Varlık yönetimi şirketlerine borçlar silinecek mi?
KYK borçlarının faizlerinin silinmesinin ardından, sayıları milyonları bulan varlık yönetimi şirketlerine borcu olanlar için de umut ışığı yandı. İYİ Parti lideri Meral Akşener, 2018 yılında varlık yönetimi şirketlerine olan borçlarının tamamını silmeyi vaat etmişti. Peki Varlık yönetimi şirketlerine borçlar silinecek mi?
Meral Akşener silmeyi vaat etti
Varlık Yönetim Şirketleri (VYŞ) kuruluş ve faaliyet esasları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmektedir. Kredi borçlarının ödenemediği durumlarda, bankalar sermayelerini güçlendirmek adına, tahsili gecikmiş alacaklarını bu konuda uzman kuruluşlara yani Varlık Yönetim Şirketlerine satarlar. Varlık Yönetim Şirketlerinin faaliyetleri; bankalar ve fonlar dâhil olmak üzere, diğer mali kurumların tahsili gecikmiş alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılmasını kapsar. Başta bankalar olmak üzere finans sektörünün gecikmiş alacaklarını satın alarak kurumların hem bilançosunun temizlenmesine, hem de borçların yeniden yapılandırılmasına olanak sağlar. Borcunuzun bir Varlık Yönetim Şirketine devredilip devredilmediğini kredi kullandığınız bankadan da teyit edebilirsiniz. Meral Akşener silmeyi vaat etti.
"Varlık yönetimi şirketlerine borçlar silinecek"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidara geldikleri takdirde kuracakları Türkiye Dayanışma Fonu projesi ile ilgili olarak, "30 Nisan 2018 tarihi itibariyle borçları, bankalarca veya tüketici finansman şirketlerince yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 4,5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağız" dedi.
"Varlık yönetimi şirketlerine borçları devlet ödeyecek"
İYİ Parti Lideri Meral Akşener parti genel merkezinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda ilk olarak İstanbul Bağcılar'da İYİ Parti yöneticilerine yönelik saldırıyı kınayan Akşener, "Dolayısıyla üzgünüz. Bir seçime gidiyoruz, savaşa değil. Sayın Erdoğan'ı ve İçişleri Bakanı'nı göreve davet ediyorum. Bu tür yol yol değildir. Seçim güvenliğini sağlamak iktidar partisinin görevidir. Biz gerilimin tarafı değiliz. Biz kardeşliğin, huzurun yanındayız" dedi.
‘Varlık yönetimi şirketlerine borçların tamamını sileceğiz'
Akşener, daha sonra seçim projesi kapsamında hazırladıkları ve 'Türkiye Dayanışma Fonu' projesi hakkında bilgiler verdi. İktidara gelir gelmez hiç vakit kaybetmeden bir sosyal dayanıma fonu kuracaklarını söyleyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu fona, Türkiye Dayanışma Fonu adını verdik. Biz diyoruz ki 'Borç kaderin değil, sileceğiz' 30 Nisan 2018 tarihi itibariyle borçları, bankalarca veya tüketici finansman şirketlerince yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 4,5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağız. Bu durumda olan borçlulardan, işsiz, emekli ya da asgari ücretle çalışanların borçlarının tamamını, sileceğiz. Değil borcunu ödemek, evine ekmek, çocuğuna süt bile götürmekte zorlanan işsiz kardeşlerimizi, tam rahat edeceği yaşlarda borç krizi içinde debelenen emeklilerimizi bu yükten kurtarmak boynumuzun borcudur. Yine borçları bu durumda olan, düşük gelirle çalışan vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin borçlarının en az yüzde 80'ini, belirli kriterlere göre sileceğiz. Kalan borçlarınıysa faizsiz 10 yıla kadar taksitle ödeyebilecekler. Ayrıca şehit ve gazi ailelerinin bu durumdaki tüm borçlarını sileceğiz. Vatan onlara çok şey borçludur. En azından bunu yapalım."
'4,5. milyon vatandaşımızı borç yükünden kurtarıyoruz'
Proje kapsamında 4,5 milyon vatandaşı borç yükünden kurtarılacağını söyleyen Akşener, şöyle konuştu: "İşsiz ve emeklilerimizi, şehit ve gazi ailelerini, ödeyemedikleri bütün borçlarından kurtarıyoruz. Borç bittiğinde veya erken ödeme yapılması durumunda vatandaşlarımız yeniden bankalardan kredi alabilir duruma geleceklerdir. İşsiz kalıp ya da gücü yetmediği için borcunu ödeyememiş ve finansal kayıtları bozulmuş vatandaşlarımız, durumları düzeldiğinde, örneğin yeniden konut kredisi alabileceklerdir. Diyoruz ki borç kaderin değil, kurtulacaksın. Türkiye Dayanışma Fonu ile vatandaşlarımıza yeni bir başlangıç yapmaları için fırsat vereceğiz. Artık kapı her çalındığında, haciz memuru mu geldi diye endişelenmeyecekler. Bakkalın manavın önünden geçerken boyunları eğik kalmayacak. Çocuklarına süt alırken iki kere düşünmeyecekler."
"Türkiye dayanışma fonu"
Akşener proje kapsamında kendilerine, "Bunlar iş bilmez, ekonomiyi batırır. Nereden gelecek bu para? Gömü mü buldular? Nereden bu değirmenin suyu?" diye soracaklarını söyleyerek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bizim ekonomi ve finans ekibimiz son kuruşuna kadar bunun maliyetini hesapladı. Bu borç silme ve azaltma fonunun, bir defalık olmak üzere 2018 bütçesine maliyeti yaklaşık 8 milyar TL olacak. Bu rakamdan, borcunu taksitle 10 yılda geri ödeyecek olan vatandaşlarımızın ödemeleri düşülürse maliyetin daha düşük olacağı açıktır. Şunun kesinlikle bilincindeyiz ki ilave borçlanma ile yapılacak bir iyileştirme fayda sağlamaz. Bazıları da diyebilir ki, 'Borcunu zamanında ödeyen vatandaşlarımıza haksızlık olmayacak mı? Neden onlar, borcunu ödemeyenlerin yükünü paylaşsın?' Bu vatandaşların içinde kötü niyetli, sorumsuz kişiler de yok mudur? Elbette vardır. Ancak 5 milyon insanımıza 'sorumsuz ve kötü niyetli' demek, ne ahlaken ne de vicdanen doğru. Ayrıca bu durumda olan vatandaşlarımıza toplum olarak yardım elini uzatmak boynumuzun borcudur. Devlet nasıl ki zor durumda olan şirketlere yardım elini uzatıp, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla 15 milyar TL'lik bir zararı üstlenmişse, zor durumda olan vatandaşlarımıza da yardım etmek durumundadır. Size söz veriyorum 25 Haziran sabahı sizi bu yükten kurtaracağım. Borç kaderiniz değil, sileceğiz. Kurtulacaksın." Akşener'in konuşmasının ardından Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, proje hakkında bilgi verdi.