34,3959$% 0.15
36,2857€% 0.08
2.838,76%0,17
4.833,00%0,25
19.333,00%0,24
9.420,42%1,29
3010441฿%-1.99861
Enerjide dışa bağımlılığına bitirmek isteyen Türkiye, son yıllarda ülkenin kara ve deniz sınırları içerisindeki tüm bölgelerde adeta seferberlik ilan etti. Türkiye, doğalgaz ve petrol arama faaliyetlerine hız verdi. Karadeniz’de keşfedilerek çok kısa sürede ülkemize getirilmeye başlanan doğalgazın ardından Gabar’daki petrol keşfi ile büyük adımlar atan Türkiye, son olarak ise Ege Denizi’nde faaliyetlere başlıyor.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Ege Denizi’nde 9 sahada petrol aramak amacıyla ruhsat başvurusunda bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün (MAPEG) konu ile ilgili ilanları Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre TPAO, Ege Denizinde Türk Karasuları içinde koordinatları belirlenen alanlarda 9 adet petrol arama ruhsatı almak için 5 Haziran 2024 tarihli dilekçelerle MAPEG’e müracaat etti.
TPAO’nun Ege Denizi’nde petrol faaliyetlerine başlamak için resmi başvuruyu yapmasının ardından, Türkiye’nin uzun yıllardır Ege ve Doğu Akdeniz konusunda problemler yaşadığı Yunanistan’ın konuyla ilgili nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. Türkiye ile Yunanistan geçmişte Ege’deki petrol arama faaliyetleri nedeniyle savaşın eşiğine gelmiş, Atina yönetimi 1976’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Uluslararası Adalet Divanı’na başvurmuş ilerleyen yıllarda ise çıkan krizlerde Türk Donanması’nın yola çıkarılmasının ardından Yunanistan’ın geri adım atmasıyla bir faciadan dönülmüştü.
Türkiye 1974’te, Ege Denizi’ndeki müstakbel kıta sahanlığı içinde yer alan hidrokarbon rezervlerinin haritasını çıkararak sismik/sondaj faaliyetlere başlamıştı. Yunanistan ise Ege’deki uluslararası sularda petrol aramaya başlayınca iki ülke arasında büyük bir kriz çıkmıştı.
Yaşananlar sonrası Yunanistan, Ağustos 1976’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu. Ancak Divan, Yunanistan’ın “ihtiyati tedbir” talebini 11 Eylül 1976’da reddetti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise 395 sayılı kararı ile her iki ülkeye de Ege’deki sorunları müzakere yoluyla çözme çağrısında bulundu. Bunun üzerine Atina ve Ankara, 11 Kasım 1976’da masaya oturarak Bern Mutabakatı’nı imzaladı.
Mutabakat kapsamında taraflar, iki ülke arasında bir anlaşma sağlanabilmesi için başlatılacak görüşmeleri engelleyebilecek bütün girişim ve davranışlardan kaçınacaklarını beyan ettiler. Yunanistan, kendi karasularının ötesinde petrol ve doğal gaz aramama ve çıkarmama taahhüdünde bulundu. İki ülke temsilcilerinden oluşan bir karma komisyon kuruldu ve kademeli bir müzakere süreci başlatıldı.
Ancak Yunan tarafı, 1987 yılının Mart ayında Taşoz’un 10 mil açıklarında petrol arama faaliyetine girişerek Bern Mutabakatı’nı yok saydı. Türk Donanması’nın Taşoz’a gönderilmesi sonucu geri adım atmak zorunda kalan Yunanlar, iki ülke arasındaki diyalog sürecini de sonlandırmış oldu.
Isparta’da evden altın çalan kadınlar, Ankara’da yakalandı