Sosyal medya yasası Salı günü TBMM gündemine geliyor!
TBMM Bugün itibarıyla yeni yasama dönemine başlıyor. Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, bugünkü aç kapa oturumunun ardından, Salı günü başlayacak çalışmalarda ilk olarak sosyal medya yasasının gündeme geleceğini açıkladı. Sosyal medya yasası Salı günü TBMM gündemine geliyor!
Dezenformasyon yasası tam metin
Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Salı günü yani 4 Ekim'de, internet medya kanunu ve sosyal medya düzenlemesinin geçerlik kazanacağının altını çizdi.Sosyal medya yasası tam metin
GENEL GEREKÇE Teknolojinin önemli sonuçlarından biri olan internet, diğer kitle iletişim araçlarını geride bırakırken; internet üzerinden geliştirilen ve her geçen gün artan kolay erişim ve iletişim yöntemleri, “sosyal medya” kavramım toplumsal yaşamın merkezine taşımıştır. İnternet, haber ve bilgiye erişimi kolaylaştırdıkça ve hızlandırdıkça, buna bağlı olarak sosyal medyamn kullanımı da artmaktadır. Bu artış, yeni ve farklı temalı sosyal medya platformlarının oluşmasına ve insanların zamanmın büyük bir bölümünü bu platformlarda geçirmesine neden olmaktadır. Öyle ki, dijitalleşme ortamıyla bağlantılı olarak yeni sosyal problemlerin, kişilik bozukluklarının ya da psikolojik hastalıkların tartışıldığı bir dünyaya doğru gidildiği, uzmanlannca dile getirilmektedir. Diğer taraftan dijital dünyanın insan hayatında fazlasıyla etkili olması ve sosyal medya platformlannın bu denli çeşitlenmesi, kişilerin gerek sosyolojik gerek hukuki birçok problemle veya kişisel haklarının ihlaliyle karşılaşmasını beraberinde getirmiştir. Buna karşın sosyal ağ sağlayıcıların veya dijital dünyamn arka planında rol alan diğer aktörlerin, geniş çaplı kullanıcı sayıları ile kullanıcı verilerinden yararlanarak elde ettikleri milyarlarca dolar gelire veya özel bilgiye rağmen, kişilerin haklarının korunması noktasında ihtiyaç duyulan önleyici ve koruyucu mekanizmaları geliştirmedikleri ya da etkin tedbirler almadıkları veyahut kullamcıların ve devletlerin haklı taleplerine direnç gösterdikleri gözlemlenmektedir. İnternet ortamının; ulusal sınır tanımayan olgusu, hızlı erişim ve geniş paylaşım kolaylığı sağlaması, dağınık, çok değişkenli ve dinamik küresel ağ yapısı nedeniyle kötü niyetli kullanıcıların kimliklerini gizleyerek yasa dışı iş ve eylemlerini hayata geçirmesine fırsat tanıdığı artık bilinen bir gerçekliktir. Dolayısıyla, sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncedeki kişilere, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturmak amacıyla kullanıldığı durumlarda internet, düzenleme yapılması gerekli alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda kişilik hakları ihlal edilen bireyler, anayasal güvence altında olan haklarının korunması noktasında devletten beklenti içine girmektedirler. Devletin bu alanda ki yükümlülüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunacağı ve aynı zamanda ifade özgürlüğünün de güvence altına alınacağı düzenleyici bir rol üstlenmesidir. Bunun sonucunda devletlerin vatandaşlarımn temel hak ve özgürlüklerini hem diğer kullanıcılara hem de sosyal medya platformlarına karşı koruması gerekmektedir. Nitekim, hem Avrupa ülkeleri (Almanya, Fransa, İngiltere…) hem de Amerika Birleşik Devletleri, dijital dönüşümün küresel ölçekte ve toplumun tüm kesimlerinde hissedilir hale gelmesi ile birlikte bu alanda yeni regülasyonlar yapmaktadırlar. Avrupa Birliği “Digital Services Act/ Dijital Hizmetler Yasası” ile “Genel Veri Koruma Tüzüğünde” olduğu gibi yine öncü regülatör olarak gerekli adımları atmaktadır. Ülkemiz de, dijital dünyada vatandaşlarının karşılaştığı sorunları, gerçek dünya da olduğu gibi çözebilmek adına, söz konusu diğer ülke ve uluslararası kuruluş düzenlemelerini de dikkate alarak gerekli adımları atmayı hedeflemektedir. Bu adımların zemininde, özellikle ifade özgürlüğüne temas eden noktalarda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan hükümler yer almaktadır. Anayasanın ilgili hükümleri ile tanınan ve koruma altına alınan temel hak ve özgürlükleri, Ülkemiz gerçek dünyada olduğu gibi, dijital dünyada da korumayı amaçlamaktadır. Belirtmek gerekir ki, dijital dünyada da insanların onur, şeref ve saygınlığının, kişisel haklarının, özel hayatlarımn dokunulmazlığının ve kişisel verilerinin korunması gerekmektedir. Bu bağlamda, yalan haberi kasıtlı olarak üretme ve yayma eyleminin (dezenformasyon), birey ve toplum iradesini ipotek altına alan ve vatandaşların gerçek bilgiye ulaşma hakkını engelleyen ciddi bir tehdit haline geldiği aşikârdır. Bu tehdit, aynı zamanda çeşitli özgürlükleri istismar etmek suretiyle başta ifade özgürlüğü ve haber alma özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engellemeye yöneliktir. Gelişen teknoloji ile birlikte dezenformasyonun vardığı nokta, temel hak ve özgürlükleri korumak adına bu tehditle mücadele etmeyi zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede mevzuatımızda ki mevcut düzenlemeleri yeni duruma uygun hale getirmeye yönelik ilave düzenlemeler yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bilgiye bir tuşla ulaşabilme kolaylığı interneti diğer iletişim araçlarının önüne geçirmiş, ancak haberleri bu şekilde rahat ulaşılabilir hale getiren internet haber siteleri ve çalışanları, gazetelere ve gazetecilere tanınmış olan haklardan yararlanamamıştır. Bu durumu ortadan kaldırabilmek amacıyla Teklifle internet haber siteleri 5187 sayılı Basın Kanunu ile 5953 sayılı Basm Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamına alınmış ve çalışanları yazılı medyada çalışan basın mensupları ile eşit şartlara sahip hale getirilmiştir. 