SETA’dan ‘Deprem bölgesinde toplumsal refahın yeniden tesisi’ paneli
SETA, 6 Şubat'taki "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin 1. yılında "1. Yıl Dönümünde Deprem Bölgesinde Toplumsal Refahın Yeniden Tesisi" başlıklı panel gerçekleştirdi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Toplum ve Medya Masası, 6 Şubat depremlerinin birinci yılında bölgede gerçekleştirilen psikososyal destek, aile danışmanlığı - rehberlik çalışmaları, çocuk ve gençlere yönelik özel destekleri ele alarak deprem sonrası toplumsal refahı öncelikli kılan politikalara katkı sağlamak adına "1. Yıl Dönümünde Deprem Bölgesinde Toplumsal Refahın Yeniden Tesisi" başlıklı panel düzenledi.
Panel, SETA Toplum ve Medya Araştırmacısı Dr. Öğr. Üyesi Osman Zeki Gökçe moderatörlüğünde, AK Parti Malatya Milletvekili Doç. Dr. Abdurrahman Babacan, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Emre Topoğlu ve Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gençlik Hizmetleri Müdürü Fatma Haral Efe’nin katılımları ile çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Panelde deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların toplumsal refahına direkt olarak etki edecek; psikososyal destek, rehberlik ve sosyal yaşam çalışmalarının yanı sıra; genç ve çocuklar için eğitim, istihdam, kültür gibi alanlarda bölgede yapılan faaliyetlerin neler olduğu, bölgede yaşanan sorunlarının neler olduğu ve kurumların sorunlara ne tür çözüm önerileri sunduğu ele alındı.
Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Emre Topoğlu bölgede kısmen konteyner kentte kalan ve küçük alanlarda eğitim gören ya da eğitimden uzak kalan gençlerin Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından önemle ele aldığı konuların başında geldiğini belirtti. Bu kapsamda spor tesislerini de yeniden yaptıklarını, şu an bölgede portatif havuzlara ek olarak futbol ve basketbol sahalarını toplamda 6 ay gibi kısa bir sürede hazır hale getirdiklerini belirterek, "Şu anda sportif, sanatsal ve kültürel anlamda gençlerimize bir nebze destek olabilmek adına çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Emre Topoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığının YÖK ile bir protokollerinin olduğunu belirterek tüm üniversitelerde "Gönüllülük" dersi olacağını açıkladı. Bölgedeki depremzede gençleri tematik kamplar vesilesi ile Bakanlık bünyesindeki kamplarda misafir edeceklerini de belirten Topoğlu, ilk olarak "gönüllülük" olmak kaydıyla ikincil olarak da “hareketlilik” çalışmalarını ön plana koyarak bölgede çalışacaklarını belirtti.
Dr. Emre Topoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Biz depremden etkilenen 476 bin vatandaşımızı yurtlarımızda misafir ettik. Bölgede kapasitesi toplamda 100 bini bulan toplamda 76 adet yurdumuz, 100’e yakın Gençlik Merkezimiz ve Genç Ofisimiz vardı; bunlar depremde ciddi bir hasar almadı ve bugün çalışmalarına faal olarak devam etmektedir. Yurtlarımızda misafir ettiğimiz genç ve çocuk bireylere özel eğitimler hazırladık. Bakanlık bünyesinde olan psikolog ve sosyologlardan oluşan psikososyal yardım ekiplerimiz bölgede çalışmalarına devam etmektedir.
Bölgede okullu olan, üniversiteli olan gençlerimiz var. İlk etapta gençlerimizin eğitim hayatlarının sekteye uğraması problemi ve en önemlisi de ders çalışma alanlarının eksiliği ya da internet eksikliği sorunları vardı. Bu noktada çalışma arkadaşlarımız çok hızlı bir şekilde bölgede Genç Ofis dediğimiz; yani gençlerin ders çalışabilecekleri, internete bağlanabilecekleri ve yine bu mekânlarda çeşitli eğitimler yapabilecekleri mekân oluşturma gayreti içine girdik. Bugün 7 tanesi aktif, 7 tanesi de önümüzdeki günlerde aktif olacak Genç Ofisimizi bölgede hizmete alacağız. Bölgede 5 bine yakın gönüllümüz farklı zamanlarda faaliyetlerde bulundular."
