35,0597$% 0.04
36,3985€% 0.07
2.923,47%0,12
4.755,00%0,18
19.050,00%0,18
9.915,76%-0,95
3528606฿%-5.05385
Türk milleti bu acılar içinde siyasi ve sosyal görüşlerini bir kenara bırakıp birleşmeyi başarır. Türk Eğitim Sen: Türk Milleti deprem gibi acılarda birlik olmalı
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tüm milletimize ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diledi. Halkımız seferberlik anlayışıyla afetzedelerin yaralarına merhem olmak için her türlü çabayı göstermiştir.
Millet olmanın üzüntü ve gurur içinde bir olmak demek olduğunu anlatan Geylan, “Bu necip milletin bir ferdi olmaktan yine gurur duydum. Deprem felaketinden sonra 85 milyon vatandaşımız ‘bir’ olmuş; seferberlik anlayışıyla mağdurların yaralarını sarmak için her türlü çabayı göstermişlerdir. Bu tür acılar içinde halkımız toplumsal görüşünü, mezhebini, meşruiyetini ve dünya algısını bir kenara bırakıp tek bir beden olmayı başarır.”
Türkiye Kamu-Sen depreminden sonra Cumhurbaşkanlığı Konseyi toplandı, Türkiye Kamu-Sen Deprem Komisyonuna geri çağrıldı Geylan kuruldu, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalar ve depremden etkilenen illerin araştırılması için on farklı ilde genel merkez başkanları görevlendirildi, Türkiye Kamu-Sen koordineli yardım bölgedeki çabaların belirlendiğini ve önerilerin ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşıldığını söyledi.
Türkiye kamu-Sen’de “Türkiye Tek Yürek Kampanyası” için 2 milyon 40 bin nakit fon tahsis edildi.
10 Milyon TL’nin üzerindeki ayni yardımlara ek olarak, Türkiye belediyeleri ve bağlı sendikaların yöneticilerinin maaşlarından 2 milyon nakit yardım sağlandı.
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ve Devlete bağlı diğer sendikalarımızın misafirhaneleri ile öğrenci misafirhanemiz depremzedelere tahsis edilmiştir.”
Bu felaket, Türk milletini birçok savaşa eşdeğer bir yıkımla karşı karşıya bırakmıştır.
Deprem bölgesine ve depremzedelere yapılan yardımların sürekli olması gerektiğini kaydeden Geylan, “Böyle bir felaketten kurtulmanın tek yolu devletin ve milletin el ele gitmesi, diğer tüm sorunları ikincil bir unsur olarak kabul etmesi ve seferberlik anlayışıyla hareket etmesidir. Bakın, bir savaş durumunda seferberlik ilan edilir. Bu felaket, Türk milletini, can kaybı, maddi ve maddi yükler açısından birçok savaşla eş tutulabilecek bir yıkımla karşı karşıya bırakmıştır. Nasıl devletimiz ve milletimiz savaşta seferber olarak pozisyon alıyorsa, ülkemiz de bu felaket karşısında sanki savaştaymış gibi bir seferberlik duygusuyla pozisyon almalıdır. Tüm işlerimiz, istihdamımız ve gelecekteki kurgumuz artık ikincil bir unsur. Tüm vatandaşlarımız, insanlarımız, kurum ve kuruluşlarımız sürece bu şekilde yaklaşmalıdır. “Bölgedeki güvenlik, barınma ve geçim sorunu tamamen ortadan kalkana kadar yardım refleksinin devam etmesi gerekiyor.”
Bölgenin tekrar ayağa kalkması için öncelikle kamu hizmetlerinin kesintiye uğramasına gerek yok.
Türkiye Kamu-Sen’in hazırladığı “Deprem Raporu” olarak Geylan, bu raporun Cumhurbaşkanlığı Strateji Dairesi Başkanlığı ile birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndaki ilgili birimlere ulaştırıldığının detaylarını anlattı. Bölgenin ayağa kalkabilmesi için kamu hizmetlerine ara verilmemesi gerektiğini söyleyen Geylan, öncelikle bölgedeki kamu binalarının durumunun belirlenmesi gerektiğini, hizmet verilemeyen kamu binaları yerine acilen konteyner ve diğer tesislerin sağlanması gerektiğini söyledi.
Deprem bölgesinde standart personel ihtiyacı belirlenmeli, çalışan sayısı artırılmalı, afet tazminatı ödenmelidir.
Bölgedeki kamu personeli envanterinin çıkarılmasının, ardından personel ihtiyacının belirlenmesinin, standart personel ihtiyacının belirlenmesinin ve buna bağlı olarak çalışan sayısının artırılmasının önemine işaret eden Geylan, bölgedeki kamu kurumunda depremde hayatını kaybeden memurun bir akrabasının işe alınmasının en önemlilerinden biri olduğunu kaydetti Türkiye’nin gereksinimleri Kamu-Sen Geylan, bu şekilde istihdam yaratmanın, bölgeden göçün önlenmesinin ve demografik yapının korunmasının mümkün olduğunu söyledi.
Geylan, afet bölgesinde çalışan veya çalışmak isteyen yetkililere çalıştıkları süre içerisinde “afet tazminatı” adı altında da ödeme yapıldığına dikkat çekti.
Katipler, kamu çalışanlarının duyarlılığını göz önünde bulundurarak esnek bir çalışma modeline izin vermelidir.
Depremzedelere ödenen 10 bin TL tutarındaki nakdi yardımların düzenli olarak uygulanmasının, olağanüstü hal süresince, Türkiye Kamu-Sen’in bölgedeki çalışanların görevlendirilmesi, devredilmesi, taleplerinde rahatlama sağlanması gibi geçici görevlerin yerine getirilmesi önerileri arasında yer aldığını söyleyen Geylan, bu konuda regard, kamu çalışanlarının görevlilerinden, içinde bulundukları durumun hassasiyetine uygun esnek bir çalışma modeli sunmalarını istedi.
Sendikaların da dahil olduğu bir “çalışma komisyonu” kurulmalıdır.
Kamu hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin illerde çalışma komisyonu kurulmasını, sendika temsilcilerinin bu komisyonlara katılımını ve sendikaların personel kararlarında görüşlerini önerdiklerini söyleyen Geylan, “Çünkü biz her zaman sahadayız. Sahaya yansıyan eksiklikleri görüyoruz. Talepleri biliyoruz. Bu sayede sendikalarımız alacakları tedbirlere olumlu katkı sağlayacaktır.”
Öğrencilerimizi ekonomik olarak rahatlatmak için çocuklarımızın ödenmemiş üniversite kredisi almaları gerekmektedir.
Depremden etkilenen yetkililerin çocuklarına ücretsiz üniversite kredisi verilmesi gerektiğini anlatan Geylan, “Depremzedelerimizin bazı çocuklarının ikinci dönem öğrenim ücretlerini yatıramadıkları için kayıt yaptıramadıklarını da belirtmek isterim. Hükümeti bu konuda harekete geçmeye çağırıyorum. Halkımız, ölümcül bir tehlike altındayken çocuklarının üniversite eğitimini aramamalıdır.” Geylan ayrıca bölgede çalışan yetkililerin ödüllendirilmesi çağrısında bulundu.
Deprem bölgesinde sınavlar nasıl yapılacak? ÖSYM kararını açıkladı!