Ülkeler UAD'nin İsrail'le ilgili kararını böyle değerlendirdi

Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetti. Karara pek çok ülkeden destek geldi

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), yeni tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak Birleşmiş Milletler (BM) görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetti.

UAD'nin kararına dünyanın dört bir yanından tepki geldi.

BELÇİKA

Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, X hesabından yaptığı paylaşımda, "UAD, İsrail'in bir an önce Refah'a askeri düzenlediği operasyonu durdurmasına, bu kararın hemen uygulanmasına hükmetti." hatırlatmasını yaptı.

İsrail, UAD'yi dinlemedi Haberi Görüntüle

Derhal ateşkes, esirlerin salıverilmesi ve iki devletli çözüm için müzakere çağrısında bulunan Lahbib, "Belçika, bu kararın derhal uygulanması çağrısında bulunuyor. Gazze'deki şiddet ve insani dram sona ermeli." ifadesini kullandı.

REKLAM

KOLOMBİYA

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, UAD'nin kararına destek verdi.

Kararın önemine vurgu yapan Petro, "Uluslararası Adalet Divanı'nda Netanyahu hükümetinin soykırımının durdurulmasına yönelik verilen hüküm, Filistin'e karşı başlatılan barbarlığın niteliğini gösteriyor." ifadesini kullandı.

Petro, ülkesindeki İsrail yanlısı gazetecilerin yanlı tutumunu da eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Petro, hükümetin Gazze'deki barbarlığı kınamaya ve küresel adaletsizliğe karşı mücadeleye öncülük etmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

GÜNEY AFRİKA

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Dairesi Genel Müdürü Zane Dangor, ülkenin İsrail aleyhine UAD'de açtığı soykırım davasında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesinin "çığır açıcı bir gelişme" olduğunu söyledi.

Dangor, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Güney Afrika'nın UAD'nin bugün verdiği kararı memnuniyetle karşıladığını belirterek, "Divan, Filistinlilerin İsrail saldırılarından daha fazla zarar görmesini engellemek ve Gazze'nin tamamında hayati önem taşıyan gıda ve ilaç tedarikini sağlamak için İsrail'in Refah bölgesindeki askeri operasyonlarını durdurmasını emretti." hatırlatmasını yaptı.

UAD'nin kararının fiilen bir ateşkes çağrısı olduğunu vurgulayan Dangor, "Bu açıdan Divan'ın aldığı bu karar, çığır açıcı bir karardır" diye konuştu.

Dangor, İsrail'in Gazze'de soykırım niteliğindeki eylemlerinin soruşturulması için BM tarafından atanan soruşturmacılara erişim izni emri veren kararın önemine işaret ederek, "Bu çok önemli bir emirdir. BM Güvenlik Konseyi'nin bunu dikkate almasını umuyoruz. İşin bu kısmında müdahil olmaları için BM Güvenlik Konseyi'ne başvuracağız." dedi.

İsrail'in UAD kararlarına uyma zorunluluğu bulunduğunu vurgulayan Dangor, Güney Afrika'nın uluslararası hukukun saygınlığı adına bu karara uyulmasını sağlamak için diğer devletlerle temas halinde olacağını bildirdi.

ÜRDÜN

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, "UAD bir kez daha İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını ortaya çıkardı. İsrail hükümeti bir kez daha uluslararası hukuku hiçe sayarak hareket ediyor ve mahkemenin emirlerine uymayı reddediyor." ifadelerini kullandı.

BMGK'ya seslenen Safedi, şunları kaydetti:

"BMGK sorumluluğunu üstlenmeli, İsrail'in cezasız kalmasına son vermeli ve uluslararası hukukun uygulanmasındaki çifte standardı durdurmalı."

Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Birleşmiş Milletlerin (BM) başlıca yargı organı UAD'nin kararları tüm uyuşmazlığın tarafı olan ülkeler için bağlayıcı nitelikte olup, UAD kararlarının uygulanması da BMGK'nın güvencesi altında bulunuyor.

MISIR

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kahire yönetiminin, UAD'nin kararını memnuniyetle karşıladığı belirtildi.

Açıklamada, İsrail'e yasal yükümlülüklerine uyması ve UAD tarafından açıklanan tüm geçici tedbirleri uygulaması çağrısında bulunuldu.

