34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
9.549,89%1,94
3392972฿%-0.59748
15 yıldır Tuzla Belediye Başkanlığı görevini üstelenen Şadi Yazıcı ile Tuzla, İstanbul’un gözde ilçelerinden biri haline geldi. Tuzla halkı, ilçeyi, sosyal belediyeciliği benimseyen bir anlayış ile yola çıkan Şadi Yazıcı’ya 2009’dan bu yana emanet ediyor. Hizmet belediyeciliği ile çok sayıda yatırımın yapıldığı Tuzla, Türkiye’nin en gelişmiş ilçeleri arasında 19’uncu sırada yer alıyor. Kentin gelişimine yönelik değerleri 550 proje içerisinde yaptıklarını anlatan Şadi Yazıcı, ilçedeki yapıların %70’inin kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesini hedeflediklerini söylüyor.
Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimini eleştiren Başkan Yazıcı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yüzde 80’i tamamlanmış olan projelerin 5 yıldır bitirip hizmete alamayarak Tuzlalıların hakkına girdiğini ifade ediyor.
‘Gündem Masası’ programında Genel Yayın Yönetmenimiz Osman Ateşli’nin konuğu olan Tuzla Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın yeni dönemdeki adayı Şadi Yazıcı, ilçede gerçekleştirilen hizmetleri, devam eden ve yeni dönemde planlanan projeleri anlattı.
İşte Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ile gerçekleştirdiğimiz röportaj;
Üç dönemdir belediye başkanı olarak devam ettiğimiz için toplumumuzun her kesimiyle 7 gün, 24 saat birlikte vakit geçiriyorduk. Şimdi tempoyu biraz daha arttıracağız. Vatandaşlarımızdan aldığımız geri dönüşler doğrultusunda hizmet kalitesi sunmaya çalışıyoruz. Sanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizleri tekrar aday gösterirken bu geri dönüşleri dikkate aldı ve bizimle yola devam ettiğini açıkladı. Bu kapsamda hem Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği güven ve hem de Cumhur İttifakımızın paydaşlarının göstermiş olduğu destek için saygılarımı sunuyorum. Tuzlamızı bugün getirdiğimiz noktadan daha iyi bir noktaya çıkartacağız. 1 Nisan sabahı bu emaneti almış olacağımıza inanıyorum.
2009 yılında neler yapabiliriz diyerek bir stratejik plan oluşturduk. Projelerimizi kurumsal, toplumsal ve kentsel çalışmalar olarak üç ana başlıkta ele aldık. Kurumsal anlamda ele aldığımız projelerde, hedefimiz dijital bilgiyi elde etmekti ve bu hedefimizi gerçekleştirdiğimiz zaman bilgiye dayalı belediyecilik dönemine geçtik. Toplumsal olarak ele aldığımız projelerimizde komisyonlar oluşturduk. Sivil toplum kuruluşlarıyla, kadın kent gönüllülerimizle, kent konseyimizle ve hemşehri dernekleriyle ‘Tuzla’ ortak paydasında buluştuk. Bu kapsamda Tuzla’yı Türkiye’de ilk 19’a sokmayı başardık. Bundan sonra Tuzla’yı daha da yukarıya taşıyacak hizmetlerimizi yapmaya devam edeceğiz.
İyi ki Tuzla’ya ‘marina’ projesini yapmışız diyorum. Bir iş adamı zamanında bana “Tuzla’nın önümüzdeki yüzyılını değiştiriyorsunuz” demişti. Ben bunu hiç unutmuyorum. Hakikaten bu proje Tuzla’nın bir ihtiyacıydı. Dışarıya gitmek yerine, dışarıdan insanların geldiği bir durumu arzu ediyorduk. Bu nedenle bu proje Tuzla’nın son yıllardaki cazibe merkezi olmasının önemli lokomotif bir projesidir. Burada 3 binden fazla kişi çalışıyor ve bu nedenle kent ekonomisine katkı sağlayan bir proje.
550 projenin yanında büyükşehirle hazırlamış olduğumuz şehrimize katkı sunacak 8 proje var. Ancak eski dönem büyükşehir belediyesi ile hazırladığımız projeleri şu anda mevcut yönetim bir türlü bitiremedi. Birçok mahallelerimizde spor kompleksleri, millet bahçesi, fuar alanları, konferans alanları, mobil eğitim merkezi, kütüphane ve etüt merkezleri projemiz var. Bu projeler Tuzla’da yaşam alanlarını kapsayan ve hayat kalitesini arttıracak projeler olarak yer alıyor.
Bunun beraberinde çok yönlü bir şekilde devam eden evde sağlık hizmetimiz var. Sokak hayvanları ile ilgili ve bununla birlikte çevre belediyeciliği anlayışı ile ele aldığımız ‘atık yönetimi’ projemiz var. Kentimizdeki gençlerimize yönelik teknoloji ile uyumlu hizmetlerimiz devam ediyor. Bunların hepsi ile şu an Türkiye’de ilk 18’deysek yeniden devam ettiğimiz dönemde detaylı projelerimiz ile Türkiye’de ilk 10’da olacağımızı çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Biz bundan dolayı çok muzdaribiz. Kuzey Anadolu fay hattına en yakın ilçelerden bir tanesiyiz. Dolayasıyla teknik üniversitelerle risk analizlerimiz yaptık, planlarımızı yaptık. Deprem ile ilgili en önemli mücadele yapı stokunu yenilemektir. Depreme dayanıklı yapılar inşa etmektir. 68 sitede yaklaşık 2 bin 500 binada dönüşüm gerçekleştirdik. Yaptığımız yeni anlaşmalar ile de ilçemizin yüzde 70’i dönüşmüş olacak.
Risk analizleri yaptığımız için vatandaşlarımızla da temas halindeyiz. Muhtarlarımızdan, meclis üyelerimize, öğretmenlerimizden STK üyelerine herkesle görüşmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızla birebir ben görüşüyorum. Vatandaşlarımızı ikna etme noktasında zorluklar yaşasak da hep birlikte bu süreci yürütmeye çalışıyoruz. Biz vatandaşlarımızı müteahhitlerle veya başka bir üçüncü şahıslarla muhatap etmiyoruz. Direkt sorumlu belediye olarak diyaloga giriyoruz. Güveni bu şekilde vermiş oluyoruz.
1 Nisan günü AK Parti belediyeciliği İstanbullu vatandaşlarımız ile buluşacaktır. İstanbul’un sorunlarına baktığımız zaman ilk sıradaki sorun başkan sorunudur. Çünkü belediye başkanlığı zaman ister gayret ister. Her şeyiyle kendisini oraya vakfetmesi gerekir. Fakat İBB Başkanı 16 milyon insan için harcaması gereken zamanı, cumhurbaşkanı yardımcısı olmak için veya partisinin genel başkanı olmak için harcadı. ‘Sizi seçenlerin zamanını ve hakkını çalıyorsunuz’ diyerek kendisini İstanbul’a davet ettim. Tuzla’da 2019 öncesi başlamış 8 proje halen bitmedi. Bunun anlamı, ilgisizliktir. Bir projeyi bitirmek belediye başkanlarının görevidir. En kötüsü bile bir projeyi bitirmek ister. İBB, Tuzla’nın hakkı olan projeleri tamamlamayarak ilçemizde yaşayan vatandaşlarımızın da hakkına girmektedir. Neredeyse yüzde 80’i yapılmış projeler bile 2019’dan bu yana tamamlanmamış durumda. Bu önemli projeler tamamlanmadığı için Tuzla’da yaşayan vatandaşlarımızın hakkına girildiğini düşünüyorum.
Tabi ki öyle. Basit işler olmasına rağmen çeşitli bahanelerle yollarımız yapılmıyor. Modern bir şehirde sağlık, eğitim ve ulaşım çok kıymetlidir. Ulaşımda tamamen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin himayelerindedir. Ancak yeni hatlar yapılmadığı gibi iptal edilen hatlar var. Maalesef ulaşım noktasında da İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışmıyor. Devam eden projelerimiz eğer tamamlanmış olsaydı bugün Tuzla çok başka bir merkez haline gelmiş olacaktı. Kısacası geçen 5 sene boşa geçmiş oldu.
Sandalye aslında bir tepkiydi. İBB Başkanı’ndan itiraf bekledik ama gelmedi. Defalarca ‘Tuzla Metrosu’nu açıyoruz’ diye tabelalar koydular ancak arka tarafta hiçbir şeyin olmadığını gördük. Biz de o boş alana sandalyemizi oraya koyduk ve oturduk. Zaten olan projelerimizin tabelalarını değiştirerek yeni bir proje yapmış gibi lansman yapıyorlar. Şöyle bir gerçekle karşı karşıyayız; İBB’nin yaptığı en iyi iş illüzyondur.