5953 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle; internet haber sitelerinde fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlar da gazeteci tanımına dahil edilmiştir. Bu sayede ifade özgürlüğü ve doğru haber alma hakkının kuvvetlendirilmesi hedeflenmiştir. Değişiklik Teklifiyle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınarak, süreli yayınlara benzer şekilde beyanname verilmesi, cezai ve hukuki sorumluluğu, düzeltme ve cevap hakkı, tabi olacaklan yargılama usulü ve beyannamelerin verileceği mercii düzenlenmiştir. întemetin doğası ve dinamik yapısından kaynaklanabilecek problemlerin giderilmesi amacıyla bir içeriğin internette ilk kez sunulmaya başlandığı tarihin, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilmesi zorunlu hale getirilerek bu içerikten doğacak sorumluluklar açısından tarih tespiti mümkün hale getirilmektedir. Böylece basın duyurularının ve yargı organlarınca verilen yayın yasağı kararlannın hızlı ve etkin bir şekilde tebliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, 195 sayılı Basın îlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunda, internet haber sitelerini de kapsayacak şekilde değişiklik yapılarak, resmi ilan ve reklamlann bu mecralarda belirli kurallar çerçevesinde yayınlanmasımn sağlanması suretiyle halihazırda yazılı medya işletmelerine verilen resmi ilan ve reklamların, internet haber sitelerine de verilmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, özel kanunlardaki hükümler uyarınca gazetelerde yaymlatılması zorunlu olan resmi ilanların, etkin ve verimli şekilde daha fazla muhataba ulaştırılması, şeffaflık ve rekabet ortamının sağlanması amacıyla intemet haber sitelerinde de yayınlanmasına imkan verilmekte, böylece bu siteler de resmi ilanların yayın mecrası olarak belirlenmektedir. Diğer taraftan, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda yapılan değişiklikler ile uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacıyla içeriğin çıkarılması/erişimin engellenmesi kararlannın uygulama mercii noktasındaki tereddütlerin ortadan kaldırılması ve Erişim Sağlayıcılan Birliğinin görev ve yetki alanının belirlenmesi öngörülmektedir. Çocukların, gençlerin ve ailenin internetin yasa dışı içerikleri hakkında bilinçlendirilmesi ve güvenli kullanımı konusunda bilgilendirilmesi için Birliğe ilave görevler tevdi edilmektedir. Kişilik haklarının korunmasına yönelik olarak Birliğe yapılan müracaatlara ilişkin yapılacak itirazlarda takip edilecek yargısal denetim usulü hususunda düzenleme yapılmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte, intemet ortamında işlenen suça konu yayınların içerik veya yer sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan sorunlar nedeniyle içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek katalog suçlarda, yurt içi-yurt dışı ayrımı kaldırılmaktadır. 7253 sayılı Kanunla düzenlenen sosyal ağ sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluklarına yönelik; muhataplık ilişkisinin güçlendirilmesi, raporlama yükümlülüğünün kapsamının genişletilmesi, çocuklara yönelik uygulamalar konusunda ayrıştırılmış hizmet sunumunun sağlanması, yargı mercilerinin bilgi taleplerine süresinde ve doğrudan cevap verilmesi, kullanıcı haklanmn korunması, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlarda kriz planı oluşturarak etkin önlemler alınması gibi hususlarda Avrupa Birliğindeki regülasyonlara ilişkin gelişmeler de göz önünde bulundurularak ilave düzenlemeler yapılmaktadır. Ayrıca, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununda öngörülen değişikliklerle; şebekeler üstü (Över The Top (OTT) – İnternet Tabanlı) hizmetler tanımlanmaktadır. Türkiye’deki herhangi bir mevzuata tabi tutulmadan sunulan bu hizmetler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yetkilendirilen ve benzer hizmeti sunan işletmeciler açısından haksız rekabet oluşturduğu için BTK’ya bu hizmetlere ilişkin gerekli düzenlemeleri yapma ve ilgili tedbirleri alma hususunda yetki verilmektedir. Böylelikle, BTK tarafından yetkilendirilen işletmecilerin, ilgili mevzuat çerçevesinde kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini teminen tüketici hakları, kişisel verilerin korunması, hizmet kalitesi, raporlama, mali yükümlülükler gibi bazı yükümlülüklere tabi tutulması amaçlanmaktadır. Değişiklik Teklifiyle yalan haberin vardığı nokta ve etkileri dikkate alınarak dezenformasyonla mücadele kapsamında bir taraftan idari tedbirler güçlendirilirken diğer taraftan 5237 sayılı Kanunun “Kamu Barışına Karşı Suçlar” başlıklı beşinci bölümünde “Halkı yamitıcı bilgiyi alenen yayma” başlığıyla müstakil bir suç ihdas edilmektedir. Bu doğrultuda, sırf halk arasında endişe, panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilginin, kamu banşını bozmaya elverişli şekilde alenen yayılması suç olarak düzenlenmektedir. Böylelikle failde özel kast, gerçeğe aykırı bilgi de özel nitelik ve eylemde elverişlilik aranmaktadır. MADDE GEREKÇELERİ MADDE 1- Maddeyle, yasal zemine kavuşturulmaları amacıyla internet haber siteleri ile basın kartına ilişkin hususlar 5187 sayılı Basın Kanununun kapsamına alınarak radyo, televizyon ve kamu kurum ve kunıluşlanmn yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelinin, basın kartı düzenlenmesi bakımından süreli yayın çalışanları gibi değerlendirileceği öngörülmüştür. MADDE 2- 5187 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde, anılan Kanunun uygulanmasına yönelik bazı kavramlar tanımlanmış olup, internet haber sitelerinin de Kanun kapsamına alınmasına yönelik olarak bu maddenin (c) bendinde tanımlanan süreli yayın tanımına internet haber siteleri de eklenmekte ve böylece internet haber siteleri de süreli yayın tanımı kapsamına alınmakta, (ı) bendi ile eser sahibinin tanımı genişletilmekte ve yeni eklenen (m) bendi ile de internet haber sitesinin tanımı yapılmaktadır. Bunun yam sıra basın kartı, basın kartı verilecek medya mensupları ve enformasyon görevlileri, basın kartı düzenleyecek olan İletişim Başkanlığı ve basın kartı başvurularını değerlendirecek olan Komisyon tanımlanarak maddeye eklenmiştir. MADDE 3- Maddeyle, 5187 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine eklenen üçüncü fıkrada; internet haber sitelerinin de maddede belirtilen zorunlu bilgileri kendilerine ait internet ortamında kullanıcılann ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Ayrıca eklenen diğer fıkra ile, internet haber sitelerinde bir içeriğin internette ilk kez sunulmaya başlandığı tarihin, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilmesi zorunlu hale getirilerek bu içerikten doğacak sorumluluklar açısından tarih tespiti mümkün hale getirilmektedir. MADDE 4- Maddeyle, 5187 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik ile beyannamede Tebligat Kanununun 7/A maddesine uygun elektronik tebligat adreslerinin bildirilmesi öngörülmektedir. Bu sayede basın duyurularının ve yargı