35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
19.410,00%0,95
9.724,50%-0,42
3428087฿%3.79095
Tünelleşmek kitabı dipsiz kuyudaki insanı anlatıyor diyor uyduranlar. Oysa Tünelleşmek ktabı aslında tünelin sonunda ışığı, umudu temsil ediyor. Richard Fischer Tünelleşmek kitabı konusu ne?
Orbit – Gibi dizisi izleyicilerinin dikkati son derece meşhur. Bu kapsamda, dizinin 5. sezon 6. bölümündeki Richard Fischer tarafından kaleme alınmış görünen Tünelleşmek kitabı da dikkatleri üzerine çekti. Tünelleşmek kitabı okumak isteyenler bu kitabı satın alma arayışına girdi. Ancak tebessüm ettiren süpriz aslında böyle kitap olmamasıydı.
İlkkan’ı o tünelde gördüğümde, Kiev’deki o tünel anısı aklıma geldi. Tüneller genellikle birbirine benzeyebilir. Soğuk ve ıssız olmalarının yanı sıra, içinde bulunduğum boşluğun yalnızlığına çırpınan bir umutla renklendirilmeye çalışıldığını yansıtan grafitilerle dolu olduğunu fark ettim. Duvarlara yazılan renkli mesajlar, geçenleri o gri ve esrarengiz atmosferden uzak tutmaya çalışıyor gibi görünüyordu.
Bir gün hayatıma devam ederken, ölen bir grafiti sanatçısının haberini öğrendim. Ben yaşamaya devam etmeye karar versam da, bir sonraki hafta geçtiğim bir sokakta, bu sanatçının anısına yapıldığını tahmin ettiğim taze bir grafitiyle karşılaştım. Taze boyalar ve sanatçı izleri hala duvarda duruyordu. O anın tadını çıkarmak için şanslıydım; resmin son halini sabahın tazeliğinde tek başıma göreniydim.
Bazen, tanımadıklarımızın cenazesine tanık olmamız, yaşamın anlamsızlıklarını sorgulamamız gerektiğini hatırlatır.
İlkkan gibi felsefi düşünen ve yılmaz gibi içsel çatışmalardan kaçınmaya çalışsam da, bazen ustalaşamıyoruz. Ancak, bazı durumlarda dağınık düşüncelerimizi düzeltmek ve zihinsel tünellerimizden çıkmak gerekir.
İlkkan’ı o tünelde gördüğümde, Kiev’deki o tünel anısı aklıma geldi. Tüneller genellikle birbirine benzeyebilir. Soğuk ve ıssız olmalarının yanı sıra, içinde bulunduğum boşluğun yalnızlığına çırpınan bir umutla renklendirilmeye çalışıldığını yansıtan grafitilerle dolu olduğunu fark ettim. Duvarlara yazılan renkli mesajlar, geçenleri o gri ve esrarengiz atmosferden uzak tutmaya çalışıyor gibi görünüyordu.
Bir gün hayatıma devam ederken, ölen bir grafiti sanatçısının haberini öğrendim. Ben yaşamaya devam etmeye karar versam da, bir sonraki hafta geçtiğim bir sokakta, bu sanatçının anısına yapıldığını tahmin ettiğim taze bir grafitiyle karşılaştım. Taze boyalar ve sanatçı izleri hala duvarda duruyordu. O anın tadını çıkarmak için şanslıydım; resmin son halini sabahın tazeliğinde tek başıma göreniydim.
Bazen, tanımadıklarımızın cenazesine tanık olmamız, yaşamın anlamsızlıklarını sorgulamamız gerektiğini hatırlatır.
İlkkan gibi felsefi düşünen ve yılmaz gibi içsel çatışmalardan kaçınmaya çalışsam da, bazen ustalaşamıyoruz. Ancak, bazı durumlarda dağınık düşüncelerimizi düzeltmek ve zihinsel tünellerimizden çıkmak gerekir.
Yılmaz Erdoğan’ın sevgilisi Cansu Taşkın konuştu: Yılmaz Türkçe konusunda çok hassas!