra vermişti. İktidar muhtıraya meydan okumuştu. Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararıyla Meclis’te cumhurbaşkanlığı seçimi yapılamıyordu. Meclis kilitlenmişti. Bir devlet krizi yaşanıyordu. AK Parti çare olarak erken seçim kararı alıp millete gitti. Millet sandıkta hem 367 kararının hem muhtıranın hesabını gördü. AK Parti’yi yüzde 47 ile iktidar yaptı. Devlet krizini çözdü. Seçimden sonra cumhurbaşkanı seçilerek sistem rayına oturtturuldu.
Bir de 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra hükümet kurulamamıştı. Anayasal zorunluluk olarak içinde HDP’li bakanların da yer aldığı bir hükümet kuruldu. 1 Kasım’da seçimlere gidildi. Millet siyasi buhranı sandıkta çözüp AK Partiyi yüzde 50 ile iktidar yaptı.
Demem o ki erken seçimi millet istemeli. Yoksa ters teper.
Erken seçim söz konusu olunca sadece içeriden değil dışarıdan da örnekler var.
Örneğin Macron.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra Macron, meclisi feshedip seçime gitti. Ne oldu? Siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı. Seçimlerde hezimete uğradı
Özgür Özel erken seçim isterken Macron’a bakmasında fayda var.
CHP’de yerel seçim başarısının da etkisiyle nasıl olsa iktidara geliyoruz havası var. Bir an önce seçim olsun, bakanlık koltuklarına oturalım beklentisi içinde olanlar var.
2023 cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de benzer bir hava vardı. Hatta Kılıçdaroğlu kim bakan olmak istiyor, kim Meclis Başkanlığı’na talip, parti yönetiminde kimler görev alacak diye sorup liste yapmıştı. Bürokraside MİT Başkanlığı, Merkez Bankası, RTÜK Başkanlığı koltuklarını paylaşmışlardı. Bakanlık listesine adını yazdıranlar milletvekili adayı bile olmadı. Kendilerinden o kadar eminlerdi. Sonuç ne oldu? Şimdi benzer bir beklenti var.
Ama maç 90 dakika. Karşılarındaki rakip ise Erdoğan.
Erdoğan ‘Bitti’ demeden bu maç bitmez.”
Etimesgut alarm veriyor! CHP’li Erdal Beşikçioğlu 1 milyar TL borçlanma yetkisi aldı