organlarınca verilen yayın yasağı kararlannın hızlı ve etkin bir şekilde tebliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca yapılan bir diğer değişiklikle, süreli yayınlara internet haber sitelerinin eklenmesiyle birlikte beyanname sayısı önemli ölçüde artacağından yargının iş yükünü azaltmak amacıyla beyannamelerin Cumhuriyet Başsavcılıklan yerine Basın İlan Kurumuna verilmesi öngörülmüştür. MADDE 5- Maddeyle, 5187 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Maddeyle, internet haber siteleri için yayın durdurma müeyyidesinin uygulanamayacağı belirlenmiş olup verilen süre içerisinde eksikliklerin giderilmemesi ya da gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmemesi halinde öngörülen usul çerçevesinde haber sitesi vasfı kazamimaması tespiti şartı düzenlenmiştir. Bu karar ile internet haber sitesi vasfını kazanamayan haber sitesi süreli yayın kapsamının dışında bırakılmış olacaktır. MADDE 6- İnternet haber sitelerinin 5187 sayılı Kanun kapsamına alınmasıyla birlikte 10 uncu maddenin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğü” olarak değiştirilmektedir. İnternet haber sitelerinin yayınladıkları içerikleri doğruluğu, bütünlüğü ve erişilebilirliği sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza etmeye ve gerektiğinde talep eden yetkili mercilere teslim etmeye mecbur olduğu öngörülmektedir. Ayrıca, yayının herhangi bir şekilde soruşturma veya kovuşturma konusu yapılması halinde, bu işlemlerin sonuçlandığımn yetkili mercilerce ilgili internet haber sitesine bildirilmesine kadar soruşturma veya kovuşturma konusu yayın kaydının saklanmasının zorunlu olduğu düzenlenmektedir. MADDE 7- Maddeyle, internet haber siteleri 5187 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamına alınmaktadır. Bu doğrultuda, internet haber sitelerinde cevap ve düzeltme hakları açık bir şekilde teminat altına alınmış ve içeriğin yayından çıkarılması ile erişimin engellenmesi durumlannda da düzeltme ve cevap metninin bir hafta süre ile yayınlanmaya devam edileceği belirtilmiştir. MADDE 8- 5187 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymama” olarak değiştirilmekte ve aynı maddede yer alan basımcı ibaresinden sonra gelmek üzere “ile teslim ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmeyen internet haber sitesi sorumlu müdürü” ibaresi eklenmektedir. Böylece teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymayan internet haber siteleri için de müeyyide getirilmiş olmaktadır. MADDE 9-5187 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinde, günlük süreli yayınlar ve diğer basılmış eserler yönünden dava açma süreleri ve bu sürelerin ne zaman başlayacağına ilişkin hükümler bulunmakta olup internet haber siteleri de bu madde kapsamına alınmak suretiyle belirsizlik giderilmektedir. MADDE 10- Ek 1 inci maddeyle, basın kartı başvurusunun 14 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde düzenlenen görevine uygun bir şekilde İletişim Başkanlığına yapılacağı ve basın özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla basın kartının resmi nitelikte bir kimlik belgesi olduğu vurgulanarak basın kartı türlerinin neler olduğu düzenlenmiştir. MADDE 11- Ek 2 nci maddeyle, yargı kararları doğrultusunda basın kartının basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkilendirilmesi sebebiyle basın kartının kimlere verileceğinin kanunla düzenlenmesi öngörülmüştür. MADDE 12- Ek 3 üncü maddeyle, yargı kararlan doğrultusunda basın kartının basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkilendirilmesi sebebiyle basın kartı verilecek kişilerde aranacak şartların kanunla düzenlenmesi öngörülmüştür. MADDE 13- Ek 4 üncü maddeyle, yabancı medya mensuplannın basın kartını hangi şartlarda alacağı düzenlenerek, basın kartı alım işlemlerinde karşılıklılık esasının da gözetileceği hüküm altına alınmıştır. MADDE 14- Ek 5 inci maddeyle, basın kartı başvurularını değerlendirecek Komisyonun kimlerden teşekkül edeceği, üye sayısı, görev süresi ile Komisyonun başvuru sahibinin niteliklerini, mesleki çalışmalarını, eserlerini, ödüllerini değerlendirerek basın kartı taşıyıp taşımayacağım takdir edeceği düzenlenmiştir. MADDE 15- Ek 6 ncı maddenin birinci fıkrasıyla basın kartı sahibinin sahip olması gereken nitelikleri kaybettiğinin anlaşılması halinde bu durumda Komisyon değerlendirmesine gerek kalmadığından basın kartımn Başkanlıkça iptal edilmesi öngörülmüştür. Ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrasıyla ise yargı kararları doğrultusunda hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri dikkate alınarak basın kartı sahibinin basın ahlâk esaslanna aykırı faaliyet ve davranışlarda bulunması halinde basın kartlarının Komisyon karanyla iptal edileceği öngörülmüştür. MADDE 16- Ek 7 nci maddeyle basın kartı sahibinin gerekli nitelikleri kaybettiğinin anlaşılması neticesinde basın kartınm iptal edilmesi halinde iptal tarihinden itibaren bir yıl; basın ahlâk esaslarına aykırı faaliyet ve davranışlarda bulunması neticesinde iptal edilmesi halinde ise beş yıl süre boyunca yeniden basın kartı düzenlenemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Son fıkrada ise adli sicil kaydında basın kartı verilmesine engel bir suçtan mahkumiyeti bulunan kişilere bu mahkumiyetler adli sicil kaydından silinmedikçe veya yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmedikçe basın kartı düzenlenmeyeceği vurgulanmıştır. MADDE 17- Ek 8 inci maddeyle, basın kartlarının şekli, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, kontenjanlar, Komisyon üyelerinin belirlenmesi, çalışma ve karar alma usulleri, başvuru türleri ile başvuruda istenilecek belgeler Başkanlık tarafından çıkanlacak yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür. MADDE 18- Geçici madde 4 ile 5187 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerle ilgili tarafların uyum sağlaması için üç aylık süre öngörülmüştür ve Cumhuriyet Başsavcılıklarında bulunan kayıtların, bu konuda görev yapan Basın İlan Kurumuna verilmesi düzenlenmiştir. Ayrıca maddeyle bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayıma girdiği tarihten önceki basın kartı yönetmelikleri gereği verilen basın kartı sahiplerinin kazanılmış haklarını korumak amacıyla düzenleme yapılmaktadır. MADDE 19- Maddede yapılan