TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Muhalefet birbirine düşmemeli!

Erkan Baş: 20 yıldır iktidarın etrafına kümelenenler, nasıl muhalefet yapacağımızı öğretmeye kalkıyorlar İstanbul'da Tuzla İşçi Evi’nin açılışında konuşan TİP Genel Başkanı Baş, "20 yıldır iktidarın etrafına kümelenmiş unsurlar, şimdi bize nasıl muhalefet yapacağımızı öğretmeye kalkıyorlar" dedi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Muhalefet birbirine düşmemeli!

Tuzla işçi evi açıldı! Tuzla işçi evi nerede?

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul'da partisinin Tuzla İşçi Evi’nin açılışına katıldı.

'ŞİRKET GENEL MERKEZİ GİBİ BİNALARI VAR AMA ONLARIN RUHU YOK'

Açılışta konuşma yapan Erkan Baş, Tuzla İşçi Evi’nin açılışında emeği geçen partililere teşekkür etti. Baş "Arkadaşlarla beraber yolda gelirken AKP’nin Tuzla İlçe Binası’nı gördük. Arkadaşlara şakayla karışık bizim bina da mı böyle diye sordum. Bizimkisi biraz daha mütevazı, onlarınki gibi değil dediler. Kesinlikle öyle olacağını biliyordum ve bize yakışan da bu. Benim çocukluğumda bir şarkı vardı ‘Onun arabası var’ falan diye. Onların öyle şirket genel merkezi gibi binaları var ama onların ruhu yok. Onların memleketle kurdukları bir bağ yok. Parasını vermeseler o binayı açtırabilecekleri bir tane gönülden o partiye bağlı insanları kalmamış durumda" dedi.

'BÜTÜN REZİLLİKLERİ ORTADAN KALDIRABİLECEK BİR İRADEYİ ŞEKİLLENDİREBİLİRİZ'

"Bizde ise Türkiye’nin emekçileri hangi zorlukları yaşıyorlarsa o emekçilerin partisi de aynı zorlukları yaşıyor" diyen Baş, "Bizim çok güzel binalar tutacak paramız yok. Satın almayı boş verin, o binaların kiralarını ödeyebilecek durumumuz bile yok. Burada mütevazı bir mahallenin belki en mütevazı binalarından bir tanesinden sesleniyorum. Şuradaki emekçilerin birleşen gücü onların bütün saraylarını yıkacak. Bütün saraylarını yerle bir edecek" ifadelerini kullandı. Emekçilerin 5 yılda bir sandığa giderek önlerine konulan seçeneklerden birini tercih etmek zorunda bırakıldıkları bir düzen yaratıldığını belirten Baş, "Bir şey değişirse her şey değişir. Bu memlekette emeğiyle, alın teriyle yaşayan onurlu, namuslu insanlar siyasete ağırlıklarını koyarlarsa, omuz omuza gelirlerse bu memleketteki bütün rezillikleri ortadan kaldırabilecek bir iradeyi şekillendirebiliriz" diye konuştu.   TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın konuşmasında satır başları şu şekilde:

BECERİKSİZ DEĞİLLER HER ŞEYİ BİLEREK YAPIYORLAR:

Türkiye’de büyük bir ekonomik krizden, büyük bir yoksulluktan bahsediliyor. Bazen ben de söylüyorum başka arkadaşlar da söylüyor siz de söylüyor olabilirsiniz: ‘Bunlar beceriksiz, bunlar yeteneksiz.’ Hayır arkadaşlar. Bunlar çalmayı biliyorlar değil mi? Çalmaya geldiklerinde çok becerikliler, yedi sülalelerini zengin etmeye geldiğinde çok becerikliler. Her hâl ve şartta o koltuklarda oturmakta acayip yetenekliler. İş ekonomiye gelince mi yeteneksizler? Hayır. Bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Ne yapıyorlarsa bilerek ve isteyerek yapıyorlar.

BUNLARDAN HESAP SORMAK İÇİN GELİYORUZ:

İstedikleri şey, bu ülkenin yüzde 99’unu oluşturan kadınlar, gençler, işçiler, Kürtler, Aleviler, yoksullar olarak biz çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız. Ölene kadar çalışacağız, ölene kadar bunlar için çalışmaya devam edeceğiz ve biz yoksul kalacağız onlar zenginleşecekler. Kurdukları sistemin temel mantığı bu. O yüzden söylüyorum bunlar beceriksiz falan demeyelim. Beceriksizlik suç değil. Beceriksizse kızarsınız ama yargılayamazsınız. Bunlar bilerek ve isteyerek bizi sömürecek bir sistem inşa ettiler ve bu yüzden bunlar suçlu. Yargılanacaklar ve bunlarla hesaplaşacağız. Biz bunlardan hesap sormak için geliyoruz.

KURDUKLARI DÜZENİN SONU GELİYOR:

Kurdukları zulüm düzeni, kurdukları saltanat düzeni artık sona doğru geliyor. Emin olun bizden daha fazla farkındalar. Ne yaparız da kaybetmeyiz diye düşünüyorlar. Ne yaparız da biz bu halkın aklını bir kez daha çeleriz? Yıllardır bizim söylediğimiz bu memlekette işçilere, emekçilere, çalışanlara dönük uygulanan haksızlıkların hepsini şimdi gündemlerine almaya başladılar mı? Yıllardır EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) mücadelesi veriliyor memlekette. Milyonlarca insan bas bas bağırıyordu. Yıllarca duymadılar, şimdi yavaş yavaş seçim zamanı gelince merak etmeyin biz bu EYT’lilerin sorunlarını çözeceğiz demeye başladılar.