Gazze Şeridi'nde kötüleşen insani koşulların tüm hukuki yükümlülüklerinden orada işgalci güç olarak bulunan İsrail'in sorumlu olduğu vurgulanan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) ve etkili uluslararası taraflara da Gazze Şeridi'ndeki insani felakete son verilmesi ve kapsamlı bir ateşkes sağlanması için kararlı tedbirler alarak hukuki ve insani sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yapıldı.

SUUDİ ARABİSTAN

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlı'ğından, UAD'nin İsrail hakkında aldığı karara ilişkin yazılı bir açıklama yayımlandı.

Suudi Arabistan'ın UAD'nin İsrail hakkında aldığı Refah'a yönelik askeri saldırılarını ve diğer eylemlerini derhal durdurması yünündeki kararını memnuniyetle karşıladığı belirtilirken, söz konusu kararın Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine dayandığına dikkati çekildi.

Açıklamada, "Suudi Arabistan, Filistin halkının kanuni ve ahlaki haklarına yönelik olumlu bir adım olan bu kararı takdir eder. Ancak aynı zamanda ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak tüm Filistin topraklarını kapsayan uluslararası kararların önemini vurgulamaktadır." ifadesine yer verildi.

Uluslararası topluma da "kardeş Filistin halkına yönelik her türlü saldırının durdurulması için sorumluluklarını üstlenmesi" çağrısı yinelendi.

UAD, yeni tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti.

BM

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, UAD’nin kararını dikkate aldığını belirten Genel Sekreter sözcüsü Stephane Dujarric, “Genel Sekreter, BM Şartı ve mahkeme tüzüğü uyarınca Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarının bağlayıcı olduğunu hatırlatmakta ve tarafların mahkemenin kararına gerektiği gibi uyacaklarına inanmaktadır.” diye konuştu.

Dujarric, Genel Sekreter'in ayrıca mahkeme tarafından emredilen geçici tedbirlere ilişkin bildirimi BM Güvenlik Konseyi'ne uygun şekilde ileteceğini ifade etti.

UAD’nin kararının BM’nin sahadaki yardım operasyonlarını kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağıyla ilgili bir soruyu cevaplayan Dujarric, “Kanıt uygulamada olacaktır. BM için işlerin kolaylaşmasının tek yolu askeri harekatın sona erdiğini görmemizdir. İnsani bir ateşkesi, sınırsız insani erişime sahip olabileceğimiz ve tüm rehinelerin serbest bırakılabileceği bir ortamın yaratıldığını görmek istiyoruz.” dedi.

Dujarric, UAD kararları uygulansın veya uygulanmasın BM’nin Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmak için her türlü çabayı sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.

AB YÜKSEK TEMSİLCİSİ BORRELL

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin hukukun üstünlüğünü temel alan uluslararası kurumlara verdiği destekle İsrail'e verdiği destek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağını söyledi.

Borrell, Filistin-İsrail meselesinde siyasi çözüm vurgusu yaparak, "Arap ülkeleriyle diyalog kurmamız ve siyasi çözüm inşa etmemiz gerekiyor çünkü askeri çözüm yok. Siyasi çözüm bizimle başlamalı yoksa çözüm olmayacak. Avrupa ülkeleri bunu anlamalı. Umuyorum ki pazartesi günü Brüksel'de bu konuda ileri bir adım atacağız." dedi.

Gazze'deki durumun Avrupa'yı böldüğünü belirten Borrell, bazı üyelerin Birleşmiş Milletlerde Gazze ile ilgili oylamalarda lehte, bazılarının aleyhte ya da çekimser oy kullandığına işaret ederek, bu açıdan AB’yi temsil etmenin zorluğuna dikkati çekti.

UAD'nin İsrail'in, Refah'taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini derhal durdurmasına yönelik aldığı karara atıfta bulunan Borrell, şunları kaydetti:

"Mesela bugün UAD'nin aldığı karara bakalım. AB olarak ne yanıt vereceksiniz? Bizim tavrımız ne olacak? Hukukun üstünlüğüne dayalı uluslararası kurumlara olan desteğimizle İsrail'e olan desteğimiz arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağız."

İspanya, İrlanda gibi bazı Avrupa ülkelerinin Filistin devletini resmen tanımasının iki devletli çözüme yönelik bir çabayı temsil ettiğini belirten Borrell, "Bu, Hamas'ı desteklemek ya da antisemitizmi ifade etmekle eşdeğer değil." ifadesini kullandı.