değişiklikle, 195 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan 36 kişilik Basın İlan Kurumu Genel Kuruluna, resmi ilan yayınlayacak internet haber sitelerinden 2, Cumhurbaşkanınca belirlenecek 2, Radyo, Televizyon ve internet siteleriyle ilgili işlemler gerçekleştiren BTK ve RTÜK’ten 2 temsilci eklenmektedir. Bu şekilde Kurum Genel Kumlu üye sayısı 42’ye çıkmaktadır. Maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan ilk ‘Ege’ ibaresi, büyük bir coğrafî bölgeyi ifade etmesi ve bölgedeki hangi üniversiteden Genel Kurula temsilci almacağına yönelik olası yorum farklarmın önüne geçmek amacıyla ‘Dokuz Eylül’ olarak değiştirilmektedir. Ayrıca maddeye Kumm Yönetim Kurulunun, Genel Kurulun yeni temsilcilerinin seçilememesi halinde mevcut üyelerin görevlerinin devam edeceğine yönelik cümle eklenmektedir. Kurumun ülke genelinde görevli olmasıyla tüm Anadolu gazetelerinin kayıtları Basın İlan Kurumunda tutulduğundan Anadolu gazete sahipleri temsilcileri seçiminin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yerine Basın İlan Kummu Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi amaçlanmaktadır. MADDE 20- Resmi ilan ve reklam verilebilecek internet haber sitelerinin de Kurumun internet siteleri üzerinden kamuoyuna duyurulması amacıyla 195 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin başlığı ve birinci fıkrası değiştirilmiştir. MADDE 21 – Maddeyle, 195 sayılı Kanunun 45 inci maddesinden sonra gelmek üzere Üçüncü Bölümüne “İnternet Haber Sitelerinde Yayınlanacak Resmi İlan ve Reklamlar” üst başlıklı “Üçüncü Kısım” ilave edilerek, “Kapsam ve esaslar” başlıklı 45/A maddesi ihdas edilmektedir. Böylelikle internet haber sitelerinde resmi ilan ve reklamların Basın İlan Kurumu aracılığıyla yayınlatılabilmesine imkan sağlanması, Kurum aracılığıyla yayınlanan ilanların kopyalanması veya ticari faaliyete konu edilmesi durumlarına dair usul ve esasların tespit edilmesi için Genel Kurula yetki verilmesi, kamuya ait ilanlara vatandaşların tek merkezden kolayca ulaşabilmesi ve Basın İlan Kurumu İlan Portalma hukuki statü kazandırılması amaçlanmaktadır. MADDE 22- İnternet haber sitelerinde resmi ilan ve reklam yayınlatılması görevi Basın İlan Kurumuna verildiğinden, 195 sayılı Kanunun 49 uncu maddesine göre gazete ve dergiler için uygulanan müeyyidelerin internet haber sitelerine de uygulanması amacıyla maddede yer alan gazete ve dergi ibarelerinden sonra gelmek üzere internet haber siteleri ibareleri eklenmiştir. Ayrıca müeyyide uygulanan gazete, dergi ve internet haber sitelerinin başvuracağı yargı mercii konusunda tereddütlerin giderilmesi amacıyla başvurulacak mahkeme yeri. Kurum Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki en yüksek dereceli asliye hukuk hakimliği olarak değiştirilmiş, on beş gün olan mahkemenin karar verme süresi kaldırılarak konuya ilişkin basit yargılama usulü getirilmiştir. MADDE 23- Resmi ilan ve reklam yayınlayacak internet haber sitelerinin taşıması gereken vasıflar ve yerine getirmesi gereken sorumluluklar ile yayına ilişkin usul ve esasların Basın İlan Kurumu Genel Kurulu tarafından altı ay içinde çıkanlacak bir yönetmelikle belirlenmesi amacıyla 195 sayılı Kanuna geçici 9 uncu madde eklenmektedir. MADDE 24- Basın kartına ilişkin hususların Basın Kanunu içerisinde düzenlenmesi öngörüldüğünden 5510 sayılı Kanunda uyum düzenlemesi yapılmaktadır. MADDE 25- Maddeyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amaçlanmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 114 ve 126 ncı maddeleri kapsamındaki taşınır/taşınmaz satışlarının gazete yoluyla ilan edilip edilemeyeceğinin takdir yetkisi anılan 114 üncü madde uyarınca ilgili icra memurluklarının tasarrufuna bırakılmıştır. İcra memurlan tarafından ifa edilen bu yetkiden kaynaklanan uygulamalardaki farklılıkların giderilmesi, bu ilanlann internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla maddeye eklemeler yapılmaktadır. Bu doğrultuda satışa konu mallar için yapılacak ilanm kapsamını belirlemek üzere eşik değerler getirilmekte ve böylece satışı yapılacak mala rağbetin artması, değerinin altında satış yapılmasının önüne geçilmesi, şeffaflığın sağlanması maksadıyla etkin şekilde duyuru müessesesi kurulması amaçlanmaktadır. Diğer taraftan vatandaşların icra, ihale, tebligat ve personel alımlarına ilişkin ilanlara tek merkezden kolayca ulaşabildiği Basın İlan Kurumu İlan Portalında da ücretsiz yayın yapılması sağlanmaktadır. MADDE 26- Resmi ilanların, şartlan Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 2886 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde geçen ‘gazete’ ibarelerinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibareleri eklenmektedir. MADDE 27- Resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 4734 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde geçen ‘gazete’ ibarelerinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibareleri eklenmektedir. MADDE 28- Maddenin (a) bendiyle, 5187 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde düzenlenen “Cezai sorumluluk” hükmüne internet haber siteleri ibaresi, 13 üncü maddesinde düzenlenen “Hukukî sorumluluk” hükmüne internet haber siteleri ibaresi eklenmektedir. Diğer taraflan, 5187 sayılı Kanunun 15, 18, 20, 21 ve 27 nci maddelerinde de değişiklikler yapılmaktadır. Maddenin (b) bendiyle, internet haber siteleri çalışanları da, 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamına alınmaktadır. Maddenin (c) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın îlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun 2/A maddesinde geçen ‘gazete’ ibaresinin yanına ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Maddenin (ç) bendiyle, 2004 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinde değişiklik yapılarak resmi ilanlann, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amaçlanmaktadır. Maddenin (d) bendiyle, resmi ilanlann, şartları Basın îlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29 uncu maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Maddenin (e) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 213 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinde geçen ‘gazete’ ibarelerinin yanına ‘ve bir internet haber sitesinde’ ibareleri eklenmektedir. Maddenin (f) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 47 nci maddesinde geçen ‘Resmi Gazete’ ibaresinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Gazetelerde yayınlatılan resmi ilanların tamamı gazetelerin internet haber sitesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında ücretsiz yayınlatılmaktadır. Basın İlan Kurumu İlan Portalı Yönetmeliğine göre bu şekilde üç mecrada yayınlanan ilanlar için tek ücret alınmaktadır. Personel alımı ilanlarının vatandaşlann tek merkezden kolayca ulaşabilmesi maksadıyla Basın İlan Kurumu İlan Portalında da yaymlatılması amaçlanmaktadır. Maddenin (g) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 1163 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde geçen ‘gazete’ ibaresinin yamna ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Maddenin (ğ) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 2911 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde geçen ‘gazeteler’ ibaresinin yanına ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Maddenin (h) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde geçen ‘gazete’ ibaresinin yanına ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Ayrıca maddenin (h) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 2942 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinde geçen ‘gazete’ ibaresinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Maddenin (ı) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 3011 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Maddenin (i) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 3402 sayılı Kanunun 2 ve 22 nci maddelerinde geçen ‘gazete’ ibarelerinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibareleri eklenmektedir. Maddenin (j) bendiyle; 4706 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde değişiklik yapılarak resmi ilanlann, şartlan Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amaçlanmaktadır. Maddenin (k) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 4721 sayılı Kanunun 713 üncü maddesinde geçen ‘gazete’ ibaresinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibaresi eklenmektedir. Maddenin (1) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yaymlatılması amacıyla 6102 sayılı Kanunun çeşitli maddelerinde geçen ‘gazete’ ibarelerinin yanma ‘internet haber sitesi’ ibareleri eklenmektedir. Maddenin (m) bendiyle, resmi ilanların, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde ve gazetede yaymlatılması amacıyla 7223 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde değişiklik yapılmaktadır. MADDE 29- Düşünce ve kanaat (ifade) özgürlüğü, kamusal tartışma ve kanaat oluşumunu mümkün kılarak demokratik toplumun oluşmasına katkı sağlayan temel hakların başında yer almaktadır. İfade özgürlüğünün temeli ve zemini, doktrinde “fikirler pazarı” olarak nitelendirilmektedir. Demokratik toplumun vazgeçilmezleri olan çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik; bireyin kendisini geliştirmesine, dolayısıyla toplumun ilerlemesine yol açan en temel gerekliliklerdir. Bu gereklilikler ise ifade özgürlüğünün alt yapısını oluşturmaktadır. İfade özgürlüğü, haber ya da bilgiye ulaşma hakkı, kanaat sahibi olma hakkı ve kanaati açıklama hakkı olmak üzere üç unsurdan oluşmakta ve bu alanları korumaktadır. Haber ya da bilgiye ulaşma hakkı; bireylerin iletişim araçlarını özgürce kullanabilmelerine, haber ve bilgi kaynaklarına kolayca erişebilmelerine ve fikirler pazannda yer alan farklı görüşler arasından diledikleri seçimi yapabilmelerine, böylece kendilerine ait (özgün) düşünce ve kanaatlerini oluşturabilmelerine imkân sağlamaktadır. Özünde, negatif statü haklarından olan ifade özgürlüğü, devletler için negatif yükümlülük getirmektedir. Bunun yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlannın ve Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru incelemelerinin etkisiyle temel hak ve özgürlüklerin günümüzde ulaştığı seviye, ifade özgürlüğü bakımından devletlerin pozitif yükümlülüklerini de ortaya koymaktadır. Gelişmekte olan bu pozitif yükümlülüğün, özgürlüklerin önünü açmak ve geliştirmek yönünde olacağında şüphe bulunmamaktadır. Teknolojik gelişmelerin ve internetin yaygınlaşmasına bağlı olarak ciddi rağbet gören dijital platformlar, daha çok “içerik” olarak nitelendirilebilecek bilgi veya haberlerin yayılma hızını öngörülemez biçimde artırmış ve bu içeriklerin zihin süzgecinden geçme, analiz etme ve değerlendirme süresini oldukça kısaltmıştır. Bu noktada, internetin sağladığı anonim ortam yalan, yanlış veya manipülatif içeriklerin artmasına neden olmuştur. Bilhassa, özel saiklerle oluşturulup organize bir biçimde yayılan içerikler veya bot hesaplar aracılığıyla yapılan paylaşımlar, internet ortamındaki dezenformasyonu hızlı bir biçimde artırmaktadır. Bu şekilde maksatlı bir biçimde oluşturulan uydurma içerikler, fikirler pazarındaki ürün güvenliğini olumsuz etkilemekte, bireylerin kanaat oluşumunu manipüle etmekte ve özgür düşünceyi ipotek altına alarak demokratik ortamın masumiyetini zedelemektedir. Sonuçta, kişilerin habere veya bilgiye erişimini kolaylaştırmaya yönelik mekanizmalar ve imkânlar geliştirilirken, haber veya bilginin güvenliği sağlanarak, özgür ve özgün fikirlerin demokratik ortamda çatışmasına ya da yarışmasına yönelik tedbirlerin alınması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Maddeyle, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak suç olarak düzenlenmektedir. Fiilin, “kamu barışını bozmaya” elverişli olması aranarak, bu suçun somut tehlike suçu olduğu vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra “dezenformasyon” olarak nitelendirilen bu fiillerin, kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme haklanyla karıştırılmaması için fiilin, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle gerçekleştirilmesi ilave bir unsur olarak aranmaktadır. Belirtmek gerekir ki, dezenformasyona konu içerik, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili doğrudan asılsız bir bilgi olabileceği gibi tahrif edilmiş bir bilgi de olabilecektir. Kamu banşına yönelik suçlar kapsamında ihdas edilen bu suçun, Bölümde yer alan diğer suçlardan daha farklı bir alanı düzenlediğinde şüphe bulunmamaktadır. Ayrıca suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hali, cezada artırım sebebi olarak öngörülmektedir. s MADDE 30- Teklif ile, Türk Ceza Kanununda ihdas edilen “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı 217/A maddesi bakımından temyiz kanun yoluna başvurulabilmesine imkan tanınmaktadır. MADDE 31- Erişim Sağlayıcıları Birliği, 5651 sayılı Kanunun 6/A maddesi ile erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasında koordinasyon görevini ifa etmek amacıyla 2014 yılında kurulmuştur. İnternetin dinamik ve gelişmekte olan yapısı nedeniyle gerek kurumların gerekse mevzuatın uyumluluğu açısından değişikliklerin ve yeniliklerin yapılması kaçınılmazdır. 