Yaşanmışlıklardan örnek vereyim; Murat Kurum’un bakanlığı döneminde Tuzla’da, TOKİ ile bir sitenin dönüşümünü yaptık. Türkiye’de mülkiyetinin en sıkıntılı olduğu sitelerden birinin dönüşümünü sağlarken gösterdiği hassasiyetten yola çıkarak söyleyeceğim; İstanbul’un dertleri ile dertlenebilecek, İstanbul’un dertlerini çözebilecek İstanbul’un problemleri ile ilgilenebilecek kaygısı olan bir devlet adamı ve siyasetçi olduğuna inanıyorum. 2024 seçimlerinde İstanbul için şans olduğuna inanıyorum. Geçmişten gelen AK Parti belediyeciliği, Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan halka hizmetkar olma, halkın dertleri ile dertlenme konularında muhteşem bir belediyecilik yaşayacağını düşünüyorum. 1 Nisan sabahı İstanbulluların en şanslı sabahı olacak. Bir şeyden kurtulmak, diğer tarafta da muhteşem hizmet edecek yeni bir başkana kavuşmayı yaşayacak diye düşünüyorum.
Rakipleriniz varsa, onlarda meydana gelen kaotik durum ister istemez size avantaj olarak yansır. Cumhurbaşkanımızın anlayışı ile biz kimseye bakmıyoruz. Biz kendi vatandaşımızın önüne gidiyoruz, oy istiyoruz ve rakibin ne olduğundan ziyade biz kaç kişinin elini sıktık, kaç kişinin kapısını çaldık, kaç kişiyi memnun ettik, kaç kişinin derdi ile tasası ile ilgilendik, onunla ilgileniyoruz. Cumhurbaşkanımız, “Muhalefete ihtiyacımız var ama dertli muhalefete ihtiyacımız var” diyor. Burada muhalefetle birlikte demokratik sistemi aslında düşünüyoruz. CHP’nin içindeki mekanizmalardaki geleneğe aykırı tavır ve davranışlar Türk demokrasisinin zarar görmesine neden olmuştur.
Ben işin o noktaya geleceğini düşünmüyorum ama korkuyorum. Çünkü bazıları siyasi hayatı veya siyasi görevlerini, hayattaki olmazsa olmazı olarak görmeye başlıyorlar. Bütün hayatını veya siyasi kariyerlerini bir noktaya kuruyorlar. Böyle olunca ister istemez her yolu deneme noktasına gidebilirler. Böyle düşünmeyen insan siyasette legal olmayan yöntemlere başvurabilir. Ben bu işi, dâhili ve harici karanlık noktaların manipülatif girişimleri ile birlikte körüklenmesinden korkuyorum. Her yerel seçimde bazı hareketlilikler olur ama 2023 seçimleri sonrası, 2028 için çaresiz kalan dış güçlerin de Türkiye’deki siyasetteki etkinliklerini korumak için yerel seçimleri kullanabileceğinden endişe ediyorum. İnşallah bütün siyasi parti adayları Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü bozmadan seçime gidecek.
Yol medeniyettir. Tuzla’dan kalkıp İstanbul’un en merkezi yerlerine yarım saatte geldiğiniz gibi 2 saatte Ankara’da olabiliyorsunuz. 2-3 saatte İzmir’de olabiliyorsunuz. 45 dakikada Bursa’da olabiliyorsunuz. Çok önemli bir avantaj sağladı bize. Bu yolların olması ticareti de turizmi de, Tuzla’daki yerleşim arzusunu da arttırdı. Dolayısıyla Tuzla’nın gelişmişlik indeksinde ulaşım önemli bir rol oynadı.
Biz ilk günden itibaren hemen hemen 2-3 yılda bir sosyal doku taraması yaparız. Sosyal doku taramasında Tuzla’nın tamamını kayıt altına alırız. Hangi evde, hangi yaşta hangi cinste, hangi hastalıkta kim varsa bunları tespit ederiz. Kurduğumuz 14 komisyon ile bütün bu sosyal dokudan elde ettiğimiz veriler ile, dezavantajlı kesimin tamamına ulaşırız. Eşimin de yer aldığı kadın kent gönüllülerimiz var 4 bin 500 kişilik bir ekip. Onlar bizzat takip ediyor. Gönüllülük esaslı projeler olduğu için bizim sosyal projelerimiz muhteşem bir şekilde gider. Sosyal tesislerimizde amacımız, ailecek giderek geçimi etkileyecek bir hesabın gelmeyeceği bir mekan yaratmaktı. Bunu başarmış olduğumuz şu an 16 tesisimiz ile gururunu ve rahatlığını yaşıyoruz. Bu işletmeleri şirketlere vermedik belediyemiz direkt işletiyor. Her kesilen fiş direkt olarak belediye kasasına girmekte. Tesisimizde mükerrer müşterilerimiz ile birlikte 2 milyondan fazla misafir kabul ediyoruz.