BU ÇOK BÜYÜK BİR TEHLİKE:

Diyorlar ki ‘Evet geride kalan yıllarda kötü şeyler oldu. Biz de bazı hatalar yaptık. Ama Allah affetsin millet affetsin.’ Dikkat edin biz nerede bir hesaplaşma çağrısı yapsak ‘Devr-i sabık yaratmayın’ diye bir laf buldular şimdi onu söylüyorlar. Yani şunu kabul ediyorlar. ‘Biz gidiyoruz ama gittikten sonra bizden hesap sorulmasın. Biz gidiyoruz ama bizi halk göndermesin. Biz Ankara’da saray içi entrikalarla gidelim. Biz Ankara’da siyasi partilerin genel merkezlerine meclise sıkışmış siyasetin dengesi sonucu bu koltuğu devredelim.’ Arkadaşlar bu çok büyük bir tehlikedir.

'MUHALİFLİK ÖYLE OLMAZ BÖYLE OLUR' MUHABBETLERİNE GEÇİT VERİLMEMELİ:

20 yıldır bu iktidarın bütün politikalarının bedelini kim ödedi? Biz ödedik. Emekçiler, yoksullar ödedi. 20 yıldır bu iktidara karşı kim direndi? Bakın bugün muhaliflik kolay. Bugün geldiğimiz yerde çöken bir iktidara karşı herkesin gözleri önünde yaşanan rezillikleri ifade etmek kolay. Ama unutmayın bizler bu memleketin devrimcileri, sosyalistleri, bu memleketin işçileri, bu memleketin Kürtleri, Alevileri bunların en güçlü oldukları zamanda da sayımızın azlığına düşmanın çokluğuna, bunların gücüne bakmadan dimdik şekilde karşılarında durduk. O yüzden özellikle bu mahallelerde, bizim yaşadığımız mahallelerde öyle muhaliflik olmaz böyle muhaliflik olur muhabbetlerine asla geçit vermemek lazım.

HALKIN ZAFERİNİ ÇALMAYA ÇALIŞANLARA KARŞI SİZİ UYARIYORUM:

20 yıldır iktidarın etrafına kümelenmiş birtakım unsurlar, 20 yıldır bu iktidarın yamacında takılanlar, şimdi gelmişler bize nasıl muhalefet yapacağımızı öğretmeye kalkıyorlar. Bir dakika diyoruz bir dakika. Siz bu iktidarın nasıl halk düşmanı bir iktidar olduğunu daha yeni fark ediyorsunuz. Biz 20 yıldır buna karşı mücadele ediyoruz. O yüzden değerli arkadaşlar şimdi 20 yıldır harcadığımız emeği 20 yıldır kararlı direnişimizin 20 yıllık mücadelemizin sonucunda geç de olsa bu iktidar yıkıma doğru giderken halkın zaferini çalmaya çalışanlara karşı sizi uyarıyorum. Halkın zaferini çalmaya kalkanlara gerekli dersi de hep beraber vermemiz lazım.

ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİME SEÇİM GÖZÜYLE BAKMIYORUZ:

İş intikamcılık değil. İş, bu iktidarı ille ben göndereceğim işi değil. Mesele şu. Önümüzde bir seçim var. Biz önümüzdeki seçime, seçim gözüyle bakmıyoruz. Önümüzde Türkiye’nin yüz yılının nasıl şekilleneceğini belirleyeceğimiz bir mücadele dönemi var. Biz sadece Türkiye’yi bir saray iktidarından, bir diktatörden kurtarma kavgası vermiyoruz. Bunu mutlaka yapacağız. Bu saray iktidarına bu dikta rejimine son noktayı koyacağız ama aynı zamanda önümüzdeki 10 yılı, 50 yılı, 100 yılı nasıl yaşayacağımıza da hep beraber karar vereceğiz.

İKTİDARI KİM GÖNDERİRSE GELECEĞİ O BELİRLER:

Türkiye İşçi Partisi çok basit bir şey söylüyor. Diyoruz ki bu iktidarı kim gönderirse geleceği o belirler. Ve bu iktidarı 20 yıldır kim mücadele ettiyse bu iktidarı gönderme görevi de sorumluluğu da kararlılığı da onun elindedir. Biz Türkiye’yi bu iktidardan kurtaracağız ama işçiler kölece yaşamaya devam edecek öyle mi? Yok. Kimse bunu bize kabul ettiremez. Biz bu iktidarı göndereceğiz ama Kürt halkının en temel talepleri en haklı talepleri hiç gündeme bile gelmeyecek. Böyle bir şeye izin veremeyiz. Bu iktidar gidecek ama Aleviler ikinci sınıf yurttaş olmaya devam edecek. Bizim buna rızamız yoktur. Biz bunu kabul edemeyiz. Bu iktidar gidecek işçiler açlık sınırında yoksulluk sınırında yaşamaya devam edecekler. Hayır biz bunları kabul edemeyiz.

MUHALEFETİ BİRBİRİNE DÜŞÜRÜCÜ TARTIŞMALARI KENARA İTMEMİZ LAZIM:

Bizim şu an önümüzde tek bir gündem var. Önümüzde Türkiye’yi olabilecek en kısa sürede bu saray iktidarından kurtarma gündemi var. Onun dışındaki kafa karıştırıcı, muhalefeti birbirine düşürücü bütün tartışmaları elimizin tersiyle bir kenara itmemiz lazım. Eğer bu kavganın en önünde biz durursak bu iktidara karşı halkın zaferini hep birlikte sağlarız ve bu iktidarın, bugüne kadar işlediği bütün suçlardan yargılarız hepsinin hesabını sorarız. O yüzden sizden destek istiyoruz. Bu kavganın en önünde yer almanızı istiyoruz. Türkiye’yi bu faşist iktidardan kurtaralım, yeni bir Türkiye’yi hep beraber kuralım.