Güçlü Aile Modeli İçin Depremde Yoğun Çalışmalar Devam Ediyor
Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gençlik Hizmetleri Müdürü Fatma Haral Efe "Güçlü Aile Model"ini yaşatmak adına Türkiye Diyanet Vakfı ve Vakıf paydaşları ile beraber bölgede yoğun şekilde çalıştıklarından bahsetti. Fatma Haral Efe, bölgede arama – kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından sürece bir nebze katkıda bulunmak adına Diyanet Vakfı olarak "İyilik Çadırları" kurarak çeşitli atölye çalışmaları yürüttüklerini ifade etti. Ramazan ayı boyunca gündüzleri genç ve çocuklar için meddah oyunları, tiyatro gösterileri, el sanatları ve kültür sanat çalışmaları yaptıklarını ifade etti. Ek olarak Ramazan ayı akşamlarında "İyilik Çadırlarında" sahur sürelerine kadar depremzede vatandaşlar ile çeşitli sosyal projeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Ayrıca gezici araçlar ile beraber bölgedeki köyleri gezdiklerini ve "İyilik Çadırı" faaliyetlerini köylere de taşıdıklarını ifade etti.
Fatma Haral Efe Türkiye Diyanet Vakfı olarak, bölgenin kültürel mirasına sahip çıkmak adına "İyilik Atölyeleri" kapsamında kadim zanaatların yaşatılmasına yönelik atölyesi oluşturduklarını belirterek, depremzede kadın bireylerin el emeği ile atölye çalışmaların sürdürüldüğünden bahsetti.
Toplumsal Refahı Yeniden Tesis Etmek İçin Şehirler Daha Güvenli Hale Getiriliyor
AK Parti Malatya Milletvekili Doç. Dr. Abdurrahman Babacan, deprem bölgesindeki şehirlerin inşa edilirken insan odaklı, daha yeşil ve meydanları bol olacak şekilde inşa edildiğini açıkladı. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları ile Savunma Sanayii’nin deprem bölgesine yatırım yapmasından gayet hoşnut olduklarımı ifade eden Babacan, Malatya’da ASELSAN’ın tesis kurmasının bölgeden göç eden nitelikli iş gücünün tersine göç ile bölgeye geri geleceğini belirtti. Böylelikle şehirlerin orta vadede geometrik ölçünde büyüyeceğini açıkladı.
Doç. Dr. Abdurrahman Babacan bölgede yaşanan nüfus kaybının en temel iki sebebinin eğitim ve ekonomik sıkıntılardan kaynaklı olduğunu ifade etti. Ek olarak 2023 yılı Temmuz ayı itibariyle bütün bölgede yaşayan vatandaşların tamamının konteynırlara yerleştirildiğini ve çadır sorununun ortadan kaldırdıklarını belirtti.
Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların kendi şehirlerinden ayrılmamak için direndiklerinden bahseden Abdurrahman Babacan, bu durumun çok kıymetli olduğunu; toplumsal, manevi ve kültürel hafızanın böylelikle korunacağını ifade etti.
"Biz, Devletin lügatında 'geçici' kavramını yavaş yavaş kaldırmak istiyoruz. 'Kalıcılık' bizim için çok önemli."
İlk teslimatları yapılan TOKİ sosyal konutlarında iki ay içerisinde 75 bin konutun, yılsonu itibariyle de 212 bin sosyal konutun teslimatının ön görüldüğünü ifade etti.
Doç. Dr. Abdurrahman Babacan bölgede yaşayan kiracıların deprem konutlarından yararlanması hususunda zorluklar yaşadığını ifade ederek, Malatya özelinde TOKİ haricinde bir takım sosyal konut projeleri yapacaklarından bahsetti.
Bölgede yer alan bazı esnaf çarşısı konteynırlarının verimsiz kaldığını ve esnafların bu noktada şikâyetçi olduğunu belirten Doç. Dr. Abdurrahman Babacan bu konuda da çalışmaların yürütüleceğini belirtti.