GENÇLERLE TEMAS HALİNDEYİZ
Genel kültür düzeyinde bilgiye sahip olmak insan için çok kıymetli. Bu nedenle bilimin bulaşıcı olmasını istiyorum. Bilginin getirdiği özgüven ile dünyaya bakışın değiştiğine inanıyorum. Batıda modern insan tarifi “Çağın teknolojisini kullanabilen insan” olarak nitelendirilir. Dolayısıyla gençlerin bilgi çağında dijital okuryazar bir nesil olmalarını arzu ediyorum. Gençlerle bu anlamda hep temas halindeyiz. Bu noktada heves önemli. Gençlerin bu noktadaki istek ve arzuları pik yaptığında hayatlarını düzgün ve ergonomik kullanmayı da öğreniyorlar. Ne kadar çok bilim ve teknolojiye sahipseniz, hangi mesleği yapıyorsanız yapın herkesten birkaç adım ileride olursunuz diye düşünüyorum.
Kesinlikle… Genç bakış kendinizi de genç hissettiriyor ister istemez. Ben gençlerin ayrı bir dinamizm kattığını düşünüyorum. Çünkü uğraştığınız iş gençlerle beraber olduğu için, gençlerin yaptığı işler ile meşgul olduğunuzda, onu yaşamaya çalışıyorsunuz. Şu bir gerçek; 20’li yaşlarda oynadığım futbol performansım ile bu yaştaki mümkün değil. Ancak hayattan tat alma ve geleceğe dair tasarım konusunda 20’li yaşlardaki gençler ile birlikte hayata bu yaşlardaki tecrübeyle beraber daha farklı bakabiliyorsunuz. Ve onlara da faydalı olduğunuzu gördüğünüzde çok mutlu oluyorsunuz.
Kültür sanat ve spor faaliyetlerinde elbette organizasyonlar planlıyoruz. Ben çok konser verdiren bir belediye başkanı değildim ama çok nitelikli olan müzik ve sanatsal eserlerin, tiyatroların oynandığı bir Tuzla’yı her zaman hayal ettik. Zamanı geldiğinde de bu nitelikli konserler ile bu işi süsledik. Bununla birlikte amatör müzik ve tiyatro grupları ile çalışmalarımız oldu. Resim, spor ve müzik aletleri alanında kendini geliştiren otuz binden fazla gencimiz var. Aynı zamanda üniversiteye hazırlık kurslarında da binlerce gencimiz var. Biz gençler ile kültür sanat ve bilim konusunda her sene ne yapıyorsak gelecekte iki katını geliştirerek devam edeceğiz. Teknoloji merkezimiz de ‘Benim bir fikrim var’ diyen gençlerimizi KOSGEB desteği ile yatırımcılarla buluşturuyoruz. Bu noktada gençlerimizi iş adamları ile birlikte yönlendirerek temel ve spesifik bir üniversite kurma gayretimiz var.
Ben ilçe ve belediye başkanı olarak 17 seçim yaşadım. Dolayısıyla bu 17 seçimden öğrendiğimiz işimizi sıkı tutmak oldu. Dünyadaki krizin etkileriyle beraber ekonomik nedenler ile bazı olumsuzluklar yaşanıyor ancak vatandaşımızın bu konuyu çok iyi tarttığını düşünüyorum. Son zamanlarda biraz emekliler konusunda konuşuluyor ama bunlara rağmen konuştuğumuzda vatandaşımızın yine Cumhur İttifakı’nın ve AK Parti’nin adayları konusunda çok sıcak baktığını görüyorum. Şunu duyuyoruz genelde; ‘Çözerse yine onlar çözer, yardım edecekse yine onlar yardım eder. şehir emanet edilecekse onlara emanet edilir.’ Bu duruşun oturması çok kıymetli. Oy kullandığınız zaman şehri emanet ediyorsunuz. Bir şekilde çocuğunuzu, ailenizi, yaşadığınız şehri her şeyi emanet ediyorsunuz. Ve bu oyu kullandıktan sonra 5 yıl boyunca müdahale de edemiyorsunuz. Ve o kişi o şehrin her şeyiyle 5 yıl boyunca milyonlarca kişinin hayatını etkileyecek. Baktığınız zaman bir oy kullanmak ciddi bir vebal. Vatandaşımızın bu konuda hassas olduğunu düşünüyorum.
99 seçimlerini inceledim Osman Bey… Vatandaşımız 7 oy kullanmış 7’sini de farklı kullanmış. Ben o zaman siyasette yoktum. Geçmişi inceledim. Vatandaşımızın bu seçimde de oldukça hassas davranacağına inanıyorum. Nerede ve nasıl oy kullanacağını iyi bileceğini düşünüyorum. Ve 1 Nisan sabahı vatandaşımızın yine, doğru karar vereceğine inanıyorum.
KAYNAK: HABER7
İliç’te 6 kişi tutuklanmıştı! İfadeleri ortaya çıktı