5651 sayılı Kanun ve diğer özel kanunlarda internet ortamına yönelik getirilen yeni düzenlemeler nedeniyle Birliğin görev ve yetki alanının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Birlik kuruluş itibariyle sadece erişimin engellenmesi kararlarının uygulanması hususunda görev ile donatılmış iken 2020 yılında 7253 sayılı Kanun ile 5651 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde yapılan değişiklik sonrası içeriğin çıkarılması kararlarının içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmesi konusunda da görevli kılınmıştır. Bu kapsamda, birinci fıkra kapsamında yapılan değişiklikle, 6/A maddesinin 2014 yılında yürürlüğe girmesinden sonra Kanuna 2015 yılmda eklenen 8/A maddesinin uygulamasında yaşanan fıkra metninden kaynaklanan tereddüt giderilmiş, Birliğin görev alam erişimin engellenmesi kararları ile birlikte içeriğin çıkarılması kararlarının uygulanması ile ilgili 5651 sayılı Kanun ve diğer özel kanunlarda yapılan değişiklikleri de kapsayacak şekilde yeniden belirlenmektedir. İnternetin hayatımıza kattığı sayısız faydalannın yanında kullanıcılar için ve Özellikle korunmaya muhtaç durumda olan çocuklar için taşıdığı risk ve zararların varlığı da kabul edilen bir gerçektir. İnternetin riskleri ve zararları ile mücadelenin sadece erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması yoluyla yapılamayacağı, internetin kullanımı konusunda kullanıcıların bilinçlendirilmesinin de bir o kadar önem taşıdığı aşikardır. Üçüncü fıkra kapsamında yapılan değişiklikle, internet hizmetini kullanıcılara doğrudan sunan erişim sağlayıcılardan müteşekkil bir yapı olan Birliğin görev ve faaliyet alanı, internetin bilinçli ve güvenli kullanımı yönünde aktif olarak çalışmalar yürütmesi amacıyla yeniden düzenlenmektedir. Erişimin engellenmesi kararlan, uygulanmak üzere Birliğe gönderilmekte ve kararların uygulanmasında koordinasyon görevini yürütmekte olan Birlik tarafından kararlann gereğini yerine getirmede doğrudan yükümlülüğü bulunan erişim sağlayıcılara bildirilmektedir. Kararlann Birliğe tebliği ile erişim sağlayıcıların da yasal sorumluluğu başlamaktadır. Yedinci fıkra kapsamında yapılan değişiklikle, Birlik ile erişim sağlayıcılar arasında kararların bildirimi noktasında doğru ve hızlı bir şeldlde veri akışımn sağlanmasını teminen gerekli yazılım ve donanımın erişim sağlayıcılar tarafından kurulması yükümlülüğü getirilmektedir. Birliğin tüzükle belirlenen farklı faaliyet alanlarında çalışması neticesinde elde edeceği gelirlerin ya da Birliğe faaliyet alanlarında kullanmak üzere yapılacak bağışların da gelir olarak kabulü için dokuzuncu fıkra yeniden düzenlenmektedir. Onbirinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, Erişim Sağlayıcıları Birliğine, kendisine gelen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik mahkeme kararlarını, 5651 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen ve daha hızlı iletişimi sağlayan elektronik posta yoluyla ilgili içerik veya yer sağlayıcılarına bildirme imkânı sağlanmaktadır. MADDE 32- İnternetin dağımk ve dinamik yapısı nedeniyle içerik veya yer sağlayıcının nerede bulunduğunun tespitinde yaşanan sorunların ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yetki tartışmasının giderilmesi ve katalog suçlarla daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla yurt içi yurt dışı ayrımı kaldırılarak Başkanın engelleme yetkisinde yeknesaklık sağlanmış olacaktır. (Örneğin; yurt dışındaki bir intihara yönlendirme içeriğine müdahale edebilen Başkan, yurt içindeki intihara yönlendirme içeriğine de müdahale edebilecektir.) Maddeye, eklenen (ç) bendiyle, Milli İstihbarat Teşkilatının faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına dahil edilmiştir. MADDE 33- Hakim tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararına konu içeriklerin başka internet adreslerinde de yayınlanması halinde ilgilinin başvurusu üzerine mevcut karardaki içeriklerle aym olduğu tespit edilen içerikler için yeni bir mahkeme kararı aranmaksızın mevcut karar uygulanmaktadır. Mevcut karar uygulandığında etkilenen ve kararda yer almayan internet sitesinin Birliğe yaptığı müracaatın kabulü halinde yapılan işlemlerin yargısal denetimi konusunda uygulamada yaşanan tereddütler giderilmekte ve Anayasa Mahkemesinin bu madde ile ilgili olan bireysel başvuru kararındaki değerlendirmeleri de karşılanmaktadır. Zira söz konusu işlem için idari yargıda iptal davası açılarak sonuç alınmaya çalışıldığı gibi; direkt mevcut karan veren sulh ceza hakimliğine de itiraz edilebilmektedir. Kaldı ki mevcut karara konu içerikler hakkında kişilik haklannın ihlali yönünden değerlendirmeyi yapan hakimliğin, Birliğin mevcut kararı başkaca internet adreslerine uygulaması hakkında da değerlendirme yapması usul ekonomisi açısından da yerinde olacaktır. Birlik tarafından müracaatın kabul edilmemesi halinde ise içeriğin kişilik haklarını ihlal edip etmediği hususunda yeni bir değerlendirme yapılması gerekeceğinden bu değerlendirmenin hakim tarafından yapılması maddenin amacına uygun olacaktır. Ayrıca maddenin dördüncü fıkrası gereği internet sitesinin tümüne yönelik erişimin engellenmesi karan gerekçesiyle birlikte hakim tarafından verilebildiğinden bu fıkra kapsamındaki uygulama sadece içeriğe yönelik (URL) erişimin engellenmesi ile sımrlandınlmıştır. MADDE 34- Birinci fıkra kapsamında yapılan değişiklikle, kullanıcılar ve yetkili merciler ile sosyal ağ sağlayıcılar arasında muhataplık ilişkisini güçlendirmek suretiyle kişilik haklarının korunmasına yönelik daha etkin bir mekanizmanın oluşturulması amaçlanmaktadır. Dördüncü fıkra kapsamında yapılan değişiklikle, 29 Temmuz 2020 tarihli ve 7253 sayılı Kanun ile sosyal ağ sağlayıcılara getirilen raporlama yükümlülüğü genişletilerek sosyal ağ sağlayıcıların bağımsız ve tarafsız bir şekilde kullanıcılara eşit hizmet verme yönündeki politikalarının ve başlık etiketleri, öne çıkarılan veya erişimi azaltılan içeriklere ilişkin algoritmalarının raporlara yansıtılmasının sağlanması ve reklam kütüphanesi oluşturmak suretiyle şeffaflığın artıniması hedeflenmektedir. Beşinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, belirli suçlara ilişkin olarak yürütülen yargılama faaliyetleri kapsamında sosyal ağ sağlayıcıların adli mercilere bilgi vermemesi neticesinde soruşturma ve kovuşturmaların akamete uğramasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Belirtmek gerekir ki, bu düzenleme sosyal ağ sağlayıcılarının diğer suçlara ilişkin olarak, yargı mercilerine bilgi verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Yedinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, sosyal ağ sağlayıcıların, çocuklara yönelik aynştırılmış hizmet sunmasının sağlanması suretiyle çocukların sosyal ağlarda daha etkin korunması hedeflenmektedir. Onuncu fıkra ile getirilen düzenlemeyle. Kanunun 8 ve 8/A maddeleri kapsamında Başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlannın sosyal ağ sağlayıcılar tarafından yerine getirilmemesi durumuna dair ilave yaptırımlar öngörülmektedir. Onbirinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle. Kanun kapsamında Başkan tarafından verilen idari para cezalarının yasal süresinde Ödenmemesi durumunun bir yıl içinde birden fazla gerçekleşmesi halinde sosyal ağ sağlayıcıya yaptırım getirilmektedir. Onikinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, reklam yasağı karannın etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla reklam yasağına aykırı davranan Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere idari yaptırım getirilmektedir. Onüçüncü fıkra ile getirilen düzenlemeyle, sosyal ağlarda kullanıcı haklarının daha etkin korunması hedeflemnektir. Onbeşinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, sosyal ağ sağlayıcının, başlık etiketleri veya öne çıkanlan içerikler aracılığıyla ortam sağladığı başkasına ait yayın yoluyla işlenen suçtan, yayını sunuş biçiminden kullanıcımn söz konusu yayına ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise sorumlu tutularak suçlarla etkin mücadele edilmesi hedeflenmektedir. Onaltıncı fıkra ile getirilen düzenlemeyle, sosyal ağ sağlayıcıların kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içeriğe ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşma yükümlülüğü getirilmektedir. Onsekizinci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, sosyal ağ sağlayıcının Kanun kapsamındaki yükümlülüklerine uyumuna ilişkin yerinde ve etkin inceleme mekanizması kurulmasına imkan sağlanmaktadır. Ondokuzuncu fıkra ile getirilen düzenlemeyle, sosyal ağ sağlayıcının olağanüstü durumlarda alacağı tedbirlere ilişkin kriz planı oluşturma ve Kuruma bildirme yükümlülüğü getirilmektedir. Yirminci fıkra ile getirilen düzenlemeyle, kullanıcı verilerini barındırma, çocuklara özgü aynştmlmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri alma, kullanıcı haklannın korunması gibi 5651 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinin altıncı, yedinci, onüçüncü, onaltıncı, onsekizinci ve ondokuzuncu fıkralarında yer alan belirli yükümlülükleri yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya idari para cezası yaptırımı öngörülmektedir. MADDE 35- Sosyal platformlarda, kişisel hak ve özgürlüklerin etkili bir biçimde korunması amacıyla, maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce temsilci belirlemiş olan sosyal ağ sağlayıcının bu Kanunla getirilen yükümlülükleri altı ay içinde tamamlamaması durumuna ilişkin geçiş düzenlemesi yapılmaktadır. MADDE 36- Hâlihazırda, internet tabanlı hizmet veya OTT (Över The Top) olarak isimlendirilen uygulamalar üzerinden internet kullanıcılarına temel olarak sesli, yazılı, görsel iletişim sağlamak amacı ile sunulan elektronik haberleşme hizmetlerinin tanımlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, “şebekeler üstü hizmet” ve “şebekeler üstü hizmet sağlayıcı” kavramları tanımlara eklenmektedir. MADDE 37- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu çerçevesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (Kurum) tarafından yetkilendirilen işletmeciler, ilgili mevzuat çerçevesinde kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini teminen bazı yükümlülüklere (tüketici hakları, kişisel verilerin korunması, hizmet kalitesi, raporlama, mali yükümlülükler gibi) tabi tutulmaktadır. Bununla birlikte şebekeler üstü (Över The Top (OTT) – İnternet Tabanlı) hizmetler olarak da ifade edilebilen bazı hizmetlerde, Türkiye’de yerleşik olmamakla birlikte, yurtdışından internet üzerinden sesli, yazılı ve görsel iletişim hizmeti sunulabilmektedir. Türkiye’deki herhangi bir mevzuata tabi tutulmadan sunulan bu hizmetler. Kurum tarafından yetkilendirilen ve benzer hizmeti sunan işletmeciler açısından haksız rekabet oluşturabilmektedir. Bu kapsamda Kuruma bu hizmetlere ilişkin gerekli düzenlemeleri yapma ve ilgili tedbirleri alma hususunda yetki verilmektedir. Düzenlemenin ikinci cümlesi ile şebekeler üstü hizmet sağlayıcıların ülkemizdeki faaliyetlerinin muhataplığımn sunulan hizmetin kapsamına göre anonim şirket veya limited şirket statüsündeki tam yetkili temsilcileri vasıtası ile Kurumca yapılacak yetkilendirme çerçevesinde yürütmeleri hedeflenmiştir. Ayrıca, şebekeler üstü hizmet sunanların hak ve yükümlülüklerinde Ulusal Numaralandırma Planında yer alan numaralar ile haberleşme imkam sunup sunmamasına, Türkiye’deki kullanıcı sayısına veya günlük erişim sayısına bakılarak farklılaştırma yapılabileceğine ilişkin açık düzenleme yapılmaktadır. Bununla birlikte Kurumun elektronik haberleşme sektörüne ilişkin görev alanına yönelik tüm düzenlemelerin şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara uygulanamayacağı hususlar bakımından (arabağlantı, abonelik sözleşmelerinin kurulması gibi) yeni düzenlemeler yapılması gerekeceğinden Kuruma bu görev alam dahilinde düzenleme yapma ve şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara da bu düzenlemeye uyma yükümlülüğü getirilmektedir. Bununla birlikte, söz konusu hizmet sağlayıcılarının Kuruma göndereceği bilgilerin belirlenmesi hedeflenmiştir. MADDE 38- Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılannm 5809 sayılı Kanun kapsamına alınmasına bağlı olarak 5809 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde uygulanacak yaptırımlar düzenlenmektedir. Bu kapsamda; uygulanabilecek diğer yaptırımlann yanı sıra yurtdışı merkezli şebekeler üstü hizmet sunanlar hakkında caydırıcı tedbirler ancak ilgili hizmete erişim engeli ile alınabileceğinden, bu hususa yönelik de yaptırım hükmü getirilmektedir. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar bakımından internet trafiği bant genişliğinin daraltılmasına veya erişimin engellenmesine yönelik olarak getirilen yaptırımın Kurum tarafından uygulanmasında 5809 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fıkrası ile uyumlu olması gözetilmiştir. MADDE 39- Yürürlük maddesidir. MADDE 40- Yürütme maddesidir.İnternet Haberciliğinde Basın Kartı Tam Metin
BASIN KANUNU ÎLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, ikinci fıkrasında yer alan “yayımını” ibaresi “yayımı ile internet haber sitelerini” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Bu Kanunun amacı, basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün kullanımı ile basın kartına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.” “Basın kartı düzenlenmesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri bu Kanun kapsamına dahildir.” MADDE 2-5187 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine “yayınlarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitelerini” ibaresi; (ı) bendine “karikatürü yapanı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “görsel veya işitsel içerikleri kaydeden veya düzenleyeni,” ibaresi ve fıkraya (1) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiştir. “m) İnternet haber sitesi: İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını,- n) Basın kartı: Bu Kanunda belirtilen kişilere, Başkanlıkça verilen kimlik kartım,
- o) Başkan: İletişim Başkanını,
- p) Komisyon: Basın Kartı Komisyonunu,
- r) Medya mensubu: Radyo, televizyon ve süreli yayınların basın-yayın faaliyeti yürüten
- s) Enformasyon görevlisi: Kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri Devlet enformasyon
- a) Göreve bağlı basın kartı: Bir medya kuruluşuna bağlı olarak çalışan Türk vatandaşı medya
- b) Süreli basın kartı: Görev alam Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensuplarına verilen
- c) Geçici basın kartı: Görev alam Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle
- d) Sürekli basın kartı: En az on sekiz yıl mesleki hizmeti bulunan medya mensupları ve
- a) Türkiye’de faaliyet gösteren medya kuruluşlarının Türk vatandaşı medya mensuplarına,
- b) Süreli yayınların sahiplerine veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonlann yönetim
- c) Medya kuruluşlun adına hareket eden ve görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya
- d) Yurt dışında serbest gazetecilik yapan Türk vatandaşı medya mensuplanna,
- e) Medya alanında hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında ve kamu kurum ve
- f) Medya alanında faaliyet göstermeleri şartıyla, sendikalar ile kamu yararına faaliyette
- a) 18 yaşını bitirmiş olması,
- b) En az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması,
- c) Kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmaması,
- d) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde sayılan
- e) Bu Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlardan hüküm giymemiş
- f) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
- g) Medya faaliyeti dışında ticari faaliyette bulunmaması,
- a) Medya kuruluşu tarafından görevlendirildiklerini belgelendirmeleri,
- b) Türkiye’de çalışma izinlerinin olması,
- c) Bağlı bulundukları kuruluşun idare merkezinin bulunduğu ülkenin Türkiye’deki
- a) Başkanlığı temsilen iki üye,
- b) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak
- c) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak
- d) Basın- yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak
- e) Göreve bağlı basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye,
- f) İşçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan
- g) İletişim Fakültesi dekanları veya basın kartı saliibi gazeteciler arasından Başkanlıkça
- a) Ek 6 ncı maddenin birinci fıkrası uyannca iptali halinde, kart almaya engel durum ortadan
- b) Ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca iptali halinde, iptal tarihinden itibaren beş yıl
- Toplam muhammen bedeli beşyüzbin Türk Lirasının üzerinde ve iki milyon Türk Lirasının
- Toplam muhammen bedeli iki milyon Türk Lirası ve üzerinde olanlar ise bir internet haber
- Gazete veya internet haber sitesinde yayınlanacak ilanlar eş zamanlı olarak Basın İlan
- Bu madde kapsamında Basın İlan Kurumu İlan Portalında yayınlanacak ilanlardan ücret
- Bu fıkrada yer alan parasal limitler bir önceki yılın Aralık ayındaki yıllık Üretici Fiyat
- b) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
- c) 9/6/1930 tarihli ve 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun 2/A maddesinin birinci
- d) 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının
- e) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının
- f) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 47 nci maddesinin birinci
- g) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 6 ncı maddesinin birinci
- h) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 uncu maddesinin dördüncü
- i) 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında
- j) 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Mallann Değerlendirilmesi ve
- k) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 713 üncü maddesinin dördüncü
- m) 5/3/2020 tarihli ve 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanununun 16
- a) Çocuklann cinsel istismarı (madde 103),
- b) Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
- c) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),
- d) Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336,
- a) 20, 21, 22, 25, 26, 27 nci maddeleri ve 28 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri hariç diğer
- b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,