HAMAS

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, UAD'nin, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırıları ile Filistinlilerin kısmen dahi yok olmasına yol açabilecek yaşam koşullarına sebep veren askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini durdurma kararından memnuniyet duyulduğu belirtildi.

Açıklamada, "UAD'nin suçlu Siyonist yapının (İsrail) Refah kentine yönelik saldırılarını derhal durdurmasını ve soykırıma yol açan tüm eylemlerine son vermesini talep eden kararını memnuniyetle karşılıyoruz." ifadesi kullanıldı.

UAD'nin "İnsani yardımların Gazze'nin tüm bölgelerine ulaştırılmasını ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilen uzmanların Gazze'ye girişine izin verilmesini talep eden" kararından memnuniyet duyulduğu kaydedildi.

Açıklamada, "UAD'nin sadece Refah'ta değil Gazze Şeridi'nin tamamında halkımıza yönelik saldırıları ve soykırımı durdurma kararı almasını bekliyorduk. Cibaliya'da (Gazze'nin kuzeyi) ve Gazze Şeridi'nin diğer bölgelerinde yaşananlar; Refah'ta yaşananlardan daha az suç ve tehlike teşkil etmiyor değil." ifadesine yer verildi.

Uluslararası topluma ve BM'ye, UAD kararlarına uyması için İsrail'e baskı yapma çağrısında bulunulan açıklamada, İsrail'in uluslararası kanunları hiçe saymasının, hesap vermekten ve cezadan kaçmasının önüne geçilmesi gerekliliğine vurgu yapıldı.

FİLİSTİN

Filistin Devlet Başkanlığı'nın Filistin devlet televizyonunda yayımlanan açıklamasında, "Başkanlık, UAD'nin Refah'a yönelik saldırıyı durdurma kararını memnuniyetle karşılıyor ve İsrail'in halkımıza yönelik kapsamlı saldırganlığına son verilmesini talep ediyor." ifadelerine yer verildi.

İsrail'e, Filistin halkı için doğrudan tehlike oluşturan Refah'taki saldırganlığını durdurması ve Gazze Şeridi'ne yardımların ulaşabilmesi için sınır kapılarını açması çağrısında bulunulan açıklamada, uluslararası toplumdan da İsrail'i UAD'nin kararlarını uygulamaya zorlama ve kendini uluslararası hukuktan üstün gören tutumuna karşın gereken baskıyı yapma talebinde bulunuldu.

İSRAİL

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana büyük bir insanlık felakatine yol açan İsrail’in, "kendi varlığı için savaş halinde olduğunu" savundu.

Smotrich ayrıca, Tel Aviv yönetiminden savaşı durdurmasını isteyenlerin, "İsrail'in yok oluşuna karar vermesini talep ettiğini" öne sürdü. Smotrich, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmasını kabul etmeyeceklerini belirtti.

Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir de X platformundan yaptığı paylaşımda, "İsrail'in geleceğinin Yahudi olmayanların ne söyleyeceğine değil, Yahudilerin ne yapacağına bağlı olduğunu" savundu.

Ben-Gvir, UAD'nin kararına karşı tek cevabın "Refah'ı işgal etmek, askeri baskıyı artırmak ve Hamas'ın yenilgisi" olduğunu" öne sürdü.

SOYKIRIM DAVASI

Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023'te İsrail aleyhine UAD'de dava açmıştı.

Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak’ta Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.

Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için tüm önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetler ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına ve Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına hükmetmişti.

İsrail'in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze'de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak "İsrail'in Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri" nedeniyle 12 Şubat'ta UAD'den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.

Divan, 16 Şubat'taki kararında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle mevcut tedbirleri yeterli bulmuştu.

Güney Afrika bunun ardından 6 Mart'ta Gazze'de baş gösteren kıtlık nedeniyle yeniden ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart'ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasının sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.

Güney Afrika, 10 Mayıs'ta Gazze’deki durumun telafisi mümkün olmayacak derecede ve ciddi şekilde kötüleştiği gerekçesiyle Divan'a ek tedbir kararlarına hükmetmesi için başvurmuştu.

Divan 24 Mayıs’taki kararında, Refah’ta, sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek; İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetti.

*Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir.